22. Hukuk Dairesi 2020/1501 E. , 2020/4921 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVALILAR :1- ... ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
2-... ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
3-ULUTAŞ ÖZEL GÜVENLİK KORUMA VE EĞİTİM HİZMETLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 06.11.2012-30.09.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, husumet itirazında bulunarak, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirketler davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, feshe neden olan olaya ilişkin olarak davacı tanıklarının davacının küfür etmediği yönünde beyanda bulunması, davalı tanıklarının da davacının küfür ettiği yönünde beyanda bulunması karşısında, işçi lehine yorum ilkesinden hareketle, davacı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanınarak, davalı işverence iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece , kıdem ve ihbar tazminatı talepleri reddedilmiş, diğer alacak hakkında ise bozmadan önceki gibi hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
A)Davalı ... Temyizi Yönünden:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktarın toplamı 2.684,52 TL olup karar tarihi itibari ile 3.200,00 TL temyiz kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,
B) Davacı Temyizi Yönünden:
1-Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 -Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda, bozma öncesi verilen karar, davalılardan sadece Tepebaşı Belediyesi tarafından temyiz edilmiş olup, diğer davalılar gerekçeli kararı usulüne uygun olarak tebellüğ etmesine rağmen karara karşı temyiz başvurusunda bulunmamışlardır. Dairemizin 06.03.2019 tarihli bozma ilamında yer alan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yönündeki bozma sebebi sadece hükmü temyiz eden davalı ... Belediyesi hakkında sonuç doğuracaktır. Bu durumda hükmü temyiz etmeyen alt işveren davalılar yönünden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup, usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlali mahiyetindedir. O halde Mahkemece yapılması gereken iş, uyuşmazlık konusu taleplerden, kıdem ve ihbar tazminatının alt işveren davalılardan tahsili yönünde bozma ilamı öncesi olduğu gibi kabul hükmü kurulması, yalnızca Tepebaşı Belediyesi yönünden anılan alacakların reddine karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.