Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11717
Karar No: 2019/3249
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11717 Esas 2019/3249 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11717 E.  ,  2019/3249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki Borçlar Kanunu 19 maddesi kapsamında muvazaalı satışların iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ..."dan kredi borcu sebebi ile alacaklı olduğunu, borçlular aleyhine icra takipleri yapıldığını, davalı borçlu adına kayıtlı ... Köyü, 156 ada, 1 parsel 4 ve 6 nolu bağımsız bölümün davalı ... "a devrettiğinin öğrenildiğini beyan ederek yapılan satışların muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile icra dosyalarından ayrı ayrı cebri icra yetkisi verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili ve ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
    Davacının ... mah 156 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin davasında davalı ..."ın malik olmaması ve dahili davalı ..."nın da dahili dava yöntemiyle sonradan davaya dahil edilmesinin usule uygun olmaması nedenleri ile her iki davalıya yönelik davanın reddine
    Davacının ... mah 156 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin davasında davalı ..."a yönelik davada ise, satışa ve davaya konu 4 nolu daireyi satın alan ..."ın malik borçluların işyerinde görevli olarak halen çalışıyor olması, taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasındaki fark davalı ..."ın borçlularla ilgili bu tür işlemlerde aldığı rolün niteliğine ilişkin dosyada bulunan diğer deliller doğrultusunda borçlu ..."ın aciz halinde iken, gerçekleştirdiği satışın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı, davalı ..."ın borçlunun aciz halinde olduğunu bildiği, bu nedenle; davalı ... yönünden, ... mah 156 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin davasının kabulü ile ... 6 İcra Müdürlüğünün 2013/3911 ve 2013/3912 takip sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tahsile imkan verecek şekilde davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesine,
    Davacının ... mah 156 ada 1 parsel 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin davasının yargılaması sırasında taşınmazın cebri icra yoluyla satılmış olması nedeniyle bu taşınmaza ilişkin dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm; davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.
    Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir.
    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı
    tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır.
    Somut olayda davacının talebinin TBK"nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna göre muvazaalı işlemin diğer tarafı olan yani borçlu tarafından ilk satış yapılan şahıs ve varsa diğer satış yapılan şahıslarında dava sonucuna göre hukuki durumları etkileneceğinden davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanmasında hukuki yarar vardır. HMK"nun 124/3.fıkrasına göre "maddi hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebilir." Yine anılan maddenin 4.fıkrasında da "dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğini" hüküm altına almıştır. Davacı vekilinin 14.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile tapu resmi senetlerine göre dava konusu ... Köyü, 156 ada, 1 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün ... adına kayıtlı olduğunun anlaşılmasına göre ..."ın davaya dahil edilmesi talep edilmiştir.
    Bu halde, mahkemece ..."ın davaya dahili sağlanarak taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerekirken 4 nolu bağımsız bölümün davalı ... ın malik olmaması ve dahili davalı ..."ın da dahili dava yöntemi ile sonradan davaya dahil edilmesinin usule uygun olmadığı gerekçesi ile ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Davalı ... un adına kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm yönünden ise yapılan incelemede;
    Dava BK 19 a göre açılmıştır. Dava konusu 6 nolu bağımsız bölüm davalı ... tarafından 29.01.2013 tarihinde davalı ..."a devredilmiş, davalı ... elinde iken alacaklısı dava dışı başka bir şahıs olan icra dosyasından cebri icra yolu ile de ihale edilip başkasına devredilmiş müddeabih el değiştirmiştir.
    1086 sayılı HUMK’nın 186. ve 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Mahkemece bu usul kuralı resen gözetilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda dava konusu 6 nolu bağımsız bölümün cebri icra ile satılmasından sonra davacı bu gayrımenkul yönünden talebini tazminata çevirdiğini beyan etmiştir. Mahkemece müddeabihin el değiştirmesine göre davacının tazminata dönen talebini BK 19 hükümleri çerçevesinde inceleyerek karara vermesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
    3-Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının ise bozma neden ve şekline göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulüne hükmün BOZULMASINA (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, davalı ... vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bozma neden ve şekline göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi