Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11111
Karar No: 2019/2335
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11111 Esas 2019/2335 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11111 E.  ,  2019/2335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu kooperatif aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal varlığı bulunamadığını, dava konusu taşınmazların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla, davalı kooperatif üyelerine muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek, tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, husumet itirazı ile kooperatifin 30/12/1999 tarihinde ferdileşmeye geçtiğini ve ferdileşme sonucunda tüm taşınmazların üyelere tahsis edildiğini, davanın sadece üç üyeye yöneltilemeyeceğini, ferdileşmenin dava tarihinden çok önce gerçekleştiğini, dolayısıyla davanın tasfiye üyelerine yöneltilmesi gerektiğini, beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, yine İİK 278 md gereğince iki senelik zamanaşımı süresinin de geçtiğini, davacı alacağının engellenmesi ve zarar verme amacının bulunmadığını, iyi niyetli olduklarınığunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin ferdileşme sonucu taşınmaza malik olduğunu, davanın kooperatifin tasfiye memurluğuna yöneltilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın 21 üyeli davalı kooperatifin sadece üç üyesine yönelik açılamayacağını, muvazaa olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davalının kooperatifin eski üyesi olduğunu, kooperatifin 30/12/1999 tarihinde ferdileşmeye geçtiğini ve 2 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tahsis ve tescil edildiğini, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan hakkı bulunduğunu ve bu nedenle muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, davacıya 5 nolu dairenin isabet ettiğini, davacının ihracı sonrasında yeni ortak alınmadığını ve iptal kararının kesinleşmesinden sonra 12/05/2003 tarihli ihtar ile davacının davalı kooperatiften tescil talebinde bulunduğunu, ancak 2001 olağan genel kuruluna ilişkin toplantının 27/04/2002 tarihinde yapılması ve yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin yönetimi devralmaması, tescil ve ilanların yapılmaması nedeniyle kooperatifin organsız kaldığını, 2003-2004-2005 genel kurullarının da yapılmaması üzerine kooperatifin ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/97 E sayılı kararıyla fesih olduğu, tasfiye ve tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, dolayısıyla davacının üyeliğinin ihraç kararının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih olan 28/03/2004 tarihinde kooperatifin münfesih halde olup organsız durumda bulunduğu için adına tescil kararı verecek organ bulunmadığı, sonrasında davacının ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/308 E sayılı dosyasıyla kooperatif ve 9 kooperatif üyesine tapu iptal - tescil ve tazminat davası açtığını, kooperatif aleyhine açılan davanın tescil yönünden kabul edildiğini, maddi tazminat yönünden kısmen kabul edildiğini, diğer davalı üyeler yönünden davanın reddine karar verildiğini, tasarrufun iptali davasının koşulu olan borcun doğumunun tasarruftan önce olması olgusunun gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı kooperatif tasfiye memuru, duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı alacağının tasarruf tarihinden sonra doğması nedeniyle ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK.nun 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmazlar ferdileşme yolu ile davalı gerçek kişiler adına 30.12.1999 tarihinde tescil edilmiş olup, dava 28.09.2012 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın
    hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekirken alacağın tasarruf tarihinden sonra doğması nedeniyle ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen karar isabetli olup, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle sonucu itibariyle doğru olan kararın değiştirilen gerekçeyle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi