23. Hukuk Dairesi 2019/1011 E. , 2020/1789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan kurum arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığıişçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden davalı kurumun asıl işveren olması nedeniyle tek başına sorumlu olduğunu aksi takdirde diğer davalı şirket ile davalı kurumun yarı yarıya birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL.’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 05.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 10.229,24-TL arttırarak; 9.004,39-TL’nin davalı kurumdan, 1.124,85-TL’nin diğer davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı üniversite vekili, belirsiz alacak davası açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı kurum arasında akdedilen sözleşmenin 22. maddesinde, genel şartnamenin 6. maddesine atıf yapıldığı, genel şartnamenin 6. maddesinde ise; personele ilişkin sorumluğunun yükleniciye ait olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, bu itibarla dava konusu uyuşmazlıkta TBK 167. maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre; davalı şirketin kıdem tazminatı yönünden sadece kendi dönemi ile ödediği son ücret üzerinden, davalı üniversitenin ise geriye kalan tüm çalışma dönemlerinden ve alacak kalemlerinden % 50 oranında sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davalıların sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı üniversite vekili ve davalı ... Ltd.Şti vekili temyiz etmiştir.
1) Davalılardan ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazları yönünden;
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun"un 19.
maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2016 yılı için 2.190,00 TL’dir. Davalı ... Ltd. Şti. vekilince temyize konu yapılan 1.224,85 TL’lik kısım yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı üniversite vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. Sözleşme uyarınca işçilerin ücretlerinden hizmet veren yüklenici sorumludur. Bu husus sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasa dahi bu husus işçilerin yüklenici tarafından çalıştırılıyor olmasının doğal sonucudur.
Bu durumda açıklanan maddi olaylar ve hukuki durum karşısında davacı şirketin kendi bünyesinde çalıştırdığı işçi için ödediği tazminatı davalı üniversiteden talep etmesine olanak yoktur.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı üniversite yönünden davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı üniversite vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı üniversite yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.