17. Hukuk Dairesi 2019/6062 E. , 2020/7820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların desteği olan ... "ün, yolcu olarak bulunduğu traktörün tek taraflı kazası neticesinde vefat ettiğini, zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında davalı şirkete başvuru sonucu davacılara yapılan 23.248,00 TL ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27/01/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı anne ... için 22.577,04 TL"ye; davacı baba ... için 21.932,94 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, ... Yönetmeliği"nin 15. maddesi gereği davacılara 23.248,00 TL ödeme yapıldığından müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, sorumluluk bedelinin teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 131. maddesine aykırı olarak binilmesi nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 17.546,36 TL, diğer davacı ... için 18.061,64 TL olmak üzere toplam 35.608,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) taraf ehliyetini düzenleyen 50.maddesinde, "medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu", "Türk Medeni Kanunu"nun 28 maddesinde de "kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği" düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı ..., yargılama devam ederken 14.05.2018 tarihinde vefat etmiştir. Ancak mahkemece dava sonuçlandıktan sonra gerekçeli karar, nüfus aile kayıt tablosuna göre davacı ..."ün mirasçılarına tebliğ edilmiş ve bu suretle davacının mirasçıları davadan haberdar olmuştur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların davadan ve duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Bu durumda mahkemece, ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisi son bulduğundan karar tarihinden önce öldüğü anlaşılan davacı ..."ün mirasçılarının davaya dahil edilmesi veya mirasçılarından alınan vekaletname ibraz edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu eksiklikler tamamlanmadan yargılama hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.