Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1287
Karar No: 2020/7036
Karar Tarihi: 12.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1287 Esas 2020/7036 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1287 E.  ,  2020/7036 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    ...,...

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.11.2020 Salı günü davacı Temlik Alan vekili Av. ... ile davalı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı... Gıda Hububat Gübre Hayvancılık Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti‘den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Adana 6.İcra Müdürlüğü’nün 2014/15445 sayılı dosya ile aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı malvarlığına rastlanılmadığını, borçlunun adına kayıtlı ...,... parselde kayıtlı soğuk hava deposunun önce davalı ... Gıda Tarım Üretim Yem Tekstil Nakliyat Lojistik Hizmetleri Petrol ve
    Kimyevi Maddeler İnşaat Müteahhitlik ve Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne, ondan davalı ...,... tarafından da ...’ya, ...’dan da davalı ...’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile cebri icra yolu ile alacağın tahsiline yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı borçlu vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nın
    279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK.nın 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    Doğrudan doğruya borçludan değil de, borçlunun sattığı şahıstan mal iktisap edenler hakkında iptal kararı verilebilmesi; ancak kötü niyetli olduklarının kanıtlanması halinde mümkündür. Kötüniyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü ise davacı alacaklıya düşer. Kötüniyetin kanıtlanamaması halinde dava İİK"nun 283/2. maddesine göre bedele dönüşür.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda dava konusu ...,... parselde kayıtlı soğuk hava deposu 12.11.2014 tarihinde kaydında yer alan Ziraat Bankasının 1. dereceden 4.000.000,00 TL bedelli ipoteği ile Adana 9. Asliye Hukuk Mahkemesinın 2013/654 sayılı dosyasından konan ihtiyati haciz şerhi ile birlikte davalı ... Gıda Tarım Üretim Yem Tekstil Nakliyat Lojistik Hizmetleri Petrol ve Kimyevi Maddeler İnşaat Müteahitlik ve Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti’ne, ondan da 23.03.2015 tarihinde kaydında yer alan takyidatlar ile birlikte davalı ... ’a, 03.04.2015 tarihinde ...’ya ondan da 10.04.2015 tarihinde kaydındaki şerhler ile birlikte davalı ...’a devredilmiştir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın kaydında yer alan takyidatlar ile birlikte devredilmesi sebebi ile tüm alıcıların davalı borçlunun durumunu bildiği gerekçesi ile
    davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de dava konusu gayrımenkul kaydında yer alan ipoteğin yargılama aşamasında fekedildiği, davalı ...’ın ipotek borcunu ödediğini ispat edemediği, dava konusu gayrımenkulün ticari işletme niteliğinde olduğu, ticari işletmenin devrinin iptale tabi olduğu, çok kısa aralıklarla el değiştirmesinin de borçlunun durumunun bilindiğine delalet ettiği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davalı ... dava konusu gayrımenkulü davalı ...’dan kaydında yer alan takyidatlar ile birlikte 650.000,00 TL bedel ile satın almış 11.05.2015 tarihinde de kaydında yer alan ipoteğin fekedilmesi için 2.250.000,00 TL bedel Ziraat Bankası hesabına EFT yapmış, ipotek de dava dışı Ziraat Bankası tarafından kaldırılmıştır.
    Mahkemece davalılar arasında kısa sürelerle devir yapılmasının davalı borçlunun durumundan haberdar olunduğu bu sebeple davalıların kötü niyetli olduğu kabul edilmişse de; gayrımenkulün kısa sürelerle el değiştirilmesi yapılan tasarrufların muvazaalı olduğu anlamına gelmeyecek, bu durumun başka delillerle de ispatlanması gerekecektir. Davalı ... dava konusu gayrımenkul kaydında yer alan ipoteğin fekki için 2.250.000,00 TL EFT yapması akabinde ipotek fekedilmiştir. Davacı tarafından davalı ...’ın davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun somut deliller ile ortaya konulamaması ticari işletme devrinin borçlu ile hukuki ilişkiye giren üçüncü kişi yönünden değerlendirilmesi gerekeceğinden açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı ... yönünden davanın reddine karar verilerek davanın İİK"nun 283 hükmü gereğince tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi