23. Hukuk Dairesi 2019/1000 E. , 2020/1724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden reddine, davalı Müflis ... Gıda Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı Hakkı Turan tarafından müvekkili belediye"nin temizlik işleri ihalelerini üstlenen yüklenici firmalarda çalıştığını, iş akdinin feshi nedeniyle işçilik alacağı davası açtığını, mahkeme tarafından alacağının kabul edildiğini, bu kararın takibe konulduğunu, müvekkili belediye tarafından 20/02/2012 tarihinde 10.836,12 TL ödeme yapıldığını, müvekkili belediye tarafından 22/02/2012 tarihinde 271,95 TL karar ilam harcı kararın temyiz giderleri ile birlikkte 271,95 TL karar ilam harcı ödendiğini, davalılarca imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili belediye, hizmet alımı yaptığı bu firmaların işçisi olan dava dışı işçiy ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek; 11.106,07 TL"nin ödeme tarihi olan 22/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan son işveren olması sebebiyle müflis ... Ltd. Şti"nin tamamından, toplam ödenen meblağın kıdem tazminatına isabet eden kısmından dava dışı Hakkı Turan"ı çalıştırdıkları süre ve ücretle sınırlı olmak üzere sorumlu oldukları için diğer davalı Vatan Ltd. Şti"nin 1.477,60 TL sinden sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Müflis ... Ltd. Şti vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; son işveren olmayan davalı ... Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti" nin ... Belediye Başkanlığına herhangi bir borcunun bulunmadığı, ... tarafından dava dışı işçiye ödenen 1.221,74 TL yıllık ücretli izin bedeli ile 1.629,89 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 2.851,63 TL"nin son işveren olan Müflis ... Ltd. Şti tarafından davacı belediyeye ödenmesi gerektiği, davacı ..."nın kendi kusurundan kaynaklanan 275,78 TL gecikme faizi ile 271,95 TL karar ilam harcı olmak üzere toplam 544,73 TL nin davalı şirketten talep etmesinin mümkün olmadığı, davacının talep edebileceği alacağın hesaplanmasında ise, toplam asıl alacak tutarının 6.265,55 TL, davacıya ait asıl alacak tutarının 3.414,82 TL, davalıya ait asıl alacak tutarının 2.850,73 TL, davacıya ait ortak icra masrafı tutarının 1.311,76 TL, davalıya ait ortak icra masrafı tutarının 1.095,08 TL,
davacının üzerinde kalacak miktarın 6.519,78 TL, davalının ödemesi gereken tutarın ise 4.040,56 TL olduğu gerekçesiyle davalı ... Ltd. Şti. Hakkında açılan davanın reddine, davalı müflis ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 4.040,56 TL"nin 22.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava rucuen tazminat talebine ilişkindir. Davalı şirketlerin sigortalı işçisine kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapan davacının, iş mevzuatına göre işçiye karşı asıl işveren ve alt işverenin birlikte sorumlu olması işçi alacaklarını güvence altına alma kaygısından kaynaklanır. Asıl işverenle alt işveren arasındaki ilişki ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmelidir. Sözleşmeye göre işçi davalı şirketler nezdinde çalışmaktadır ve her türlü işçilik haklarından işçiyi çalıştıran davalı şirketler sorumludur. Sözleşme bedeli içerisinde işçilere ait bu alacaklarda bulunmaktadır bu nedenle kıdem tazminatı dahil işçiye ödenen tüm bedeller davalılarca bunu işçiye ödeyen davacıya ödenmelidir. Davacının yaptığı ödemenin, davalılardan kıdem tazminatını işçiyi çalıştırdıkları süreyle orantılı olarak, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatını da son işverenden tahsil edilmesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçeyle davacının kıdem tazminatından sorumlu olduğuna dair yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, davanın İzmir 6. As. H. Mahkemesinin 2012/483 esas asıyı dosyası ile görülmeye başlandığı, mahkemece 18/06/2013 tarihinde tefrik kararı vererek davalı ...nin bu dosyadan ayrılmasına karar verildiği, davalı ...yönünden davanın aynı mahkemenin 2013/313 esas sırasına kaydının yapılarak bu dosya üzerinden yargılamanın devam ettiği ve bu davalı yönünden davalı olma sıfatının kalmadığına göre tefrik kararı verilen davalı hakkında hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.