Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6618
Karar No: 2020/6921
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6618 Esas 2020/6921 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasında bir trafik kazası sonucu oluşan tazminat davasının istinaf incelemesi sonucunda, hüküm temyiz edilmiş ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi incelemeyi yapmıştır. Mahkeme, davacılara maddi tazminatın ödenmesi yönünde karar vermiştir. Ancak, destek payları hesaplanırken müteveffanın annesi göz önünde bulundurulmadığı için hesaplamalar hatalı yapılmıştır. Bu nedenle, aktüer bir bilirkişiden yardım alınarak, destek payları yeniden hesaplanmalıdır. Kararın ekteki kanun maddelerine uygun hareket edilerek yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 96/1. maddesi
17. Hukuk Dairesi         2019/6618 E.  ,  2020/6921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davacıların murisi olan ..."ın kullandığı, ..."a ait araç ile 23/01/2015 tarihinde, dava dışı ..."nin kullandığı aracın karşılıklı kaza yaptığını, kazada ..."ın vefat ettiğini, ..."ın kullandığı aracın Güneş Sigorta A.Ş tarafından ZMSS Poliçesi ile sigortalandığını, ancak söz konusu ZMSS"nin tarihinin 2014 yılında dolduğunu, sigortasız araçların karıştığı kazalardan dolayı oluşan maddi zararlardan kanunen güvence hesabının sorumlu olduğunu, dolayısıyla davalarını Güvence Hesabına yönelttiklerini belirterek davacıların her biri için şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 14.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırarak toplam 253.905,30 TL"nin tazminini istemiştir.
    Davalı vekili; kısmi dava açılamayacağını, dava öncesi yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğini, kazaya sebep olduğu bildirilen aracın olay tarihini kapsayan mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılması, kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, faiz istemi ve başlangıç tarihi isteminin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacıların davalarının kabulüne, davacı ... için 5.572,717 TL"nin, davacı ... için 7.661,328 TL"nin, davacı ... için 26.826,302 TL"nin, davacı ... için 31.306,969 TL"nin, davacı ... için 182.537,987 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1b.1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44.maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL"dir.
    Davacılar ..., ..., ..., ... lehine hükmedilen maddi tazminatın miktarı itibariyle temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin maddi tazminat yönünden hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, istinaf mahkemesi kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
    Bununla birlikte, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 96/1. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
    KTK"nın anılan maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
    Somut olayda, müteveffanın eşi ve çocukları için destek tazminatına karar verilmiştir. Destek payları hesaplanırken mirasçı olarak sadece davacıların hayatta olduğu varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Ancak desteğin UYAP ortamından temin edilen nüfus kayıt örneğine göre; babasının 08.07.2004 tarihinde vefat ettiği, ancak annesi ..."ın kaza tarihinde ve halen hayatta olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan raporda müteveffanın destek tazminatı hesabı yapılırken annenin payı hesaba katılmamış olup, desteğin tüm gelirini eş ve çocukları ile paylaşacağı varsayımı ile hesaplama yapıldığı görülmektedir. Murisin gelirinden anneye destek payı ayrılmadan yapılan hesaplama eksik ve hatalı olmuştur.
    O halde, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak ve annenin payı gözetilmek suretiyle davacıların hak kazanacağı muhtemel tazminat tutarının hesaplanması konusunda aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, davacılar ..., ..., ..., ... yönünden hükmolunan maddi tazminatlara yönelik temyiz isteminin (dilekçesinin), hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen
    karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve kararının KALDIRILMASINA, dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi