Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/505
Karar No: 2020/7057
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/505 Esas 2020/7057 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü'nün dava dışı borçlu şirketin borcu nedeniyle satışa çıkardığı taşınmazların, borcun ödenmemesi nedeniyle yapıldığını ve bu nedenle iptal edilmesini talep eder. Ancak, borçlu hakkında İİK 277 maddesi uyarınca kesin veya geçici aciz belgesi bulunmamaktadır. Ayrıca, taşınmazların satış değeri ile bilirkişi tarafından belirlenen gerçek değeri arasında fark olduğu belirtilir. Mahkeme, davanın reddine karar verir ve bu karar temyiz edilir. İİK 278/1. madde gereği, tasarrufun yapıldığı müddetin haciz veya aciz yahut iflastan önceki 2 yılı içinde kalmadığından bedel farkından dolayı iptale karar verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. İİK 280/1. madde gereği davalı 3.kişinin davalı borçlunun içinde bulunduğu malî durumu ve zarar verme kastını bilebileceği yönünde bir delil de bulunmadığına göre, temyiz itirazları reddedilir ve hüküm onanır.
İİK 277 - İcra takibi esnasında borçlu hakkında kesin veya geçici aciz belgesinin alınması gerektiği.
İİK 278/1 - Hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların batıl olduğu.
İİK 280/1 - Haciz veya aciz veya iflasın açılmasından mütevellit tasarrufların batıl sayılması halinde, alıcıdan geri ödenmesi gereken bedel hakkında iflas veya konkordato ilamı verilemez ve alıcı bu bedeli ancak al
17. Hukuk Dairesi         2020/505 E.  ,  2020/7057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; temlik eden alacaklı ...,... Bankası A.Ş ile dava dışı kredi borçlusu ... Gemi Acenteliği Demir Çelik Ürn. Mob. İnş. Hizm. Org. San. Tic. Ltd. Şti arasında davalılardan ..., ..."in kefaleti ile imzalanan Genel Kredi sözleşmeleri uyarınca, dava dışı borçlu ... Gemi Acenteliği Demir Çelik Ürn. Mob. İnş. Hizm. Org. San. Tic. Ltd. Şti krediler kullandırıldığını, kredilerin geri dönüşünün olmaması üzerine Kocaeli 2. İcra Müdürlüğünün 2009/16580 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, ...,... köyü ...,... parsel nolu taşınmazda 1/6 arsa pay 1 nolu bağımsız bölüm dubleks mesken ve aynı yerde bulunan 670 parsel nolu 1/6 Arsa paylı 2 nolu bağımsız bölüm dubleks mesken ... adına kayıtlı iken 18/12/2008 tarihinde 24.500,00’er TL bedelle ..."a bu kişi tarafından da 26/02/2010 tarihinde ..."e satıldığını,yapılan bu satışların davalının borçlarını ödememek için yaptığını bildirerek, yapılan satışlarla ilgili tasarrufların İİK 277-278 maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;borçlu hakkında dava açıldığı esnada İİK 277 maddesinde belirtilen kesin yada geçici aciz belgesinin alındığına dair bir vesikanın bulunmadığı ve bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede belirlenen değerin satış yapılan değerler ile fahiş fark içermediği anlaşıldığından davacının iddiasını ispatlayamadığı dosya kapsamından anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasına bağlı olan KDZ.Ereğli 1.İcra Müdürlüğü’nün 2011/255 talimat sayılı dosyasında borçlunun adresinde 16/03/2011 tarihinde haciz düzenlenmiş ve adreste davalı borçlu ...’in hazır olduğu, borçlu şirkete ait haczi kabil menkul mal olmadığı, ...’in şu anda borcu ödeyecek durumlarının olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Sözü edilen haciz tutanağı İİK"nun 105.maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğundan ve dava konusu taşınmazlar 18/12/2008 tarihinde davalı borçlu ... tarafından tapuda toplamda 49.000,00 TL bedelle diğer davalı 3.kişi ...’a devredilmiş olup, bilirkişiler tarafından taşınmazların devir tarihi itibariyle gerçek değerinin toplamda 100.523,25 TL olduğu belirtildiğine göre, taşınmazların belirlenen değerleri arasında mislini aşan fark olduğundan mahkemenin bu yöndeki gerekçeleri yerinde değildir. Ancak; İİK’nın 278. maddesinde; mutad hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların batıl olduğu, ancak, bu müddetin haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; icra takibi sırasında 16/03/2011 tarihinde
    fiili haciz yapılmış ve haczi kabil mahcuz bulunamadığı belirlenmiş, tasarruf ise 18/12/2008 tarihinde yapılmış olup haciz tarihinden geriye doğru 2 yıl içinde kalmadığından bedel farkından dolayı iptale karar verilemeyecek olup, İİK 280/1. madde hükmü gereği davalı 3.kişinin davalı borçlunun içinde bulunduğu malî durumu ve zarar verme kastını bilebileceği yönünde bir delil de bulunmadığına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibari ile doğru olan hükmün ONANMASINA; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143/5.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi