Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1669
Karar No: 2020/1764
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1669 Esas 2020/1764 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, bir borçludan alacaklı olduğunu ancak borçlunun mal varlığının el konulduğunu ve hileli bir şekilde başka bir kişiye devredildiğini iddia etmiştir. Davalı bankanın ipotek üzerinden alacaklarını tahsil etmek için takip başlatması sonrasında, davacı bankanın hileli bir şekilde ihaleye fesat karıştırdığını ve alacaklarını semeresiz bıraktığını, ardından alacağını diğer davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, davalıların iflaslarına karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının dava açıklamasını yapmadığı için davasının usulden reddine karar vermiştir. İstinaf kanun yoluna başvurulması sonrası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusu sonrası yapılan inceleme sonucunda, davacının tüm temyiz sebepleri reddedilmiştir ve hüküm onanmıştır. Kararda İİK’nın 177/4 ve 37. maddeleri geçmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2019/1669 E.  ,  2020/1764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı, dava dışı borçlu ...’ndan alacaklı olduğunu, Bakırköy 10.İcra Müdürlüğünün 2013/12130 E. sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2017 tarihli ve 2017/235 E. 2017/256 K. kararı ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verildiğini, dava dışı borçlunun maliki olduğu 13 parsel numaralı taşınmaza 2013 yılında ihtiyati haciz konulduğunu, taşınmazın hileli şekilde borçlunun kardeşi ...‘na devredildiğini, davalı bankanın taşınmaz üzerinde ipoteği bulunması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, davalı bankanın hukuka aykırı ve anlaşmalı şekilde ihaleye fesat ve hile karıştırılarak alacaklarının semeresiz bırakılmasının sağlandığını, ardından davalı bankanın alacağını diğer davalıya temlik ettiğini, davalıların dava dışı borçludan olan alacağını hileli işlemler neticesinde engel olduklarını ileri sürerek, İİK’nın 37 ve 177. maddeleri gereğince her iki davalının iflaslarına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nın 177. maddesinin 4 bent olduğu, davacının davasında hangi bent ya da bentlere dayandığını kural olarak açıklaması ve incelemenin de bu çerçevede yapılması gerektiği, davacıya davasını açıklaması için HMK 119/ğ bendi gereğince kesin süre verildiği, ancak davacının davasını hangi bent ya da bentlere dayandığını açıklamadığı, kaldı ki doğrudan doğruya iflas davası açabilmesi için davacının alacaklı sıfatının bulunmasının şart olduğu, davacının dava dışı ...’ndan alacağı bulunduğunu iddia ettiği gerekçesiyle, davalı banka aleyhine açılan doğrudan iflas davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın ise dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacının tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi