Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9402
Karar No: 2020/1753
Karar Tarihi: 11.03.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9402 Esas 2020/1753 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/9402 E.  ,  2020/1753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin mükellefiyetlerini eksiksiz ve süresinde ifa ettiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarname ile sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, bunun üzerine ödenmeyen fatura borçları nedeniyle ... 15. İcra Müdürlüğünün 2013/2693 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, davalı şirket tarafından haksız yere borca itiraz edilerek takibn durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın % 20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinden 137.333,03.-TL talep ettiğini, davacının belediye tarafından kendi adına tahakkuk ettirilen ve müvekkili firmadan çöp döküm bedelleri adı altında aldığı ve idareye ödemekle yükümlü olduğu çöp dökme bedellerini idareye ödemediğini, müvekkiline haber verilmeden iptal davaları açılmış olmasına rağmen davacı tarafından her ay çöp döküm bedellerinin tahsil edildiğini, davacının çöp döküm bedellerini ödemeyerek hukuka aykırı işlem yaptığını ve sebepsiz olarak zenginleştiğini savunarak davanın reddini, karşı davalının alacağı konusunda karar verilmesi halinde müvekkili firmanın alacağına karşı takas def"i ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı - karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında müvekkilinin işletmesini yapmakta olduğu Otel"in çöplerinin toplanarak belediye çöp alanına naklini içeren 26.10.2009 ve devam eden tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde işin cinsi, birim fiyatları ve tutarları başlığı altında çöp taşıma ve çöp döküm bedelinin birim maliyeti olarak hesaplandığını ve bu hususun sözleşmenin asli unsuru olarak sözleşmede yer aldığını yine sözleşmenin 3.6. maddesinde çöplerin dökülmesinin ve belediyenin göstereceği yere boşaltılması vb. gibi giderlerin birim fiyatlara dahil olup taşeron tarafından karşılanacağının belirlendiğini, ancak davacı karşı davalı çöp dökme bedellerini 2010 yılı nisan ayı itibariyle idareye ödememiş ve her bir ödeme emrinin iptali için müvekilinin haberi olmaksızın İdareye davalar açtığını, İdare Mahkemesi tarafından bu bedellerin iadesine karar verildiğini, müvekkili tarafından çöp dökme bedellerinin iadesi için davacıya ihtarname gönderildiğini, çöp döküm bedellerini haksız olarak kendisine gelir kaydedip sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinin davacı karşı davalıya bugüne kadar ödediği çöp döküm bedellerinin asgari 165.214,00.-TL olduğunu ileri sürerek haksız ve kötü niyetli davacı karşı davalıya ödenen toplam 165.214,00.-TL alacak miktarından davacı - karşı davalının tespit edilecek gerçek hizmetten kaynaklanan alacağının takas yolu ile mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/262 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde; sözleşme kapsamında belirtilen işlerin yapıldığını, ödenmeyen fatura borçları nedeniyle taraflarınca ... 16. İcra Müdürlüğünün 2013/5973 Esas sayılı
    dosyası ile genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, ancak davalı şirketin haksız yere borca itiraz ederek takibin durduğunu, ileri sürerek her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, takip tarihinden başlayarak takip talebinde belirtilen faiz oranından az olmamak üzere değişen oranlarda faiz işletilerek devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/262 esas sayılı dosyasına verdiği cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın itiraz tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, götürü bedelli birim fiyat üzerinden belirlenen çöp döküm bedeli olduğunu, müvekkili şirketin önceden davacıya ödediği bu davaya konu fatura içeriğinde bulunan çöp dökme bedellerinin de mükerrer olarak belediyeye tekrar ödenmesinin söz konusu olacağını, davacının sebepsiz zenginleştiğini savunarak öncelikte davanın reddini, davacının alacaklı olduğu bedel bulunması halinde ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/280 esas sayılı dosyasında açılan istirdat davasındaki alacaklarından takas yolu ile mahsubuna, davacının haksız takibi nedeniyle % 20"den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşme ilişkisinin kurulduğu tarihte idare mahkemelerinin iptal kararlarının söz konusu olmadığı, bu hali ile davacının iyi niyetli sebepsiz zenginleşen durumda olduğu, bu nedenle davacı tarafça belediyeye ödemiş olmasına rağmen henüz kendisine iade edilmeyen miktarı derhal iade ile yükümlü olmadığı ancak davacının belediyeye ödediği 60.692,07.-TL ile ilgili davalı iş sahibine iade yükümlülüğünün bulunmadığı, tarafların birbirini doğrulayan ticari kayıtları ve uyuşmazlık konusu olmayan fatura bedelleri ve ödemelere göre davacının takip tarihine göre davalıdan 137.333,04.-TL tutarında alacağının bulunduğu anlaşılmakla, asıl davanın kabulüne, alacağın likit olmaması nedeniyle davacının tazminat isteminin reddine; davalının davacıya çöp dökme bedeli olarak 250.660,29.-TL ödeme yaptığı, davacının belediyeye ödediği 60.692,07.-TL"nin bu miktardan mahsubu ile davalının davacıya ödediği ancak davacının iptal davaları nedeniyle belediyeye ödemediği bedelin 189.968,22.-TL olduğu ancak karşılık davacının 165.214,00.-TL talep ettiğin gerekçesiyle taleple bağlı kalmak suretiyle karşılık davanın kabulüne; birleşen dava yönünden bilirkişi raporu ve tarafların birbirini doğrulayan ticari kayıtlarına göre davacının yaptığı işin bedelinin 5.661,73.-TL olduğu, işin bedelinin içinde çöp dökme olarak davalı tarafça yapılan ödemenin 2.815,76.-TL olduğu, davacının idare mahkemelerinin iptal kararı nedeniyle bu bedeli belediyeye ödememiş olması nedeniyle sebepsiz zenginleştiği ve davalıya iade ile yükümlü olduğu gerekçesiyle davacı alacağından çöp dökme bedeli 2.815,76.-TL"nin mahsubu ile kalan alacağının 2.845,97.-TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile alacağın likit olmaması nedeniyle davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Asıl ve birleşen dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Karşı dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası niteliğindedir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-İİK"nın 67/2. maddesi, "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20"sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmünü içermektedir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davada, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken,
    yazılı gerekçeyle bu istemin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    3-Davalı – Karşı davacı vekilinin karşı dava ve asıl davada tüm, birleşen davada aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    4- 6100 sayılı HMK’ nın 297/2. maddesi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine Anayasanın 141"inci maddesinin 3"üncü fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da 6100 sayılı HMK’ nın 297/2. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, Yargıtay incelemesi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Dolayısıyla gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır. Somut olayda Mahkemece kararın gerekçe kısmında; birleşen davada alınan bilir kişi raporuna göre davacı alacağından çöp dökme bedeli 2.815,76 TL’ nin mahsubu ile kalan alacağının 2.845,97 TL olduğu belirtildiği halde gerekçe hüküm çelişkisi yaratır ve infazda tereddüt oluşturur şekilde hükümde; Birleşen ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/262 E. sayılı dosyasında davanın kabulü ile ... 16.İcra Müdürlüğünün 2013/5973 E. sayılı dosyasında asıl alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı – karşı davacı vekilinin karşı dava ve asıl davada tüm, birleşen davada aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen kararın davalı -karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi