Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10536
Karar No: 2019/4385
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10536 Esas 2019/4385 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10536 E.  ,  2019/4385 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili dava dilekçesinde, 18/05/2014 günü ..."nun sevk ve idaresindeki .... plaka sayılı kamyonet ile seyir halinde iken ışıklı dönel kavşakta kırmızı ışıkta bekleyen.... plaka sayılı çekiciye bağlı olan ....plaka sayılı yarı römorka çarptığını, kaza sonucu .... plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerin miras bırakanı ...."ın vefat ettiğini, davalı ..."nun ... plaka sayılı aracın sürücüsü ..."ın maliki olduğunu, davalılardan ..."nın ... plakalı çekici ve çekiciye ekli ....plakalı yarı römorkun sürücüsünün .... Petrol Ürünleri İnşaat Taahhüt Hafriyat Nakliyat Madencilik Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketinin maliki olduğunu, davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. 207115814 poliçe nolu poliçe ile 55 NM 908 plaka sayılı aracın trafik sigortacısının .... Sigorta A.Ş. 68468958 nolu

    poliçe ile ... plakalı aracın trafik sigortacısı olduğunu, kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydı ile, müvekkili ... ve ... için 100,00"er TL olmak üzere toplam 200,00 TL, müvekkil ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ...,... Petrol Ür.İnş. Hafr. Nak. Mas. Müh. ve Müş. Hiz. Ltd. Şti ve ...vekilleri ayrı ayrı davanın reddini,davalı .... vekili ise,.... plakalı aracın müvekkili olan şirkete sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 268,000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, dosyanın kusur durumu için Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat davasının %30 oranında hatır taşımacılığı indirimi ve %30 müterafik indirimi yapılarak, davacı ... için 18.107,02 TL, ....için 19.672,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... ve ... açısından kaza tarihi olan 18/05/2014 tarihinden itibaren, davalı ...açısından (sigorta poliçesi ile sınırlı kalmak üzere) ise dava tarihi olan 28/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacılara verilmesine, davalılar ... ve ... Petrol Ürünleri İnşaat Limidet Şirketi ve Axa Sigorta A.Ş aleyhine açılan 200,00 TL maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile,davacı ... ve ...için 15.000,00"er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 18/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsili ile davacılara verilmesine,davalılar ... ve ... Petrol Ürünleri İnşaat Limidet Şirketi aleyhine açılan davanın ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
    Somut olayda Mahkemece her ne kadar ceza dosyasında aldırılan kusur raporları esas alınmış ise de, davaya konu kazaya ait kaza tespit tutanağında kazaya karışan her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun, ceza dosyasında aldırılan kusur raporlarında ise, sürücü ..."nun tam kusurlu, diğer sürücü ..."nın ise kusursuz olduğunun belirtildiği,sanık ..."nun hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın ise kesinleşmemiş olduğu görülmüştür.
    Borçlar Kanunu’nun anılan hükmü uyarınca ceza mahkemesinin belirlediği kusur oranı ve kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de;somut olayın özelliği itibariyle maddi vakıanın, özellikle kazadaki kusur durumunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle sözü edilen ceza davasının sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli, kusur durumu yeniden değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2-6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 51. maddesinde;hakimin tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
    Mahkemece her ne kadar,davacıların desteği ..."ın ..."nun sevk ve idare ettikleri araç içerisinde yolcu olarak taşınmasının hatır taşımacılığı kapsamında olduğu ayrıca; kaza sırasında davalı ..."nun 1.57 promil alkollü olduğunun belirlendiğinden, davalı
    ...."nun alkollü bir şekilde aracında seyreden ..."ın Borçlar kanunun 52. maddesi gereğince bu davranışının müterafik kusur olarak kabulü ile hesaplanan maddi tazminattan gerek hatır taşıması ve gerekse müterafık kusur yönlerinden ayrı ayrı %30 oranında indirim uygulanmış ise de, Dairemizin yerleşik kararları dikkate alındığında uygulanması gereken hatır indirimi oranı %20, müterafık kusur indirim oranı %20 olup, maddi tazminattan kararda yazılı oranlarda hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
    3-Diğer yandan,manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda yapılan açıklamaya göre somut olayda, ölen desteğin yaşı, davacılara yakınlığı, kazalı araçta yolcu konumunda oluşu göz önüne alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş,davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    4-Kabule göre;karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin AAÜT"nin 13/1 maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.", yine 10/4 maddesine göre "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.", 10/2 maddesine göre de;"Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez."hükümleri yer almaktadır.

    Diğer yönden, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine;ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
    Eldeki yerel Mahkeme kararında, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş olup,kabul edilen manevi tazminatlar yönünden yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda her bir davacı lehine kabul edilen manevi tazminatlar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken, kararda yazılı olduğu şekilde;kabul edilen manevi tazminatlar yönünden davacılar için tek kalem vekalet ücretine, reddedilen manevi tazminatlar yönünden ise, davacılar için hükmedilmesi gereken vekalet ücretlerini aşacak miktarda davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi