Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10236
Karar No: 2019/2017
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10236 Esas 2019/2017 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10236 E.  ,  2019/2017 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...İnş. ve İnş Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. Vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı ... Bankası AŞ vekili, davalı Afk Tic. Ltd. Şti. ile ..."ın kredi borcu nedeniyle davacı bankaya borçlu olduğunu, aleyhlerine icra takibi yapıldığını, borçluların borca yeterli mal varlıklarının bulunmadığını haciz tutanaklarıyla tespit edildiğini, borçluların alacaklıdan mal kaçırma kastıyla üzerlerine kayıtlı bulunan 10 ada, 17 parsel üzerindeki 2 nolu mesken ile 321 ada, 8 parsel üzerindeki 5 nolu meskenin davalı ...Tic. Ltd. Şti"ye, 425 ada, 2 parsel, 9 nolu bağımsız bölümü ..."ye, 200 ada, 1 parsel üzerindeki 12 nolu bağımsız bölümü ..."a, 186 ada, 14 parsel üzerindeki 19 nolu bağımsız bölümü Mehmet"e 1277 ada, 9 parsel üzerindeki 1 nolu meskeni, ...
    Koyutürk"e satarak devrettiklerini, satış bedelinin gerçek değerden oldukça düşük olduğunu, davalı borçluların bankaca hesabın kat edilme tarihine yakın dönemde kısa süre içerisinde bu taşınmazları elden çıkardıklarını belirterek bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkiline yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, aciz vesikasının bulunmadığından bahisle açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ...şirketi vekili, davalı borçlu ..."ın müvekkiline borçlu olduğunu, dava konusu taşınmazların bu borçlara mahsuben alındığını, muvazaa bulunmadığından bahisle açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalılar ...Ltd. Şti, Hikmet, ... ve ... vekili, aciz vesikası bulunmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, satışların gerçek satış olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların bilirkişilerce belirlenen gerçek değerleri ile tapudaki satış değerleri arasında fahiş bir fark olduğunu, bu farkın davalılar tarafından ödendiği hususunun kanıtlanamadığını, taşınmazların 4 ay içerisinde davalı borçlular tarafından satıldığı, borca mahsuben taşınmaz alınmasının mutad ödeme vasıtası sayılamayacağını, borçlunun devirlerde alacaklıya zarar verme kastıyla hareket ettiğinden, devirlerin İİK 278-279 maddeleri gereğince iptale tabi olduğu düşünülürek davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ...İnş. ve İnş. Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...İnş. ve İnş Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, İ.İ.K. 277 ve devamı maddelerine dayalı Tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK."nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK.’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının icra takibindeki alacak ve ferilerinden fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi gerekir.
    Mahkemece bedel farkı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Kural olarak dava konusu taşınmazın ipotekle satılması halinde tapudaki satış bedeline ipotek bedeli eklenerek rayiç değerle kıyaslanması ve bedel farkının buna göre belirlenmesi gerekmektir. Ayrıca dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli dışında rayiç bedelle alındığı, tapu dışı ödemenin resmi belge ile ispatlanması halinde tapu dışı ödemenin de tapudaki satış bedeline eklenmesi gerekmektedir. Davalı 3.kişinin tapu dışı harici ödemeleri taşınmazı aldığı tarihteki banka hesap hareketleri ile ispatlaması halinde de aksi iddia ve ispatlanmadığı sürece bankadan tasarruf tarihine yakın tarihlerde çektiği paranın da taşınmaz alımı için kullanıldığının kabulü gereklidir.
    Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisindeki tapu kayıtları ve resmi akit tabloları incelendiğinde ... Mah. 425 Ada 2 Parsel 9 Numaralı bağımsız bölümün davalı borçlu ...Ltd. Şti tarafından 29/04/2014 tarihinde 60.000,00TL bedelle davalı 3. kişi ...’ye satıldığı ve üzerinde 30/04/2012 tarihli 400.000,00 TL’lik ... Bankası lehine ipotekli olarak devredildiği, bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin ise 350.000,00 TL olarak belirlendiği, Salimbey Mah. 200 Ada 1 Parsel 12 numaralı bağımsız bölümün davalı borçlu ...Ltd. Şti tarafından 26/08/2014 tarihinde 67.000,00TL bedelle davalı 3. kişi ...’a satıldığı ve üzerinde 19/11/2013 tarihli 200.000,00 TL’lik ...Bankası lehine ipotekli olarak devredildiği, bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin ise 2400.000,00 TL olarak belirlendiği ,5 Mıntıka Mah. 1277 Ada 9 Parsel 1 Numaralı bağımsız bölümün davalı borçlu ...Ltd. Şti tarafından 22/04/2014 tarihinde 40.570,00TL bedelle davalı 3. kişi ...’ya satıldığı ve üzerinde 08/11/2013 tarihli 260.000,00 TL’lik Anadolu Bankası lehine ipotekli olarak devredildiği ve ipotekli olarak devredildiği için bedel farkı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından 3. Kişiler ..., ... ve ...’nin asıl borçlunun kötü durumda olduğuna dair delil sunulmadığından davalılar ..., ... ve ... yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulu doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklana nedenlerle davalı ...İnş. ve İnş. Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.394,31 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...İnş. ve İnş. Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti."nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Erdan, ... Koyutürk ve ..."e geri verilmesine 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi