Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3841
Karar No: 2020/7621
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3841 Esas 2020/7621 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3841 E.  ,  2020/7621 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat alacağına dayanan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı, davalının maliki olduğu ve dava dışı alkollü sürücü ..."ın sevk ve idaresinde bulunan aracın 13.05.2012 tarihinde karıştığı kaza sonucu zarar gören tarafa 30.000,00 TL tazminat ödendiğini, davalı sigortalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek itirazının iptali ile asıl alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre aracı kullanan şahsın ... değil, ... olduğu, ..."in kazayı alkollü olarak yaptığı yönünde bir ispat sağlanamadığı ve bu yüzden de sigorta poliçesi genel şartlarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, polis memurlarının düzenlediği kaza tespit tutanağına göre sürücü olarak belirtilen dava dışı ..."ın 2,19 promil alkollü olduğu ve araçta yolcu olarak bulunan müteveffa ... mirasçılarına ödeme yapıldığı iddiası ile ZMSS poliçesinin akidi davalıdan rücu talebinde bulunmaktadır.
    Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2012/1704 soruşturma ve 2012/1836 Karar sayılı soruşturma neticesinde, üç aracın karıştığı kazada, kazanın ...
    plakalı araç sürücüsünün kusuru sonucu gerçekleştiği, ..."ın 2,19 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, tanıkların sürücünün kim olduğunu göremediklerini beyan ettikleri, ..."ın ise ...plakalı aracı ..."in kullandığını beyan ettiği ve aksi ispat edilmeyen bu beyanın doğru olduğunun kabulü ile aracı kaza anında ..."in kullandığının anlaşıldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
    Bu karara karşı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi"ne itiraz edilmiş ve aracın kimin tarafından kullandığının tespiti için trafik bilirkişi tarafından rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Olay mahallinde tanıklar dinlenmek suretiyle yapılan keşif sonucu hazırlanan 24.02.2013 tarihli raporda, tanık beyanları, kazanın oluş şekli, araçların son hali ve kaza yerindeki durumlarına göre aracı ..."in kullandığı kanaatinde olunduğu ve ..."in şeride tecavüz ile alkollü araç sürmekten %100 kusurlu olduğu bildirilmiştir. Buna göre, 2012/1057 D.İş sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
    Soruşturma dosyası içinde bulunan müteveffa ..."e ait ölü muayene-otopsi raporunda ..."in koklamakla alkollü olduğu ve 13.05.2012 tarihli genel adli muayene raporunda da kanında etanol olduğu belirtilmiştir.
    Ayrıca araçta yalnızca iki kişinin bulunduğu sırada gerçekleştiği anlaşılan bu kazaya ilişkin ..."ın kolluk ifadesinde, aracı ..."in kullandığı, kendisinin alkollü şekilde arka koltukta uzandığı ve ... "in de alkollü olduğu şeklinde beyanı bulunmaktadır.
    Taraflar arasındaki çekişme, aracın kaza anında sürücüsünün kim olduğu noktasında toplanmakta ise de somut olayda araçta bulunan ve alkollü olduğu anlaşılan iki kişiden davaya konu kaza sırasında hangisinin araç sürücüsü olduğunun sonuca etkisi yoktur. Önemli olan sürücünün alkollü olup olmadığı ve olayın oluş şekline göre kazanın gerçekleşmesinde salt alkolün etkisi olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenledir ki mahkemece, yukarıda bahsedilen hususlar göz önüne alındığında aracı kullanan şahsın ... değil de ... olduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen hüküm eksik araştırmaya dayanmaktadır.
    Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
    Bu durumda yukarıda açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece, yapılacak iş sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu kabul edilerek İTÜ gibi kurum veya kuruluşlardan aralarında iki trafik uzmanı ve bir nörolog bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan kazanın oluş şekli, yol, hava, gün durumu, kaza tutanağı ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının belirlenmesi için gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi