17. Hukuk Dairesi 2017/1078 E. , 2019/9652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücü, malik ve trafik sigortacısı olduğu aracın 27/08/2012 günü otobüs durağında bekleyen davacıya çarptığını ve davacının sakatlandığını belirterek, 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren (davalı ... için dava tarihi ve maddi tazminattan sorumlu olmak kaydı ile) temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin 27/08/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar, olay tarihi, yaralanmanın niteliği, tarafların kusur durumları gibi hususlar da dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davalı ... şirketinden manevi tazminat talep edilmediği anlaşılmakla ve bu davalı yönünden manevi tazminata hükmedilmediği halde, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de, isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 256,16 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...
Başkanlığı"ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.