Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5068
Karar No: 2020/7240
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5068 Esas 2020/7240 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava, hisse satışı konusu hakkında verilen kararın onanması üzerine davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir. Davacı, davalıların kötü niyetli ve muvazaalı olarak hisse satışı yaptığını iddia etmiş ve şufa bedelinin kendisi tarafından ödenen 41/400 hissenin tapusunun müvekkili adına tescil edilmesi veya değeri belirtilerek yapılan masrafların eklenmesiyle davalıdan tahsil edilmesi talep edilmiştir. Mahkeme ise, şufa davası sırasında imzalanan inanç sözleşmesinin adi nitelikte olduğu ve geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, Daire tarafından yapılan incelemede, şufa davasında yatırılan masrafların ve faizin davalı vekili tarafından kabul edilmesi nedeniyle, mahkemenin kararının yanlış olduğu belirtilmiş ve hüküm bozulmuştur. Kararda, inanç sözleşmelerinin inanan ve inanılan arasındaki hak ve borçların belirlendiği bağımsız bir akit olduğu, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil ettiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı, Türk Borçlar Kanunu.
17. Hukuk Dairesi         2019/5068 E.  ,  2020/7240 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalılar ..., ... aralarındaki dava hakkında Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17/02/2016 gün ve 2014/509-2016/145 sayılı hükmün Dairenin 13/05/2019 gün ve 2016/19285- 2019/5984 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı ... tarafından diğer davalı ...’e yapılan hisse satışının müvekkilden mal kaçırma gayesi ile kötü niyetli ve muvazaalı olduğunu, davalı ... ile müvekkili arasında imzalanan inançlı sözleşme gereğince şufa bedeli müvekkili tarafından ödenen 41/400 hissenin tapusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesine, bu mümkün olmaz ise 41/400 hissenin dava tarihi itibari ile değerinin belirlenerek açılan şufa davasında müvekkili tarafından yapılan 1.801,00 TL harç, 85,00 TL posta gideri, ve 3.770,00 TL avukatlık ücreti olmak üzere toplam 5.656,00 TL masraf da eklenerek ödeme tarihinden itibaren ihtar tarihi olan 18.07.2012 tarihine kadar yasal, ihtarname tarihinden sonra ise temerrüt faizi uygulanarak davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davalı ... ile davacı arasında imzalanan sözleşmelerin adi nitelikte olduğunu, geçerli kabul edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı ile imzalanan sözleşmelerin adi nitelikte olduğu, geçerli kabul edilemeyeceği, bu itibarla kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noter kanalı ile düzenlenmiş olması gerektiği, bu itibarla tapuda yapılan devirlerin ve şufa hakkı kullanımına ilişkin işlemlere karşı muvazaa iddiası öne sürülerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunulamayacağı, davacının 3. kişiye satılan hisse için dava açma hakkı bulunmadığı, bu sebeple tapu iptal ve tescil davasının reddine, şüfa hakkının 41/400 hisse bedelinin davacı yanca ödendiği, davalı ... vekilinin de şufa hakkının
    1/2"sine denk gelen bedelin ödenmesine hazır olduklarına ilişkin beyanı dikkate alınarak talebin kısmen kabulüne 1/2 hisseye düşen bedelin 36.391,09 TL olduğu, diğer masraflara ilişkin delil sunulamamasına göre 36.391,09 TL"nin ödeme tarihi olan 07.04.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 13.05.2019 gün, 2016/19285 Esas ve 2019/5984 Karar sayılı ilamı ile davanın onanmasına karar verilmiştir.
    Davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dava, inanç sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi bu talep kabul edilmez ise davanın alacak davası olarak açılmıştır.
    İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inanan tarafından devredilen hakkın, inanılan tarafından inana geri verme şartlarını içeren bir sözleşmedir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir.
    Somut olayda;
    Davacının iddiası davalı ...’un hissedarlığı bulunan ...,... ada, 2 parselde bulunan eski binanın yıkılması ve taşınmazda inşaat yapılması hususunda davacının sahibi olduğu dava dışı ... Proje İnşaat ve San. Tic. Ltd. Şti. ile 22.07.2008 tarihinde adi nitelikte kat karşılığı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre arsanın tek hisseli hale getirilmesinden sonra inşaat ruhsatı alınacağı ve inşaatın belirlenen sürede bitirileceğinin kararlaştırıldığı, dava konusu gayrımenkulün diğer hissedarlarının adlarına kayıtlı hisselerini dava dışı ...’ya devretmeleri üzerine davacı ile davalı ...’un aralarında anlaştığı, masrafların davacı tarafından karşılanması kaydı ile davalı ...’a Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/495 E. ile şufa davası açtırıldığını, dava devam ederken dava dışı diğer hissedarlardan ..., davacı ve davalı ... arasında 06.04.2009 tarihinde inanç sözleşmesi düzenlendiği, iş bu sözleşmeye göre “dava dışı ... ’ya karşı davalı ... adına şufa bedelinin davacı ve dava dışı diğer hissedar ... tarafından ödeneceği ve
    davalı ...’un alınan ve tapu edilen bu arsa miktarında hiçbir hak talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığı”, şufa davasına dava dışı diğer hissedar ...’nin müdahil olarak katıldığı, davanın kabul edildiği, dava dışı ...’a satılan hisselerin 1/2 hissesinin davalı ... adına 1/2 hissesinin ise dava dışı ... adına tescil olunduğu, şufa davasının kesinleştiği, 01.05.2012 tarihinde davacı, dava dışı ..., davalı ... ve davalı ... arasında dava konusu taşınmazda inşaat yapılması hususunda ön sözleşmenin imzalandığı, sözleşmeye uyulmadığı gerekçesi ile davacı tarafından davalı ...’a ihtarname çekildiği, ...’un taşınmazdaki tüm hisselerinin (Şufa davası sonucunda da elde edilen hisseler dahil) davalı ..."e devredildiği, ...,...’un kötü niyetli olduğunu, şufa davası sırasında aralarında imzalanan inanç sözleşmesi gereği söz konusu hisseler üzerinde davalı ...’un hakkı bulunmadığını, şufa davası masraflarının da davacı tarafından ödendiği beyan edilerek söz konusu dava açılmıştır.
    Davacı ve davalı ... arasında imzalanan kat karşılığı sözleşmesine konu inşaat başlamamıştır. Ancak yapılan kat karşılığı sözleşme ve açılan şufa davası ve davacı ile davalı borçlu ve dava dışı diğer hissedar arasında imzalanan inanç sözleşmesinde şufa davasına ilişkin masrafların davacı ve dava dışı diğer davalı ... tarafından karşılanacağı, dava sonucu verilecek karara göre davalı ...’un söz konusu hisseler üzerinde herhangi bir hakkı olmayacağı kabul edilmiş, Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/495 sayılı dosya ile görülen şufa davası neticesinde dava konusu gayrımenkulün 41/400 hissenin davalı ... adına 41/400 hissenin ise dava dışı diğer hissedar ... adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Davalı ... vekilinin 20.02.2015 tarihli duruşmada; şufa davası neticesinde davalı ... adına isabet eden hisse için yatırılan şufa bedelinin ve masraflarının faizi ile ödenmesini kabul etmesine bu durumda, şufa davası sırasında davacı ve davalı ... arasında imzalanan sözleşmenin kabul edildiğinin anlaşılmasına göre mahkemece tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın kabulüne, karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda Dairemiz onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün yukarıdaki açıklamalar ışığında bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Yine davacı vekilinin dava dilekçesinde şufa davasında ödendiği iddia edilen masrafların da tespit edilerek ödenmesi talep edilmesine rağmen mahkemece delil sunulmadığı gerekçesi ile reddedilmesi de doğru görülmemiştir. Şufa davasında yapılan masrafların ve faizin davalı ... vekili tarafından kabul edilmesine göre bahsi geçen şufa davası dosyasında davalı ... tarafından yapılmış tüm masraflar belirlenerek gerektiğinde sözleşme içeriğine göre tanık da dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi ve ihtarname tarihine göre faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.05.2019 gün ve 2016/19285 E.-2019/5984 K. sayılı ilamının kaldırılarak mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcı ile temyiz peşin harcının istek halinde davacıya geri verilmesine, 18/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi