17. Hukuk Dairesi 2016/7049 E. , 2019/2867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ... şirketin nezdinde zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası, zorunlu mali sorumluluk sigortası ve kasko sigortası olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, çalışma gücü kaybının tespiti amacıyla alınan maluliyet raporlarına davalının itirazı üzerine davacının maluliyet raporunun kesinleştiğini, davacının maluliyetten dolayı çalışamaz durumda olduğu için geçimini akrabalarının sağladığını, davalı ... şirketinin halen ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL maluliyetten doğan tazminatın karayolları taşımacılık sigortası poliçesi açısından, yetmediği takdirde trafik sigortası poliçesi kapsamında davalıdan tahsili ile 1.000,00 TL tazminatın ise kasko sigortası poliçesi kapsamında davalıdan tahsilini, hükmedilen maddi tazminata davalı yana her bir poliçe için ilk başvuru tarihinden 8 işgününden sonra işleyecek reeskont avans faizi işletilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 147.402,85 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın müvekkili nezdinde zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası ve zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi yetersiz kalırsa zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin devreye gireceğini, İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fak. Adli Tıp uzmanı tarafından verilen raporda davacının %30 oranında maluliyetinin olduğunun bildirildiğini, müvekkili şirketçe yaptırılan araştırmalar sonucu kazazede trafik kazası öncesinde "bilateral(iki taraflı) DVT" hastasıdır denildiğini, belirlenecek olan maluliyet durumuna istinaden tazminat talebinin kabul edilmesi hiçbir şekilde mümkün olmadığını,kusur ve hesap bilirkişi incelemesi yapılmasını, avans faizi talebinin reddini, temerrüde düşmediklerinden dava tarihinden yasal faiz işletilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile yapılan ödeme güncellenerek bakiye kalan 126.784,86 TL tazminatın 1.10.2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının maluliyet oranı artışına kazadan önceki rahatsızlığının neden olmasına, davacının uğradığı zararın zorunlu karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında kalmasına ve bakıcı gideri yönünden talebi bulunmamasına göre,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile aşağıda (2) nolu bentte açıklanan temyiz itirazlarının kabulüne, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile aşağıda (3) nolu bentte açıklanan temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... tarafından dava açıldıktan sonra davacıya ödeme yapılmıştır. Yargılama sırasında yapılan ödemenin güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiği halde, mahkemece, bilirkişi raporu ile hesaplanan maddi tazminattan davalı ... şirketinin yaptığı ödemenin güncellenerek tazminat tutarından indirim yapılması doğru değildir.
3-Maddi zararının hesabında davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının otobüs şöförü olduğunu bildirmesi, mahkemece celbedilen Van Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanlığı yazısına göre otobüs şoförünün aylık gelirinin tahmini 2.500,00 TL olduğunun bildirilmesine göre davacının geliri olarak bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada davacının otobüs şoförü olduğuna ilişkin belgeleri olsa da mahkemece, çalıştığı şirket varsa ücreti ile belgeler getirtilip ve SGK’dan davacının gelirine yönelik araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalıya geri verilmesine 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.