17. Hukuk Dairesi 2020/3118 E. , 2020/7944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 22/05/2015 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, yaya olan davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu, müvekkilinin ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kazadan dolayı müvekkilinin %98 oranında maluliyetinin oluştuğunu iddia ederek, HMK"nın 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle sürekli iş göremezlik zararı olarak 154.000,00 TL talep etmiştir.
Davalı vekili; kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkili nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi, tazminata hükmedilmesi halinde davacı lehine verilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; başvurunun kabulü ile 154.000,00 TL"nin 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Taraf vekillerince karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, itirazların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, ... Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 05.12.2019 tarihli 2019/195 – 2019/615 sayılı kararının kaldırılarak davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı geçirdiği kaza nedeniyle ... Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07/12/2015 tarihli raporuna göre %98 oranında maluliyeti oluştuğunu belirterek eldeki davayı açmış, Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 25/05/2017 tarihli raporunda; Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının %64 oranında maluliyeti oluştuğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve sürekli bakıma muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelemesinde; davacının eldeki davadan farklı olarak İtiraz Hakem Heyetinin 22.03.2018 tarihli ve 2018/2076 İHK. sayılı dosya ile davalıdan bakıcı gideri talebinde bulunduğu, o dosyada ise ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 17.11.2017 tarihli raporuna göre davacının %52 oranında maluliyetinin olduğunu söz konusu hükmün incelemesinden anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen maluliyet raporları arasında büyük oranda fark bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir. Bu durumda mahkemece gerçek zararın belirlenmesi amacıyla, dosya kapsamında bulunan maluliyete ilişkin raporlar ile İtiraz Hakem Heyetinin 22.03.2018 tarihli ve 2018/2076 İHK. Sayılı dosyasında alınan maluliyet raporlarının da irdelenmesi suretiyle Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan olay tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun davacının itirazlarını karşılar nitelikte ve çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak, değişen durum olması halinde sonucuna göre hesap bilirkişisinden ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 05.12.2019 tarihli 2019/195 – 2019/615 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyetinin 14.08.2017 tarihli ve 2017/İHK-2959 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.