Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1067
Karar No: 2020/7277
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1067 Esas 2020/7277 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, Uluslararası Pazarlama AŞ'ye ait bir taşınmazın başka bir şirkete satılmasıyla ilgili yapılan tasarrufun iptali davasını görüşmüştür. Davacı şirket, taşınmazın gerçek değerinin altında bir fiyata satıldığını ve borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacı taşıdığını iddia etmiştir. Davalılar ise satışın gerçek ve raiç değerinden olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, taşınmazın gerçek değerinin belirsiz olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, davacının yetkili mercilerden izin alması gerektiği hususu göz ardı edilmiştir. Ayrıca, taşınmazın borçlu şirketin mal varlığının önemli bir kısmını oluşturup oluşturmadığı da araştırılmamıştır. Mahkeme kararı, İcra ve İflas Kanunu'nun 277, 278/3-2, 280/3 maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
17. Hukuk Dairesi         2020/1067 E.  ,  2020/7277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...
    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... Uluslararası Pazarlama AŞ hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazı 31.01.2012 tarihinde devredildiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, müvekkillerinin birbirlerini tanımadıklarını, satışın gerçek ve raiç değerden olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı şirketin sosyal ve ekonomik durumunun satışın yapıldığı tarihte davalı 3. Şahıs alıcı tarafından bilindiği, dosya kapsamına göre ispat edilemediği, İİK 278/III-2 maddesinde belirtilen taşınmazın gerçek değerinin Yargıtay uygulamasına göre bir katının altında bir değer ile davalı ..."ye satışının söz konusu olmadığı, satışın rayiç değerlere yakın bir fiyatla 125.000,00.TL ye yapıldığı halde, satıcı şirketin taşınmazı şirkete sermaye olarak koyarken, ekonomik durumunun güçlü olduğunu göstermek için yüksek rayiç bedel ile taşınmazı şirket kayıtlarına alması sebebiyle satış bedelinin yüksek gösterildiği, taşınmazın gerçek bedelinin altında değerle satışının söz konusu olmadığı bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1.Tasarrufun iptali davasının elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK"nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir.
    Somut olayda, borçlu şirketin yargılama devam ederken İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.04.2015 tarih, 2014/663 Esas 2015/183 tarihli kararla iflasına karar verildiği, kararın kesinleşip keşinleşmediğinin belli olmadığı görülmüştür. Eldeki dava borçlun iflasından önce 21.09.2012 tarihinde açıldığından, İflasın kesinleşmiş olması halinde, öncelikle davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK"nun 245 maddesi gereğince yetki alması gerektiği yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği aksi halde davanın İflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekmektedir. Bu husus, taraf teşkili ile ilgili olup mahkemece her aşamada resen dikkate alınması gerekmektedir.
    Yapılacak iş, iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş olması halinde davacının İİK"nun 245. maddesi gereğince yetki alabilmesi için ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının veya iflas idaresinin bu davayı takip etmek üzere karar vermesi, keşinleşmemiş ise kesinleşmesi hususunun bekletici mesele yapılarak davacı sıfatı tamamlandıktan sonra karar verilmesidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgu dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2.Kabule göre ise, mahkemenin İİK’nın 278/3-2 maddesinin uygulanması için, taşınmazın gerçek değerinin bir katının altında bir değer ile yapılmış olması gerektiği yönündeki gerekçesi yerinde olmayıp, satışın bir mislinin altında veya üstünde bedel ile yapılmış olması yeterlidir. Dava konusu olayda, taşınmazın gerçek değeri bilirkişi aracılığı ile 150.000,00 TL olarak tespit edilmiş, tapuda satış 125.000,00 TL den yapılmış ve üzerine 80.000,00 TL ipotek bedeli ödenmiş olduğundan, toplam 305.000,00 TL ödenen taşınmazın bir misli fazla fiyatla yani dikey fahiş fiyatla alanmış olduğu sabit olduğundan, İİK’nın 278/3-2 maddesine göre iptali gerekirken reddine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    Kaldıki, dava konusu taşınmazın borçlu şirketin malvarlığının önemli bir kısmını oluşturup oluşturmadığı, kısaca yapılan işlemin İİK’nın 280/3.maddesi kapsamında işyeri devri niteliğinde olup olmadığı da araştırılmamıştır. 2020/1067 -3-
    2020/7277

    SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ..."e geri verilmesine, 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi