Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7581
Karar No: 2019/2329
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7581 Esas 2019/2329 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7581 E.  ,  2019/2329 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili dava dilekçesinde,24/12/2013 tarihinde müvekkilinin ... plakalı aracıyla seyir halindeyken ... ilçesinde yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarının yapıldığı bölgeye geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek trafiğe kapalı olan yolun sol tarafındaki 5-6 metre yükseklikten çukura yoldan çıkarak ters olarak devrildiğini, müvekkilinin yaralandığını ve aracının pert olduğunu, davalının karayollarının görevlendirmesiyle şantiye şefi olarak çalıştığını, savcılık soruşturma dosyasında trafik kazası tespit tutanağında karayollarının yolun kapalı ve çalışma olduğuna dair sürücüleri uyaran trafik işaret ve levhalarının yeterli olmadığının yazıldığını, sorumlu şantiye şefi davalı olduğundan meydana gelen kazadan sorumlu olduğunu, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile 3 ay süreyle çalışamadığından geçici işgöremezlik söz konusu olduğunu ve bu yönden de maddi zararı olduğunu, aracının pert olması nedeni ile 10.000,00 TL ye satabilecekken 2.500,00 TL ye satmak zorunda olduğunu, maruz kaldığı olayın bir nebze olsun tazmini için 3.000,00 TL manevi tazminat, 1.000,00 TL de maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; somut olayda davalının şahsi kusuru olmaması, hizmetin görülmesinden kaynaklanan ve idarenin sorumluluğunda bulunan bir hizmetin sunulmasından dolayı tazminat talep edilmiş olmasına göre davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiği,kamu görevlisi olan davalı hakkında, taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava; yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun görev ve yetkiye ilişkin 11.01.2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde;"işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür" şeklinde ifade edilmiştir.
    Yasanın anılan bu hükmü karşısında somut olaya bakıldığında, dava dilekçesinde davaya konu kazanın Karayolları 15. Bölge Müdürlüğünün yüklenici firmaya ihale etmek suretiyle yürüttüğü yol yapım ve bakım çalışması şantiyesinde meydana geldiği sabit olup, davanın görüm ve çözümünde görevli olan yargı kolu da adli yargı olduğundan, uyuşmazlığın idari yargı yerinde açılması gerektiği yönündeki yanılgılı değerlendirmeye dayalı yerel mahkeme kararı doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2- Kabule göre de; Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler.Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
    6100 sayılı HMK"nın 114/1-b maddesine göre "yargı yolunun caiz olması" ise dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davaya o hukuk sistemine dâhil yargı mercilerinden hangisinde bakılacağını ifade eder.Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
    Verilen bilgiler ışığında eldeki dosyada Mahkemece,temyize konu kararın gerekçesinde davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerektiği ifade edildikten sonra, davanın HMK "nun yukarıda anılan hükmü uyarınca yargı yolunun caiz olmaması dava şartı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ve kararda çelişki oluşturacak şekilde davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan ve ayrıca resen görülen nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi