17. Hukuk Dairesi 2018/3442 E. , 2020/7207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... Gıda Ürünleri Turizm Temizlik Akaryakıt İnşaat Medikal Nakliyat Hayvancılık Ambalaj Tic. ve San Ltd. Şti ‘den kredi sözleşmesi gereğince alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun ... Gıda Ürünleri Turizm Temizlik Akaryakıt İnşaat Medikal Nakliyat Hayvancılık Ambalaj Tic.ve San. Limited Şirketi, tarafından firmaların ortaklarından ... ’ın kayınpederi ...’a devredilen dava konusu ... Marketçilik İnşaat Ticaret San.Anonim Şirketi"ndeki 350/1863 payı ile ilgili tasarrufun iptali talep ve dava etmiştir.
Davalıların cevap dilekçesi ibraz etmedikleri görülmüştür.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece dava şartlarının dava tarihi itibariyle değerlendirilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu, dava tarihi itibarı ile davalılar hakkında başlatılan ve kesinleşen bir takip bulunmadığı, davacı tarafından dava tarihinden sonra 11/03/2013 tarihinde Samsun 3. İcra Müdürlüğünün 2013/1931 sayılı takip dosyası ile takip başlatmış olmasının dava tarihi itibarı ile kesinleşen bir takip olmadığından sonuca etkili bulunmadığı gerekçesi ile davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru görülmemiştir.
Somut olayda alacağın dayanağı olarak 13.04.2006 ve 20.1.2012 tarihli kredi genel sözleşmesinin gösterildiği, söz konusu sözleşme gereğince çekilen kredi borcunun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine ihtiyati hacze dayalı olarak Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1931 sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, davalı borçlunun bilinen adresine menkul haczine gidilerek ihtiyati haciz yapıldığı anlaşılmıştır.
akip ihtiyati haciz ile başlamış olup, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmesi ile dosyadaki hacizler kesin hacze dönüşecektir. Dosya içerisindeki belgelerden icra dosyasına ilişkin ödeme emri ve eklerinin davalı borçluya 21.02.2014 tarihinde davalı borçlunun sicil adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ihtiyati haczin de kesin hacze dönüştüğü anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece borçlu davalı hakkında kesinleşmiş bir takip işlemi olduğundan davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunamamıştır.
2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.