23. Hukuk Dairesi 2020/493 E. , 2020/1826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
K A R A R
Davacı vekilince açılan menfi tespit davasının yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, karar düzeltme harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine 01.06.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Taraflar arasında iletim hatlarının kullanılması için 10.05.2007 ve 26.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmaları, imzalanmış bu anlaşma 31.12.2012 tarihinde revize edilmiştir. Davalı, davacının İletişim Sistemi Enerji Arz Güvenliği ve Kalite Yönetmeliği"nin 11. maddesine aykırı davrandığını belirterek, Mayıs 2011 – Haziran 2013 tarihleri arasında ceza
uygulamak suretiyle 26 adet faturayı davacıya tebliğ etmiştir. Taraflar arasındaki yapılan 10.05.2007 tarihli ilk sistem kullanım anlaşmasında, davalının ceza uygulayabilmesi için öncelikle davacıyı uyarması şart koşulmuştur. 31.07.2012 tarihli anlaşma da ise, uyarı şartı kaldırılmıştır. Davacı tarafın ihlallerinin bir kısmı, 31.07.2012 tarihinden önceki dönemlere, bir kısmı sonraki dönemlere aittir. 31.07.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması"nın 9. maddesinde,”…kullanıcının ilgili mevzuat,bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi halinde ... aşağıda sayılan cezai uygulamayı yapar.” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin devamında, ihlallerin tanımı ve uygulanacak ceza miktar ve oranları belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi, 31.07.2012 tarihli sözleşmede, “…bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi” halinde ..."ın ceza uygulaması yapması açıkça düzenlenmiştir. 31.07.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması"nın 9. maddesinde, mevzuat, bağlantı anlaşması ve bu anlaşmanın her birinin ayrı ayrı ihlalleri halinde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabileceğini, bir başka değişle anlaşmanın 9. maddesi, bizzat aynı maddedeki ihlal hallerinde de uyarı şartı aranmaksızın, bağlantı anlaşmasına gitmeden ceza uygulanabileceğini açıkça belirmiştir. Bu nedenle, 31.07.2012 tarihinden sonraki ihlallerde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabilecektir. Bu nedenle, Dairemizin Sayın çoğunluğunun “bağlantı anlaşmasında “uyarı şartı” muhafaza edildiğine göre, sistem kullanım anlaşmasında “uyarı şartının” kaldırılmasının ...’a “uyarı yapmadan” ceza uygulama imkanı vermeyeceği yolundaki görüşe katılmamız mümkün değildir.
Davacı tarafın “ihlallerin yapılmadığına” davalı tarafın ise, “uyarı yapıldığına” dair iddiaları bulunmadığına ve dava konusu faturalar, dönemlerine göre, 31.07.2012 tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ayrılarak hesaplama yapıldığına ve 31.07.2012 tarihinden sonra davalının uyarı yapmadan ceza tahakkuk ettirebileceği ve bu döneme ilişkin 602.937,03 TL ile ilgili menfi tespit talebinin reddine, geri kalan 591.999,66 TL ile ilgili olarak menfi tespit talebinin kabulüne yönelik yerel mahkeme kararı doğru ve yerindedir. Bu nedenlerle onanması gereken yerel mahkeme kararının, bozulması üzerine yapılan karar düzeltme talebinin kabulü gerekirken reddine dair çoğunluk görüşüne muhalifim.