17. Hukuk Dairesi 2016/16571 E. , 2019/9058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı bulunan işyerindeki emtianın 24.11.2013 tarihinde, işyerinin üst katında meydana gelen yangın nedeniyle hasara uğradığını, davalının zararını ödemediğini belirterek 2.000,00 TL maddi zarar, 2.000,00 TL kazanç kaybı, 1.000,00 TL temizlik gideri olmak üzere 5.000,00 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının sigorta poliçesinde binanın yığma kagir olduğunu belirtmesine rağmen, yapılan incelemede yapının ahşap olduğunun tesbit edildiğini, bu hali ile davacnın doğru bilgi verme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkili şirketin cayma hakkını kullanarak durumu tebliğ ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, TTK"nın 1439 ve devamındaki beyan yükümlülüğüne ilişkin maddelerinde de yer aldığı üzere, sigortalının doğru beyanda bulunma yükümlülüğü içerisinde bulunduğu, bu yerin ahşap kagir niteliğinde bulunmasına rağmen sigortalının beyanına dayanarak ve bu beyana güvenilerek poliçenin yığma kagir niteliği ile yazılıp bu şekilde poliçe düzenlendiği, denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda da belirttiği üzere bu konuda sigortalının
gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun görüldüğü, davacı olan işyeri sahibinin yıllardır oturduğu bu binanın tipinin ne olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı gibi davalı ... şirketinin sigorta poliçesi düzenlerken sigorta edilecek yeri keşfederek tespit etme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı ve bu hususta TTK"nın 1439/2. maddesi uyarınca sigortalının beyanına güven esas olduğu, davalının sigorta sözleşmesinden caymasının kanunen geçerli olduğu, yangın sonucu meydana gelen zarardan davalı ... şirketinin sorumlu olmayacağının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyerinde meydana gelen hasarın sigorta poliçesi gereği tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde mevcut, yangın raporu, polis olay yeri tutanağına göre, olay 24.01.2013 tarihinde 2 katlı binanın üst katında boş olarak bulunan bölümde dam direğinden içeri giren elektrik kablosunun boş ev içinde ark yapması sonucu meydana gelen yangın nedeni ile üst katın tamamen yandığı, alt kattaki market işyerindeki malzemenin yangın sırasında ıslanarak hasar gördüğü belirtilmiştir.
Dosya üzerinde yapılan ve sigorta hukukçusu ve mali müşavirden alınan 01.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda, ekspertiz raporu esas alınarak davacının ahşap olan binası için yığma kagir olduğunu belirterek beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğundan davalı ... şirketin sorumluluğu olmadığının saptaması yapılmış ve mahkemece bu rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Somut olayda uyuşmazlık sigortalı işyerinin ahşap yapı mı yoksa yığma kagir bir yapı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Oysa mahkemece hükme esas alınan raporda inşaat bilirkişisi bulunmamaktadır.
Yapılacak iş, konusunda uzman sigortacı ve inşaat mühendisi bilirkişiler aracılığı ile gerekirse mahallinde keşif yapılması suretiyle, dosya içerisindeki fotoğraflar, yanan bölüm, dışında kalan bölüm dikkate alınarak, davacının sigortalattırdığı market işyerinin bina özelliği belirlenerek ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.