Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1828
Karar No: 2020/7058
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1828 Esas 2020/7058 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhinde icra takipleri sırasında borca yetecek kadar malvarlığı olmadığını ileri sürerek borçlunun taşınmazını düşük bir bedelle davalı 3. kişiye sattığını ve diğer hissedarlarla birlikte davalı 4. kişiye devrettiğini iddia ederek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu ve davalılar ise iddiaları reddetmişlerdir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve taşınmazın satışını ve devrini iptal etmiştir. Temyiz eden davalı ... vekilinin itirazları ise incelenmemiştir. İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan davada borçlu ile hukuki muamelede bulunan üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece öncelikle taraf ehliyeti incelenmesi gerektiği ve borçlunun mirasının iflas kurallarına göre tasfiyesi gerektiği vurgulanmıştır. Miras reddi için sınırlayıcı bir süre olmadığına dikkat çekilmiştir. Kararın gerekçesinde İİK'nun 278 ve 280 maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2018/1828 E.  ,  2020/7058 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhinde yürütülen icra takiplerinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını raicinden düşük bedelle davalı 3.kişi ..."a satarak devir ettiğini, onun da kendi hissesini, borçlu ile soyadı aynı olan diğer hissedarlarla birlikte davalı 4.kişi ..."a satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu vekili, dava konusu takip dosyaları için alacaklıya ödemelerde bulunulduğunu, mal kaçırma iddiasının asılsız olduğunu, aciz vesikasının bulunmadığını savunmuştur.
    Davalı ... vekili, taşınmaz hissesinin üzerindeki ipotekle birlikte satın alındığını, daha sonra diğer hissedarlarla birlikte davalı ..."a satıldığını, ipoteğin de bu davalı tarafından kaldırıldığını savunmuştur.
    Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu raiç bedeli ödenerek satın alındığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin 03/03/2016 tarih ve 2014/10173 Esas, 2016/2622 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile İİK"nun 278,280 maddeleri gereğince; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2012/17381 sayılı
    dosyasında tüm taraflar yönünden davanın kabulü ile ...,... pafta, 1046 ada, 191 parseldeki 13 nolu bağımsız bölümün 69/205 payının davalı ..."a satışına ilişkin tasarrufun icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline, davacıya tapu kaydı değişmeksizin bu malı haczedip sattırma yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasıdır.
    İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır.
    Somut olayda, davalı borçlu ... ’in eldeki dava açıldıktan ve karar verildikten sonra 06/10/2017 tarihinde vefat ettiği, mirasçıların İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/742 Esas 2017/750 sayılı mahkeme kararı ile murisin mirasını reddettiği anlaşılmaktadır. M.K."nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res"en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz.(Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947; HGK"nun 29.1.1975 gün 1682-100 ve 3.7.2002 gün 15/572-577 sayılı kararları aynı doğrultudadır) Ayrıca yine murisin ölüm gününde terekenin borca batık olduğunun şayi ve sabit olması durumunda da miras reddedilmiş olacağından ve bu tespit için sınırlayıcı bir süre yasaca öngörülmediğinden bu yönüyle de mahkemece işlem yapılması imkanı vardır. Hal böyle olunca Mahkemece usuli işlemlerin yerine getirilip taraf teşkili temin edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün res’en BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi