17. Hukuk Dairesi 2016/11707 E. , 2019/5762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkkilinin 16.10.2013 günü ... plakalı aracıyla seyir halindeyken meydana gelen kaza sonucu yaralanma ve park halindeki araçlarda ve kendi aracından maddi hasar meydana geldiğini, ... plakalı aracın ön camı ve sürücü hava yastığındaki hasarın uzman incelemesi gerekmeksizin anlaşılabildiğini, davacının aracının olay tarihini de kapsayan süre için davalı ...Ş nezdinde ... numaralı poliçe ile güvence altına alındığını, kazadan sonra davalı ... şirketine durumun bildirilmesi üzerine ... no"lu hasar dosyasının açıldığını, ancak davalı firmanın poliçe şartlarına işaret ederek araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olmasını gerekçe göstererek davacıya ödeme yapmaktan kaçındığını, 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Sigortası Genel Şartlarının A-5.10. Zorunlu halleri düzenleyen hükmü ile tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb hariç olmak üzere, bu maddenin 5.4 ve 5.5. nolu bentlerindeki ihlaller nedeniyle sürücünün
kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılmasının teminat dışında bırakıldığını, davacının can güvenliği nedeniyle olay yerinden uzaklaşmak zorunda kaldığını, davacının aracını bırakarak olay yerinden ayrılmasının nedeninin kazaya karışan diğer araç sahipleri ve onların aileleri tarafından saldırıya uğramış olması ve yaralanmamak ve kendisini korumak için olay yerinden uzaklaşmak zorunda kaldığını, davacının aracının karıştığı kazada sigortadan istifade etmek amacıyla her ne pahasına olursa olsun olay yerinden ayrılmamasının kendisinden beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 41.775,01 TL"nin olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihinde davacı yönetimindeki aracın aşırı hız sonucu yol kenarında park halindeki araçlara çarptığını, kazaya tanık olanların beyanlarına göre alkollü olan davacının kaza mahallini hemen terk ettiğini, 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren kasko genel şartlarında teminat dışında kalan haller arasında "zorunlu haller dışında sürücünün kaza yerinden ayrılması"nın düzenlendiğini, her ne kadar can güvenliği nedeniyle kaza yerinin terk edildiği iddia edilmekte ise de bu iddianın araç sürücüsünün alkollü oluşunu gizlemek amaçlı, temelsiz bir iddia olduğunu, bu halde davacının gitmesi gereken yerin polis karakolu olması gerektiğini, park halindeki araçların kaza yerinde bulunmayan maliklerinin veya sürücülerinin hayali saldırılarına maruz kalınacağı iddiasının hayatın olağan gerçeğine aykırı bir savunma olduğunu, kaza mahallinde bulunan esnaf ve kişilerin müvekkiline verdiği yazılı beyanlarda davacının aşırı alkollü olduğu, üzerinden alkol kokusu geldiği, yürürken sendelediği, "bugün kafam iyi" sözlerini beyan ettiğinin tespit edildiğini, bu kişilerin tanık olarak dinletileceğini, hasar raporu tarafına tebliğ edilmediğinden hasar bedeli olarak talep edilen miktarı kabul etmediklerini belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 41.775,01 TL"nin 13.12.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 16.10.2013 tarihinde gerçekleşen kazada aracının hasarlandığını, can güvenliği nedeniyle olay yerinden ayrılmak durumunda kaldığını belirterek davalı ... şirketinden kasko sigorta sözleşmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 41.775,01 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bu konuda tanık ve kamera kaydını içerir CD deliline dayanmış, mahkemece alınan 27.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda CD irdelenmiş ve kaza nedeniyle çevrede bulunan şahısların olay yerine gittikleri, davacının araçtan inerek telefonla konuştuğu, karşıdan karşıya geçerek markete telefonla konuşarak girdiği, kısa bir süre sonra marketten çıktığı ve telefonla konuşmasına devam ettiği, birkaç dakika sonra yaya olarak olay yerinden ayrıldığı belirtilmiş, mahkemece kazanın gerçekleşmesinde davalı yanın iddia ettiği şekilde alkolün etkisinin olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı, kaza sonrasında davacının kaza yerini terk ettiği iddiasının kasko poliçesi kapsamında değerlendirildiğinde olayın oluş saati ve şekli itibariyle hayatın olağan akışı içinde normal karşılanması gerektiği ve poliçe kapsamında teminatın karşılanmasına engel olmayacağı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Davalı ... şirketi rizikonun teminat dışı olduğunu savunmuştur.
01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kasko Genel Şartlar A.5.10. maddesi “Zorunlu haller(tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeni ile uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerindeki ihlaller nedeni ile sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması” teminat dışı hal olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda; dosyada yer alan CD heyet olarak izlenmiş, davacının can güvenliğini tehdit eder bir durum nedeniyle korku ve panik halinde olduğu hususu anlaşılmamıştır. Her ne kadar tanık beyanında, kazadan sonra arbede yaşandığını ve davacının çarptığı aracın içinden çıkan şahsın davacıya vurduğunu ifade etmişse de davacının kazadan sonra emniyet veya hastane müracaatının bulunmadığı dosya kapsamında sabittir. Bu haliyle hasarın teminat içinde olduğu ispat yükümlülüğü sigortalıdadır.
Bu durumda, mahkemece olayın oluş şekline ve 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Kara Araçları Kasko Sigorta Genel Şartları A.5.10 maddesine göre sigortalının meydana gelen kazanın teminat içinde gerçekleştiğini ispat edememiş olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile davanın kabulüne dair karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.