17. Hukuk Dairesi 2016/18699 E. , 2019/8477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.06.2019 Pazartesi günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu ... plakalı otobüsü 31.11.2013 tarihinde düşük bedel ile davalı ..."e devrettiğini, belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, aracın raiç bedelden satıldığını, muvaazanın olmadığını belirtmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin babası ile birlikte 500 dekar arazi işlettiğini ve çiftçilik yaptığını, borçlunun yanında çalışmadığını, aracın banka kredisi kullanılarak alındığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, aracın gerçek değeri ile satış bedeli arasında önemli oransızlık olmadığı, satışın muvazaalı olarak yapıldığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini
sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, dava koşulları yönünden incelendiğinde, borcun 01.05.2012 tanzim tarihli bonodan kaynaklandığı tasarrufun bu tarihten sonra 01.11.2013 tarihinde gerçekleştiği, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği borçlu adresinde 07.01.2014 tarihinde yapılan haczin İİK"nun 105.maddesi anlamında aciz belgesi niteliğinde olduğu sabittir.
Dava konusu aracın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli bir bedel farkı olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı üçüncü kişi ... vekilinin de kabulüne olduğu üzere borçlu ve üçüncü kişi arasında uzakta olsa bir akrabalık bağı olduğu, noter satışından sonra üçüncü kişinin 06.11.2013 tarihinde çektiği 125.000,00 TL lık banka kredisi için borçlunun kardeşlerinin kefil olduğu dolayısı ile birbirlerin tanıdıkları sabittir.Bu halde İİK’nun 280/1. maddesi gereğince üçüncü kişi ...’in borçlunun mali durumunu bildiği veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.