17. Hukuk Dairesi 2019/6632 E. , 2020/7303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacılar vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..., davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacı ..."ın aracı ile seyir halinde iken, davalılardan ..."nın kullandığı, diğer davalı Emniyet Genel Müdürlüğü"nün işleteni olduğu aracın çarpması neticesinde araçta bulunan ..."ın ağır yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, maktulün davacılardan ..."ın eşi, diğer davacıların annesi olduğunu, davalı ... şirketinin de kazaya kusuru ile sebebiyet veren aracın ZMSS"sini yapan sigorta şirketi olduğunu, davalı ... hakkında açılan Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/287 esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda sanığın şerit ihlali yaparak kazaya sebebiyet
verdiğinin belirlendiğini, ... "nın ölümü ile davacıların onun desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, HMK nın 107. Maddesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının araç sahibi ve sürücü yönünden olay tarihinden , sigortacı şirket yönünden temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı ... için 100.000,00 TL, diğer davacılar ... ve ... için 75.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak araç sahibi ve sürücüden davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı eş ... yönünden 140.921,68 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde tüm kusurun davalıya yükletilmesinin hak ve vicdana aykırı olduğunu, kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu sayılamayacağını, maddi tazminat istemlerini kabul etmediklerini, manevi tazminatın koşulları oluşmadığı gibi talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... vekili; ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, destek durumunun ispatlanması gerektiğini, istenen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, mahkemenin Medeni Kanunun 4. Maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili; davalı ... şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, sorumluluğun aynı zamanda davacının yoksun kaldığı gerçek destek miktarıyla sınırlı olduğunu, vefat eden şahsa SGK tarafından bir ödeme yapılmış ise bu ödemenin ödenecek olan tazminat miktarından mahsubunun gerektiğini, davalı ... şirketinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31/05/2017 tarih 2015/595 - 2017/373 sayılı kararda; davalı ... aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın usulden reddine, davacı ..."ın davalılar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Groupama Sigorta A.Ş aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar ... ve ..."ın davalılar Emniyet Genel Müdürlüğü ve Groupama Sigorta A.Ş aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davalarının reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, davacı ... için 40.000,00 TL davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın 26/06/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Emniyet Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 08.11.2018 tarih 2017/2008 - 2018/1583 sayılı kararıyla; kazaya neden olan kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmadığı, Mahkemece kazaya neden olan aracın idare adına kayıtlı olması ve sürücünün kamu görevlisi olması nedeniyle davalı sürücüye karşı açılan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106.maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” hükmü ile anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görüldüğü, bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği göz
önünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gerektiğinin ifade edildiği, açıklanan nedenlerle kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, "işleten" sıfatıyla sorumlu iken, işleten ile üçüncü kişinin zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olan araç sürücüsü ise kamu görevlisi olup olmadığına bakılmaksızın 6098 sayılı TBK.nın 49. Maddesi gereğince haksız fiil faili olarak kusuru oranında sorumlu olduğu, bu durumda mahkemece davalı ... yönünden işin esasına girilerek, tarafların delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı araç sürücüsü hakkında davanın usulden reddine dair verilen karar isabetli bulunmadığından, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf başvurusunun kabulü ile HMK"nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili ile davalı ... vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/03/2019 tarih 2018/826 - 2019/153 sayılı kararda; davacı ..."ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar ... ve ..."ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davanın reddine, davacıların manevi tazminat istemli davalarının kısmen kabulüne, davacı ... için 40.000,00TL, davacı ... için 30.000,00TL, davacı ... için 30.000,00TL manevi tazminatın 26/06/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar Emniyet Genel Müdürlüğü ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş,Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 08.11.2019 tarih 2019/1685 - 2019/1858 sayılı kararıyla; davacılar vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davalı
... 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğundan mahkemece davalı ... Bakanlığının diğer davalı ... ile birlikte harçtan sorumlu tutulması doğru olmadığından davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun bu yöne ilişkin olarak kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına dair hüküm davalı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL"dir.
Temyize konu, manevi tazminata ilişkin kararda, davalılar aleyhine, ... için 40.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 manevi tazminata hükmedilmiştir.
Temyize konu edilen davacılar lehine kabulüne karar verilen manevi tazminat tazminata ilişkin karar; davalılar ... ve davalı ... bakımından, ... ve ... için reddedilen manevi tazminata ilişkin kısım ise davacılar ... ve ... bakımından ayrı ayrı kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacılar lehine kabulüne karar verilen manevi tazminata ilişkin kararın davalılar ... ve davalı ... yönünden, ... ve ... için reddine karar verilen manevi tazminata ilişkin kararın davacılar ... ve ... yönünden kesin olması nedeni ile davalılar ... ve davalı ... vekilinin ve davacılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı ... vekili ve davalı ... tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen kararda, dosya kapsamına göre
saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve davalı ... vekilinin ve davacılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekili ve davalı ... tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 5.123,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.