17. Hukuk Dairesi 2016/11283 E. , 2019/5765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, ... plakalı araç ile ... plakalı aracın karıştığı trafik kazasında ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan ..."nın vefat ettiğini, her iki aracın ZMMS poliçesini ve ... plakalı aracın birleşik kasko poliçesini davalı şirket düzenlediğinden maddi ve manevi tazminattan sorumlu olduğunu, müteveffanın ölümü ile geride imam nikahlı eşi ... ile annesi ..."ın destekten yoksun
kaldıklarını, ayrıca vefat edenin imam nikahlı eşi, annesi ve kardeşlerinin de büyük elem, acı ve manevi çöküş yaşadıklarını belirterek davacı eş ... için 700,00 TL, davacı anne ... için 100,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 800,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 200,00 TL cenaze ve defin gideri ile annesi için 30.000,00 TL, eşi için 25.000,00 TL, kardeşleri için 3.000,00"er TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak davalıya 4.12.2012 tarihinde yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle temerrüt tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 07/08/2015 tarihli dilekçesi ile, davalı şirket kazaya karışan her iki aracın da trafik sigortasını düzenlediğinden her iki aracın ZMMS poliçesi limitleri toplamı olan 450.000,00 TL maddi ve birleşik kasko poliçesinde yer alan 100.000,00 TL manevi tazminatla sınırlı sorumluluğunun olduğunu, bilirkişi raporunda araç limitlerinin ayrı ayrı baz alınarak tazminattan indirilmesinin hatalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat talebini davacı eş Gülistan için 263.486,00 TL, davacı anne Melihe için 56.133,00 TL olmak üzere toplam 319.619,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.000,00 TL cenaze ve defin gideri ile 100.000,00 TL manevi tazminatın 17/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ... plakalı aracın müvekkili şirkete trafik sigortası ve birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve artan mali sorumluluk teminat limitinin kombine tek limit olan 100.000,00 TL olduğunu, ... plakalı aracın ise trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğun kusur ve teminat limitleri ile sınırlı tutulmasını, davacının faiz talebinin ve neticede davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı anne ... ve davacı eş ... yönünden destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin davalı ... şirketine sigortalı aracın kusur oranı dikkate alınarak davacı ... için 197.614,97 TL, davacı anne ... için 42.099,79 TL, olmak üzere toplam 239.714,76 TL destekten yoksun kalma
tazminatı ile, 2.000,00 TL cenaze giderinin 17/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Yine 818 sayılı BK."nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 818 sayılı BK."nun 141. ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. BK."nun 146. maddesi (6098 sayılı TBK. madde 167) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Somut olayda; davacılar vekili, desteğin yolcusu olduğu ve davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonete, yine davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün çarpması ile gerçekleşen kazada destek ... "nın vefat ettiğini belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece alınan 02.02.2015 tarihli kusur ve 15.05.2015 tarihli hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporunda desteğin içinde yolcusu olduğu kamyonet sürücüsü %25 oranında, karşı aracın sürücüsü %75 oranında kusurlu bulunmuş ve buna göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece hesaplanan tazminattan desteğin yolcusu olduğu kamyonetin sürücüsünün meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile kusur indirimi yapılarak karar verilmiştir. Destek ... gerçekleşen kazada yolcu olup kusursuzdur. Davacı, dava dilekçesinde müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir
kısmından talep edebilir. Buna göre zarara sebebiyet verenlerin dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK."nun 50 ve 51. maddeleri gereğince zarardan müteselsil sorumluluk esaslarına göre sorumlu olacakları açıktır.
Davacılar vekilinin, dava dilekçesinde davalının her iki aracın da trafik sigortacısı olduğu ve zarardan sorumlu olduğunu belirterek zararın tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği davalının müşterek ve müteselsilen sorumluluk ilkeleri gereği tazminatın tamamından sorumluluğuna hükmetmek gerekirken yazılı şekilde kusur oranına göre belirlenen miktardan sorumlu olacağı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi kazaya karışan ... plakalı aracın hem ZMSS hem de Birleşik Kasko (İMSS) sigortacısı olup, dava dilekçesinde manevi tazminat, davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketinden kasko poliçesi olan 146159208 numaralı poliçe teminatı nedeni ile talep edilmiştir.
Mahkemece, manevi tazminat koşulları oluşmadığı belirtilerek, davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
... plakalı aracın Birleşik Kasko Poliçesinde artan mali sorumluluk klozu olup, poliçede ek sözleşme maddeleri başlığı altında manevi tazminat teminatına da yer verilmiştir.
O halde mahkemece, davacıların manevi tazminat talebinin Birleşik Kasko Poliçesi kapsamında olduğu gözetilerek bu talep hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde, gerekçesi belirtilmeksizin, yalnızca manevi tazminat koşulları oluşmadığı belirtilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi isabetli değildir.
3-Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden olan araçlar şirket adına kayıtlı ve ZMMS poliçesinde araç maliki sigortalı şirketler olup; ticari kullanım sırasında zarara neden olmuşlardır. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.