17. Hukuk Dairesi 2017/308 E. , 2019/9630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulü, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; asıl ve birleşen davada, davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, diğer davalı ...’ün sevk ve idaresindeki aracın, şerit ihlali yaparak davacı ...’ün sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu 13/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu trafik kazası neticesinde maddi ve manevi olarak ciddi zararlar gördüğünü beyanla maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 40.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının iş bu dosya ve birleşen
2015/518 Esas sayılı dosyalarında talep ettiği maddi tazminat bakımından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının iş bu dava dosyasında talep ettiği manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, dair verilen karar davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, sigorta şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin ödemenin davanın açılmasından sonra yapıldığının belirlenmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin reddedilen manevi tazminat miktarına ilişkin vekâlet ücreti yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Manevi tazminat davalarında reddedilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil, kararın bu nedenle bozulması gerekmekte ise de 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının manevi tazminat yönünden vekâlet ücretine ilişkin hüküm kurulan 7. Paragrafında yer alan “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT"ye göre hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere "Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden
hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’e verilmesine”, ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 18.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.