17. Hukuk Dairesi 2019/1169 E. , 2020/7798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Başvuran (davacı) vekili; davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, müvekkillerinin desteği ve ortak murisi olan ...’nin sevk ve idaresindeki araç ile dava dışı sürücü ... ’in sevk ve idaresindeki aracın çarpışması neticesinde 19/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ...’nin vefat etmesi nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını, kazanın meydana gelmesinde ..."nin %100 oranında kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ... için 39.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı ... için 223.614,00 TL"ye, davacı ... için 21.789,00 TL"ye, davacı ... için 13.847,00 TL"ye yükseltmiştir.
Karşı taraf(davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 12/01/2017 tarih 2016/38298 E.-K-2017/1201 sayılı kararı ile; başvuru sahiplerinin talebinin kabulü ile ... için 223.614,00-TL, davacı ... için 21.789,00-TL, davacı ... için 13.847,00-TL olmak üzere toplam 259.250,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 07/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş.’den tahsil edilerek başvuru sahiplerine verilmesine; karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince 06/03/2017 tarih ve 2017/İHK-754 sayılı kararı ile; itirazın reddine, dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2017/1243 D. İş-2017/1243 sayılı ve 24/03/2017 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 06/03/2017 tarih ve 2017/İHK-754 sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf talebinin, davacılar ... ve ... yönünden kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine; davacı ... yönünden yapılan istinaf talebinin HMK"nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 06/12/2018 tarih, 2017/1224 E- 2018/1498 K. sayılı kararının kaldırılarak davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2- 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL"yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin
reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL"lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacı ... dışındaki davacılar yönünden verilen karar miktar itibariyle kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı vekilinin davacılar ...,... yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
4- Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda, murisin nüfus kayıt örneği dosya içerisine alınmamış olup muris sisteme taraf olarak eklenmediğinden UYAP ortamından da nüfus kayıt örneği temin edilememiştir.
Dosya kapsamından murisin 37 yaşında vefat ettiği, geride eşinin ve çocuklarının kaldığı anlaşılıyor ise de; desteğin anne ve babasının yaşayıp yaşamadığı anlaşılamamaktadır. Hükme esas alınan aktüer raporunda ise, her ne kadar desteğin anne ve babasının payının da göz önünde bulundurulduğu belirtilmiş ise de yapılan paylaştırma Dairemizin yukarıda ifade olunan kriterlerine uygun değildir.
Bu durumda mahkemece, murisin nüfus kayıt örneği de dosya içerisine alınarak, Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacı eşin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenmesi için aynı bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre (davalı lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılarak istinaf başvuru dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabul edilip temyiz incelemesinin yapılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, ... ve ... lehine hükmedilen maddi tazminat hükmünün kesin olması nedeni ile REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... yönünden verilen karara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... yönünden verilen karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.