17. Hukuk Dairesi 2019/831 E. , 2020/7023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili ve davalılar ..., ..., ... vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.11.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ...’dan alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2012/28976 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcunu ödememek gayesi ile adına kayıtlı ...,... ada, 122 parselde kayıtlı 16 nolu bağımsız bölümğn 1/2 hissesinin önce davalı ...’e, donrasında ise davalı ...’e intikal ettirildiği, söz konusu tasarrufun mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek davalılar arasındaki tasarruf işlemlerinin iptali talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... vekili, davalı ... vekili davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne, davalılar arasındaki tasarrufların iptali ile davacıya İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün 2012/28976 sayılı dosyadaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere
cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce “.. davalı ... vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine, davalı ...’in kötü niyetli olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olmasına göre dava konusu gayrımenkulün 1/2 hissesinin davalı ...’den davalı ...’e devredildiği tarih olan 15.06.2012 tarihindeki gerçek değeri üzerinden davalı ...’in tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, karar davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına davalı ... vekilinin, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya
bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece, davalı ..."ın oğlu ... ile davalı ..."in arkadaş olduğu, taşınmazın mal kaçırmak amacıyla devredildiğinden haberdar ve bunu bilebilecek kişilerden olduğu, bu nedenle taşınmazı kendi adına tescil ettirdiği, taşınmaz üzerindeki 45.000,00 TL"lık kredi borcunun ipotek ile temin edildiği ve bu borcun 12.03.2013 tarihinde asıl borçlu İshak tarafından ödenerek kapatıldığı, taşınmazın davalılarca satın alınmasından sonra da davalı ... tarafından uzun bir süre ikametgah olarak kullanıldığının icra dosya tutanakları ile sabit olduğu, herhangi bir kira ödemesi ve benzeri delil de sunulmadığı, bu haliyle gerçekte bir bedel ödenmeksizin taşınmazın muvazaalı olarak mal kaçırma amacıyla davalılar arasında devredildiğinin sabit olduğu, bilirkişi tarafından hesaplanan 9.000,00 TL tadilat giderinin taşınmazın değerinde ciddi bir artış oluşturmadığı, bu miktarın davamız açısından incelenecek bir husus olmadığı, her iki davalı alıcının da taşınmaz bedelini ödeyerek aldığına dair geçerli hiç bir delil sunmadığı, gerekçesi ile dava konusu tasarrufların iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı 4. kişi ...’in davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun ispat edilememiş olmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı 3. kişinin de tazminat ile sorumlu olması gerektiği yönünde hükmün düzeltilmesine ve yeni hüküm kurulmasına karar vermişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemiştir.
Davacı vekili tarafından davalı borçlu ile davalı ...’in tekstil işi ile iştigal ettiği, davalı ...’in ... İplik Teks. San. Tic. Ltd Şti’nin ortağı olduğu, davalı ... vekilince de dava konusu gayrımenkulün, davalı borçlunun talebine istinaden aralarında ticari ilişki bulunduğu ve bu sebeple de borcu olduğu ...’e devrinin yapıldığı beyan edilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan işletme defterinde 05.03.2010 ve devamında, 08.10.2010 ve devamında, 17.04.2011 tarihinde de muavin defter kayıtlarında da ... İplik Ltd. Şti. ile ticari ilişki olduğu görülmektedir.
Davacı vekilinin iddiaları doğrultusunda davalı borçlu ile davalı ... arasında ticari ilişkinin eldeki davaya etkisi üzerinde durulmadığı, yine dosya içerisinde örnekleri bulunan muavin ve işletme defter kayıtlarının da asılları istenerek, davalı ...’in iddia savunmalarına göre davalı borçlu ile davacı arasında gerçek bir alacak ilişkisi olup olmadığı irdelenmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalı ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14.291,01 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 12/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.