17. Hukuk Dairesi 2016/11571 E. , 2019/9282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve ... Emeklilik A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müteveffa ... ile davalı banka arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, kredi sözleşmleri kapsamında sigorta sözleşmesi de akdedildiğini, sigorta sözleşmesinin yasal şartlara uygun yapılmadığını, müteveffanın bilgilendirilmediğini, sözleşmenin bir suretinin kendisine verilmediğini, davalının hayat sigortası yaparken gereken araştırmayı yapmadığını, vefattan sonra yaptığı araştırmada 26/10/2005 tarihinde kalp hastalığı olduğu ve stend takıldığını ileri sürerek vefat tazminatını ödemekten intina ettiğini beyanla davalı Banka"ya mirasçılarının 19/06/2013 tarihli krediler için kalan bakiye borcun bulunmadığının tespitine, davalı ...nin müveveffanın 16/10/2012 tarihinde 10.000,00 TL ile 19/06/2013 tarihinde 7.000,00 TL tüketici (ihtiyaç) kredilerinin hayat sigortası kapsamında olduğunun tespiti ile bahse konu olan hayat sigortası gereği bakiye borcunun ödenmesine, mütevaffa tarafından 19/06/2013 tarihli kredi için 858,90 TL ve 16/10/2012 tarihli kredi için 4.737,46 TL olmak üzere toplam (fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla) 5.596,36 TL ödemenin yasal faizi ile birlikte mirasçılara ödenmesine, yargılama giderlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bank vekili ve davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve ... Emeklilik A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce (28.05.2014 tarihinde) yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı Kanun"un 3/l. maddesinde ise, "mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi" olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacılar murisinin tüketici olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketi ile muris arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunduğundan, davaya konu uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Dava tarihinde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğu Balıkesir de müstakil tüketici mahkemesi bulunmaması nedeniyle davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6502 Sayılı Tüketici"nin Korunması Hakkında Kanun"un 73/2.maddesi gereğince davacılar harçtan muaf olduğundan davacıların yatırdığı peşin harcın iadesine karar verilmesi gerekirken davacıların harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
3-Davalı ... temyiz itirazları incelendiğinde;
Davacı 5.596,36 TL maddi tazminat talepli dava açmış, davanın reddine karar verilmiştir. Davalı lehine mahkemece 300,00 TL dilekçe yazım ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre; Asliye Hukuk Mahkemelerinde takip edilen davalarda davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. 2015 yılında Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri için belirlenen vekalet ücreti ise 1.500,00 TL"dir. Bu durumda mahkemece, davalı lehine hükmedilecek nisbi vekalet ücreti, tarifeyle belirlenen maktu vekalet ücretini geçemeyeceğinden, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde dilekçe yazım ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nin 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2.bendinin hükümden çıkartılmasına ve yerine “Davacılardan harç alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine” ibaresinin yazılmasına (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. bendindeki “300,00 TL dilekçe ücretinin” ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... Emeklilik A.Ş."ye geri verilmesine 11/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.