17. Hukuk Dairesi 2019/3715 E. , 2020/7617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünülü;
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının eşi ... "in sevk ve idaresindeki araçla 10.02.2009 tarihinde tek taraflı ve tam kusurlu olarak yapmış olduğu kaza neticesinde vefat ettiğini, davacının eşinin ölümü nedeniyle desteğinden mahrum kaldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 04/02/2014 tarihinde dava miktarını 128.284,15 TL artırarak 129.284,15 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; vefat edenin sigortalı aracın sürücüsü ve tam kusurlu olduğunu, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, mirasçı eşin de üçüncü kişi olmadığını, murisin kusurundan faydalanamayacağını ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 129.284,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 08.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/04/2017 gün ve 2014/19070 Esas 2017/3506 karar sayılı ilamı ile "PMF yaşam tablosunun esas alınması, pasif döneme ilişkin hesaplamanın AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması ve aktif devrenin 60 yaşına kadar kabul edilmesi gerektiği" gerekçeleriyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozmaya konu karara ilişkin mahkeme ilamı, temyizden önce davacı vekili tarafından takibe konulmuş ve 21/07/2014 tarihinde davalı tarafça takip dosyasına 129.284,15 TL asıl alacak ve fer"ilerinin toplamı 177.581,06 TL ödendiği dosyaya sunulan kayıtlardan anlaşılmıştır.
Bozma sonrası mahkemece, Yargıtay bozma ilamında işaret edilen hususlar gözetilerek davacının 148.810,07 TL destek zararının hesaplandığını, 129.284,15 TL destek zararının tahsiline yönelik ilk hükmün davacı tarafça temyiz konusu edilmemekle bu tutarın benimsendiği ve davacının ıslah ettiği tutarın 129.284,15 TL
olduğu, bu tutarın da ilk hükümden sonra tahsil edildiği gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında Yargıtay bozma ilamında işaret edilen hususlar gözetilerek davacının destek zararının belirlenmesi amacıyla 2018 verilerine göre hesaplama yapılarak hazırlanan 08/01/2018 tarihli raporda davacının zararının 148.810,07 TL olduğu; yine 2014 verilerine göre hesaplama yapılan 12/03/2018 tarihli raporda davacının zararının 94.130,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafın ilk hükmü temyiz etmediği, buna göre hükmün sadece davalı taraf lehine bozulduğu ve davacının ilk hükme esas alınan 26.01.2014 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı, bu rapordaki hesaplama yöntemi (2014 verilerine göre) yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan anılan gerekçeyle karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Bu duruma göre mahkemece; Yargıtay bozma ilamında işaret edilen hususlar gözetilerek 2014 yılı verilerine göre hesaplamanın yapıldığı 12.03.2018 tarihli rapor hükme esas alınmak suretiyle, davacının tazminat alacağının 94.130,00 TL olduğu, davacının bozma öncesi rapora itiraz etmeyerek verilen kararı da temyiz etmemiş oluşunun davalı lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek, ıslahı 129.284,15 TL üzerinden yapmış olmasına göre, 94.130,00 TL yönünden davanın kabulü ile takip dosyasına yapılan ödemenin infaz aşamasında dikkate alınması, 35.154,06 TL yönünden talebinin reddi şeklinde hüküm oluşturulması gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma kapsam ve şekline göre davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.