17. Hukuk Dairesi 2017/1481 E. , 2019/9713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili banka tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2009/2650 sayılı ilamsız genel haciz yolu ile icra takip dosyası kapsamında borçlular ... , ..., ... ve ... hakkında 131.861,16-TL takip çıkış miktarı üzerinden icra takibine girişildiğini, dava konusu taşınmazın 24/01/2012 tarihinde davalı ... tarafından oğlu diğer davalı ..."ye satıldığını, bu satış işleminin muvazaalı olduğunu, satın alan kişinin borçlunun oğlu olmasının muvazaanın kanıtı olduğunu belirterek tasarrufun iptal edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin takip edilmediğini, bir kısım hacizlerin gayrimenkuller üzerinden düştüğünü, hacizlerin düşmesi ve yasal süreler içerisinde satış istenmemesinin tamamen alacaklı tarafın ihmali neticesinde gerçekleştiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2009/2650 Sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı
olmak üzere ... İlçesi ... Mahallesi 325 ada 120 parsel 3. kat 7 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ..."ye satışa ve devre konu tasarruf işlemlerinin iptali ile davacıya ... İcra Müdürlüğünün 2009/2650 Sayılı icra dosyasında satış isteme yetkisinin tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK 280/1"e göre “Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya
bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmaz üzerine dava dışı ... lehine 25/07/2011 tarihinde 70.000,00 TL borç için ipotek tesis edilmiş ve davacı vekili; dava dilekçesinde söz konusu ipotek hakkının devam edip etmediğinin belirlenerek devam etmesi halinde ipotek işleminin de iptalini ve lehine ipotek bulunan ...’yi davaya dahil etme hakkını saklı tuttuğunu belirtmiştir. Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine olan ipotek hakkının devam ettiği anlaşılmış olup İİK 282.madde hükmünün gözönüne alınması gerekir bu durumda; lehine ipotek tesis edilen ...’ye dava dilekçesi tebliğ edilip davaya dahil edilmesi ve davacının iddiası kapsamında dava konusu taşınmaz üzerinde ... lehine tesis edilen ipoteğin de İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığı konusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; söz konusu ipotek işlemi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve ipotek hakkı sahibi ... hakkında önce davaya dahil edilip daha sonra bu ara karardan dönülüp çelişkili ara kararlar verilerek eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.757,22 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.