17. Hukuk Dairesi 2016/9507 E. , 2019/3851 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 28.05.2013 tarihinde davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu Melih"in meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı (500,00 TL+500,00 TL), 1.000,00 TL (hastane, masrafları, cenaze defin giderleri) maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle ve 50.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, talebini ıslah etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için; 9.699,23 TL, ... için, 7.666,14 TL olmak üzere toplam; 17.365,37 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.400,00 TL hastane masrafı ile cenaze-defin giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hükmedilen tazminatlara davalı ... şirketi yönünden ödeme tarihi olan 01/11/2013 tarihinden itibaren, davalılar .... yönünden ise;
kaza tarihi olan 28/05/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Yahya için, 5.000,00 TL, Hatice için; 5.000,00 TL olmak üzere toplam; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ...den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2-6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı BK"nun 43.md.); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde (BK 44. md.) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582)
Dairemiz uygulamalarına göre; desteğin hatır için taşınması durumunda %20 oranında, müterafik kusuru olması durumunda da ayrıca % 20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinden, %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması isabetli ise de, % 40 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.