Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3971
Karar No: 2020/7611
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3971 Esas 2020/7611 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


17. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir tazminat davasına ilişkin kararda, davacılar trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davaların kısmen kabul edilmesine karar vererek, davalıların müştereken ve müteselsilen davacılara tazminat ödemeleri hüküm altına alınmıştır. Ancak kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında davacıların manevi tazminat talepleri açısından çelişki oluştuğu fark edilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması ve yeni bir gerekçeli karar oluşturulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Kararda, Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin gerekçeli olması gerekliliği vurgulanmış ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi uyarınca bir mahkeme hükmünde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2019/3971 E.  ,  2020/7611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda davaların kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davalılar ... ve ...
    vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalı ..."nın sevk ve idaresindeki diğer davalı ..."nın işleteni olduğu, diğer davalı ... şirketinin ise trafik sigortacısı olduğu aracın, 26/03/2013 tarihinde davacıların desteği ... "ya çarparak ölmesine sebep olduğunu, müteveffanın gemi adamı olarak 15 yıllık tecrübeye sahip olduğunu, müteveffanın vefatı ile davacıların destekten yoksun kaldığı ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, her bir davacı için 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacılardan ... için 40.000,00 TL, diğer davacılar için ise 20.000,00"er TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davaların kısmen kabul-kısmen reddi ile davacılar ... için 55.176,31 TL, ... için 7.032,32 TL, ... için 37.337,55 TL, ...,... için 1.504,57"er TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... bakımından 26/03/2013 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi bakımından ise 14/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davacıların her biri için 7.000,00"er TL manevi tazminatın, davalılar ... ve ... bakımından 26/03/2013 tarihinden
    itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazla taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Temyize konu kararın gerekçesinde, davacıların her biri için 50.000"er TL manevi tazminata hükmedildiği ifade edildikten sonra, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde, hüküm fıkrasında davacıların her biri için 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde; gerekçe ile hüküm ve kısa karar ile hüküm çelişkisi içermeyen kendi içinde
    tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken, Anayasa ile 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddelerine aykırı şekilde, gerekçe-hüküm çelişkisi içerecek şekilde karar yazılması doğru görülmediğinden, kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."ya geri verilmesine 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi