Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18896
Karar No: 2019/4343
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18896 Esas 2019/4343 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve alkollü olarak kaza yaptığını belirterek toplam 48.382,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etti. Aynı kazada yaralanan bir kişinin maluliyeti nedeniyle yapılan ödemenin rücuen tahsilini talep eden davanın reddine karar verildi. Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesi, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümleri açıklanarak sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasının neden olduğu bedensel zararların da poliçe kapsamında bulunduğu belirtildi. Dosyadaki her iki davada da davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, birleştirilen dava yönünden yazılı yanılgılı ve hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararı veren Mahkeme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesi, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.4.d maddesi ve A-1. Maddesi'ne atıfta bulunmuştur.
17. Hukuk Dairesi         2016/18896 E.  ,  2019/4343 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı .... ve davalı vekilince temyiz edilmiş, davacı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.04.2019 Çarşamba günü davacı ... vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Diğer davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkili şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı kaza sonucu zarar gören diğer araca ve kazada vefat eden Adnan Bozel’in mirasçılarına tazminat ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak kaza yapmış olması nedeniyle rücu hakkının doğduğunu belirterek toplam 48.382,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Birleştirilen (19/01/2016 t.li) davada davacı vekili, aynı kazada karşı araç içinde yolcu olarak bulunan ve yaralanan ...."in maluliyeti nedeni ile ve ilama dayalı olarak yaptıkları 30.767,00 TL ödemenin davalıdan rücuen tazminini talep etmiştir.

    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın, kabulüne dair 16/02/2009 gün, 2006/362 E 2009/32 K sayılı önceki hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 02.06.2011 gün 2010/7316 E 2011/5631 K sayılı ilamıyla, bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekilince temyizi üzerine Dairenin 27.05.2014 gün 2013/6329 E 2014/8446 K sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyulmasından sonra, asıl davanın kabulüne ve 43.682,00-TL"nin 03/02/2006 tarihinden, 4.700,00 TL"nin 24/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Birleşen (ve asıl) dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Birleştirilen davada davacı vekili, aynı kazada karşı araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve kaza nedeni ile yaralanarak malul kalan Deniz Bozel"e (ilamlı icra takibi sonucunda) yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsilini talep etmiş ve mahkemece birleştirilen dava yönünden "davalıdan rücua ilişkin şartlar oluşmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    2918 sayılı KTK"nın 48. maddesinde; “Uyuşturucu veya Uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin başlığında "Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı” yazılmış olup, devamında ise “uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin karayolunda araç sürmelerinin yasak olacağı” belirtilmiştir.Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartlarının (trafik sigortası) B.4.d maddesinde; “tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk

    ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. Maddesinde ise, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya "yaralanmasına" veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi mevcut olup, sigortalı aracın işletilmesi sırasında meydana gelen yaralanma(bedensel zarar)da ZMSS poliçesi kapsamında olup, mahkemece yapılan inceleme neticesinde kazaya, münhasıran sigortalı araç sürücüsünün alkollü olmasının neden olduğu kabul edilmiştir.
    Bu durumda mahkemece, asıl dava yönünden davacı ... açısından rücu koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş iken, bedensel zararların da (yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere) ZMSS poliçesi teminatında bulunması karşısında, birleştirilen dava yönünden yazılı olduğu şekilde "davacı açısından rücu koşullarının oluşmadığı" şeklindeki yanılgılı ve hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı ...Ş"ye verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.157,67 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ...Ş"ye geri verilmesine 09/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi