17. Hukuk Dairesi 2016/8601 E. , 2019/4184 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davalı ... AŞ. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı sürücü ..."ın kullandığı kamyonun davacı ..."in kullandığı araca ışık ihlali yaparak çarpması sonucu, araçta yolcu olan davacıların yaralandığı ve aracın hasarlandığı bu nedenle davacı ... için 2.047,00 TL, ... için 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, tedavi ve ilaç bedeli 103,20 TL, Düriye için 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, tedavi ve ilaç bedeli 21,80 TL, Nazmiye için 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, tedavi ve ilaç bedeli 91,22 TL, ...için 1.000,00 TL maddi, 10.00,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak ve zararın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... için 2.047,00 TL, davacı ... için 769,21 TL, davacı ... için 153,01 TL, davacı ... ...için 101,66 TL, davacı ... için 70.220,85 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi yönünden maddi tazminat bakımından sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren, diğer davalılar açısından ise olay tarihi olan 26/06/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davacı ... için takdiren 4.000,00 TL, davacı ... için takdiren 10.000,00 TL davacı ... için takdiren 1.000,00 TL, davacı ... için takdiren 1.250,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... olay tarihi olan 26/06/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 2.047,00 TL, davacı ... için 769,21 TL, davacı ... için 153,01 TL, davacı ... için 101,66 TL maddi, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.250,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden davalı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Borçlar Kanunu"nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK"nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir.
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK 60.md uygulanmaz. 2918 sayılı KTK"nın 109/I. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar" hükmüne, yine aynı Kanunun 109/II. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmüne yer verilmiştir.
Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK"nun 60/II. (6098 sayılı TBK m. 72/I), özel olarak da KTK"nın 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
Somut olayda, çift taraflı trafik kazası 26.06.2004 tarihinde meydana gelmiş, bir kısım davacılar yaralanmıştır. Dava 07.06.2011 tarihinde açılmıştır. Malüliyetlerinde gelişen durum bulunmadığına göre dava tarihi itibariyle (olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga)765 sayılı TCK"nın 459/2. maddesindeki ceza üst sınırı gözetilerek aynı Kanunun 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık dava zamanaşımı süresinin geçtiği açık olup, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde de zamanaşımı def"i ileri sürülmüştür.
Bu durumda mahkemece, davalı ... vekilinin süresindeki zamanaşımı def"i dikkate alınarak işin esasına girilmeden, zamanaşımı def"i hususunda olumlu-olumsuz bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Yine davacı vekili tarafından 20.10.2014 harç tarihli dilekçe ile talebin ıslah edildiği, davalı tarafında süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece davalı tarafın ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı ile ilgili defi yönünde olumlu ya da olumsuz karar verilmeksizin hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalı ... AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ. vekilinin temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ. Vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.