17. Hukuk Dairesi 2018/5725 E. , 2020/7144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4.
Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... Ltd. Şti. vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.11.2020 Çarşamba günü davacı ... vekili Av. ... ile davalılar ... Tekstil Konf. Paz.San. Tic. Ltd. Şti ve ... vekilleri Av. ..., müdahil davacı vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlular ... ve ... Tekstil Konf. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında kamu alacağı nedeni ile takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, davalı ...’un adına kayıtlı dava konusu taşınmazları 31.10.2007, 01.11.2007 ve 12.11.2008 tarihlerinde davalı ... Ltd. Şti"ne sattığını belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... ve ... Tekstil Konf. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin davalı şirket ve yetkilileri ile ne iş ne de akrabalık bağı bulunmadığını,
davacının da bu yönde hiçbir iddiası olmadığını yalnızca diğer davalı ... Uluslararası Taşımacılık Ltd. Şti. yetkilileri de vergi borçlusu şirketin borçlarını yakınen bilebilecek konumdadır demekle yetindiğini, davalının alış tarihi itibariyle vergi borcu incelemesi olmadığını, davaya konu taşınmazların değerinde satıldığını, davalı idarenin taşınmazların değerlerinin düşük iddiasını kabul etmediklerini belirterek alacağın gerçek bir alacak olmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, dava konusu altı taşınmazı iyiniyetle ve üzerindeki ipoteklerle birlikte rayiç bedelden satıldığını ve bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, dava şartının mevcut olmadığını, zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin davacı kuruma borcu olduğu iddia olunan diğer davalılar ile iş veya organik bir bağının olması veya uzaktan veya yakından bir akrabalık bağının olmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı ... ile davalı ... Turizm şirketi yetkilisi ... "in arkadaş olup, birbirlerinin durumunu bildiği ve davalı ... tarafından hakkında vergi incelemesi başlatılacağı düşüncesi ile inceleme başlatılmadan önce dava konusu iptali istenen tasarrufta belirtilen taşınmazlar ve yukarıda belirtilen mahkemenin diğer davalarına konu birçok taşınmazın 2007-2008 yıllarında birbirlerine yakın tarihlerde elden çıkarıldığı, satışların muvazaalı olduğundan bahisle davalılar ... ve ... Ülkelerarası Turizm Şirketi aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı ... şirketi aleyhine açtığı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı ... Ltd. Şti vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, dosya kapsamından 3 adet taşınmazın borçlulardan ... tarafından satışının yapıldığı, diğer borçlu şirket ... Tekstil tarafından herhangi bir tasarruf yapılmadığı, tasarrufun iptali davaları tasarruf yapan borçlu ile onunla muamelede bulunan kişilere karşı açılabileceğinden mahkemece borçlu şirket yönünden davanın husumetten ret kararı verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine, mahkemece yapılan keşif sonucu taşınmazların tespit edilen rayiç değerleri arasında her ne kadar bir mislini aşan
fark bulunmadığı, ancak davalı tarafların evvelinden Denizlispor Kulübü yönetim kurulu üyeliği sebebiyle birbirlerini tanıdıkları, Denizli ilinde belli bir ciroya ulaşmış tacir oldukları, borçlu ..."un mahkeme kararıyla muhasebe evraklarına el konulması ve vergi incelemesine başlanmasından hemen sonra elindeki birçok taşınmazı elden çıkarmaya başladığı, hatta 01/11/2007 tarihinde davalı üçüncü kişi şirketin edindiği taşınmazın yanında borçlunun başka kişilere 6 parça daha yer sattığı, yine dinlenen davacı tanığın beyanlarından borçluyla üçüncü kişi davalının birbirlerini tanıyıp bildikleri, buna göre 6183 sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca davalı üçüncü kişi şirketin borçlunun vergi borcunu ödememek amacıyla taşınmazlarını elden çıkardığını bilerek hareket ettiği anlaşıldığından, davanın esastan kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı ancak, 1136 sayılı Avukat Kanunu"nun 5904 sayılı Yasanın 35. maddesiyle değişik 168/2. madde ve bendinde "6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir." hükmüne rağmen davacı yararına 81.739,00 TL nispi vekalet ücreti takdiri hatalı olduğu, bu yönden davalının başvurusunun kabulü ile hükmün düzeltilmesi gerektiği yine tasarrufun iptali davalarında alacak miktarı ile tasarrufun yapıldığı tarihteki değerinden hangisi az ise harç o miktar üzerinden alınması gerektiği, dava konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerlerinin toplamı 1.640.000,00 TL, kamu alacağının miktarı ise 15.355.606,65 TL olduğundan, karar ve ilam harcının daha az olan tasarruf değerinden yani 1.640.000,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiş, bu karar da davacı vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... şirketi tarafından yapılmış bir tasarruf bulunmamasına, 1136 sayılı Avukat Kanunu"nun 5904 sayılı yasanın 35. maddesiyle değişik 168/2. madde ve bendinde "6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü
davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak hükmedilmesi gerekmesine göre davacı vekilinin tüm, davalı borçlu ... ile üçüncü şirket yetkilisi ... ’in aynı spor klubünde yöneticilik yapmalarına ve tanık beyanları ile arkadaş olduklarının sabit bulunmasına göre de davalı ... Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konularından, 1073 ada 149 parsel ile ilgili olarak, dava dışı ... tarafından davalılar aleyhine Denizli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/296 Esas 2020/262 Karar sayılı ilamı ile tapu iptali tescil davası açtığı ve lehine sonçlandığı anlaşıldığından, ...’ın müdahil olarak davaya dahili sağlananıp belirtilen dosyanın kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, kararın bu parsele ilişkin bölümünün yazılı şekilde kabulü isabetsiz olmuştur.
3-Dosya içerisindeki bilirkişi davalı üçüncü kişinin sorumlu olacağı alacak miktarını 15.355.606,65 TL olarak belirlemesine ve bölge adliye mahkemesinin dava değeri olarak bu miktarı esas alınarak kıyaslama yapılmasına rağmen gerekçe gösterilmeden hüküm fıkrasında, borçlu ..."un 26.865.970,88 TL vergi borcunun tahsili için iptal kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... Ltd. Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... Ltd. Şti. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Ltd. Şti."ye geri verilmesine 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.