17. Hukuk Dairesi 2018/5058 E. , 2020/7064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.11.2020 Çarşamba günü davalı ... vek. Av. ... geldi. Davacı ile diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı şirket ile davalılardan ... Gıda firması arasındaki ticari ilişki çerçevesinde bu davalının vermiş olduğu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17359, İzmir 11. İcra Müdürlüğü"nün 2016/231 ve Karaman 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/4451 sayılı dosyaları üzerinden takibe geçtiklerini, davalı ... Gıda firmasının ...,... ilçesinde bulunan 1 dairesini Gaziemir ilçesinde bulunan 2 adet dairesini ve Menderes ilçesindeki 3 ayrı taşınmazını 14/09/2015 ve 11/09/2015 tarihlerinde davalı ..."a devrettiğini, taraflar arasındaki tasarrufların İİK"nun 277. ve devamı maddelerine göre iptale tabi olduğunu belirterek tasarrufların iptaline, taraflarına cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; "gayrimenkul gösterme tutanağı ve komisyon sözleşmesi" başlıklı matbu belgeden anlaşılacağı üzere müvekkilinin taşınmazları gezip, unsurlarını not aldığını, tutanağın müvekkili ve ... tarafından imzalandığını, bilahare taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığını, ödeme planı belirlendiğini, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Gıda firması vekili; müvekkili şirketin mal verdiği firmalardan alacağını tahsil edememesi üzerine taahhüt ettiği ödemeleri yapamadığını, bu mali dar boğazı aşabilmek için elinde bulunan taşınmazları satma kararı aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne; ...,... Mahallesi"nde bulunan, tapuya 30266 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın, ...,... 3 nolu bağımsız bölümünün 14/09/2015 gün, 20090 yevmiye numaralı işlemle; ...,... Mahallesi"nde bulunan, tapuya 290 ada, 47 parselde kayıtlı taşınmazın, 1. Kat, 2 nolu ve 3. Kat, 4 nolu bağımsız bölümlerinin 11/09/2015 gün, 6622 yevmiye numaralı işlemle; ...,... Mevkii"nde bulunan, tapuya 191 ada, 22 - 23 ve 24 parselde kayıtlı taşınmazların 11/09/2015 gün, 10628 yevmiye numaralı işlemle gerçekleştirilen, davalı ... Gıda Tarım Ltd. Şti. tarafından diğer davalı ..."a satışına ilişkin tasarrufların davacı tarafın İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17299, İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17359, İzmir 11. İcra Müdürlüğü"nün 2016/231 ve Karaman 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/4451 sayılı dosyalarındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacı tarafa cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... Şti. vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/11/2017 tarih, 2016/457 Esas ve 2017/462 Karar sayılı ilamına yönelik davalı ... vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 353/1-b.2 maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine; yeni hüküm tesisine, davanın kısmen kabulü ile ...,... ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın, ... 3 nolu bağımsız bölümünün 14/09/2013 tarihinde, ...,... Mahallesi"nde
bulunan, tapuya 290 ada, 47 parselde kayıtlı taşınmazın, 1. Kat, 2 nolu ve 3. Kat, 4 nolu bağımsız bölümlerinin 11/09/2015 tarihinde, ...,... Mevkii"nde bulunan, tapuya 191 ada, 22 - 23 ve 24 parselde kayıtlı taşınmazların 11/09/2015 tarihinde, davalı ... Gıda Tarım Hayvancılık İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından diğer davalı ..."a satışlarına ilişkin tasarrufların, davacı tarafın İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17299, İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17359, İzmir 11. İcra Müdürlüğü"nün 2016/231 sayılı dosyalarındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacı tarafa bu taşınmazlar üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına, Karaman 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/4451 sayılı (Yetkisizlikle İzmir 5. İcra Müdürlüğü"nün 2017/2503 kaydedilmiştir) dosyası açısından davanın dava ön şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK."nın 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu davanın ön koşulu, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK."nun 277. md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK."nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan
akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK"nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK."nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesince, devir tarihi itibariyle taşınmazların gerçek değeri ile resmi senetlerde gösterilen satış bedeli arasında misli fark bulunması nedeniyle, İİK"nın 278/3-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazlardan 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümün 11/09/2015 tarihinde davalı borçlu şirket tarafından davalı 3.kişi ...’a üzerinde 02/06/2014 tarihli 700.000,00 TL bedelli Akbank T.A.Ş. lehine ipotekli olarak 150.000,00’er TL bedelle devredildiği, yine dava konusu taşınmazlardan 22,23 ve 24 numaralı parsellerin 11/09/2015 tarihinde davalı borçlu şirket tarafından davalı 3. kişi ...’a üzerlerinde 09/04/2015 tarihli 1.500.000,00 TL bedelli ...,... Bankası A.Ş. lehine ipotekli olarak sırasıyla 5.000,00 TL - 5.000,00 TL ve 2.000,00 TL bedelle devredildiği, yine dava konusu taşınmazlardan 3 numaralı bağımsız bölümün 50.000,00 TL bedelle davalı borçlu şirket tarafından davalı 3.kişi ...’a devredildiği; mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre 2 numaralı bağımsız bölümün satış tarihindeki gerçek değerinin 375.000,00 TL, 4 numaralı bağımsız bölümün 325.000,00 TL, 22 numaralı parselin 161.700,00 TL, 23 numaralı parselin 438.310,00 TL, 24 numaralı parselin 164.415,00 TL, 3 numaralı bağımsız bölümün 180.000,00 TL olduğu, buna göre taşınmazların davalı 3. kişi ...’a satış tarihinde tapu kayıtlarında ipotek yüklü olarak devredildiği, ipotek bedelleri göz önüne alındığında bedel farkının bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi doğru görülmemiştir. Ancak; İİK"nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu
mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği, aynı maddenin son fıkrasında ise ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiğinin kabul edildiği, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğinin veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunun ispatla çürütülebileceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince; davalı-borçlu şirketin malvarlığında önemli bir yeri tutan tasarrufların, örtülü işletme devri niteliğiyle alacaklı lehine karinenin oluştuğu, aksinin de davalı tarafından ispatlanmadığı belirtilmişse de; dava konusu taşınmazların davalı borçlu şirketin ticari işletmesinin mühim bir kısmını oluşturup oluşturmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile davalı borçlu ... Gıda Tar. Hay. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüm ticari sicil kayıtları ve tüm ticari defterleri getirilerek üzerinde inceleme yapılarak, şirketin sermayesinin belirlenip, dava konusu taşınmazların toplam değerinin (bilirkişi tarafından belirlenen) söz konusu şirketin belirlenen sermayesinin mühim bir kısmını oluşturup oluşturmadığı konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Öte yandan; dosya kapsamında yer alan SGK kayıtlarına göre; davalı borçlu şirket yetkilisi ... ve davalı 3.kişi ...’ın daha önce ... ünvanlı işyerinde çalıştıkları anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı 3. kişi ...’ın davalı borçlu şirketin İİK. 280. madde kapsamında alacaklıya zarar verme kastıyla taşınmazlarını sattığını bilebilecek kişilerden olup
olmadığının değerlendirilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmeden hüküm kurulması da isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.