17. Hukuk Dairesi 2017/4397 E. , 2019/9770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen, davanın kabulüne ilişkin karar hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 28.09.2015 tarihinde, davalı ... şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanmış olan çekici ile yarı römorkun yaptığı tek taraflı kazada davacı ...’in eşi, diğer mirasçıların babası olan ...’in vefat ettiğini, araç maliki ile davalı ... şirketi arasında yapılan sözleşme ile 3. kişilere verilecek zararların teminat altına alındığını, riskin gerçekleştiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararlarının oluştuğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 100,00 "er TL"den toplam 300,00 TL maddi zararın 28.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacılar ... için 204.249,26 TL, ... için 27.304,54 TL ve ... için 19.518,12 destekten yoksun kalma tazminatının,
dava tarihi olan 06.01.2016 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından; dava konusu olay tarihinde meydana gelen davacının desteğinin işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile tam kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla dava açan desteğin eşinin aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısından tazminat talep edebileceği, davacının sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle olay tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yapılan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları ile işleten ve sürücünün kusuru ile neden olduğu kazalar sonucu meydana gelen destekten yoksun kalma zararlarının teminat kapsamında olmamasına ilişkin düzenlemenin zarar gören üçüncü kişi sıfatı ile talepte bulunan davacı yönünden 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 95. maddelerine göre uygulanamayacağı, olay tarihinden sonra 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 92. maddelerinde yapılan değişikliklerin olay tarihinde bütün hüküm ve sonuçlarını doğuran haksız fiiller yönünden uygulanamayacağı gerekçesiyle; Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2016/15 Esas, 2016/707 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b/1. maddesi gereğince duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin esastan reddine karar verilmiş; Daire kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacılar ... ve ... lehine hükmedilen tazminatlara ilişkin temyiz talebi yönünden;
02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 41. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-2.maddesinde yer alan 25.000,00 TL tutarındaki temyiz sınırı, kanunun yayım tarihi olan 01.01.2017 tarihinden itibaren 41.530,00 TL"na yükseltilmiştir.
Davacılar ... ve ... için hüküm altına alınan maddi tazminatlar yukarıda anılan sınırın altında olup temyize konu karar anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay"ca da karar verilebileceğinden; davalı vekili ile davacılar vekilinin adı geçen davacılar lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz talebi yönünden ise:
Dosyadaki yazılara, maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, kazalı araca ait ZMM poliçesinin başlangıç tarihinin Yeni Genel Şartarın yürürlüğe girdiği 01.06.2016 tarihinden önce olmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru bulunmasına göre; davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin, davacılar ... ve lehine hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin temyiz dilekçesinin, HMK"nun 362/1-a ve 362/2. maddeleri uyarınca, hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA; kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 9.664,26 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.