Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/504
Karar No: 2020/993
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/504 Esas 2020/993 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirket ile müvekkili arasında hizmet alım sözleşmesi bulunmakta olup, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili dava işçi lehine sonuçlanmıştır. Bu nedenle, müvekkil tarafından dava dışı işçiye yapılan ödeme sözleşme hükümlerine göre davalı şirketin sorumluluğunda olduğu belirtilerek, tahsili için girişilen icra takibine itiraz edildiği ve bu itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir, ancak Yargıtay tarafından karar bozulmuştur. Kararın bozulmasına neden olan husus, takip konusu alacağın değerlendirilmesinde yapılması gereken değerlendirmenin yapılmamış olmasıdır.
Kanun maddesi: İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 67/2. Bu madde, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için gereken koşulları belirtmektedir. Buna göre, alacağın likit ve belli olması gerekmektedir ve borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilir durumda olmalıdır.
23. Hukuk Dairesi         2019/504 E.  ,  2020/993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ve tahsili için girişilen icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili işçinin ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davalının sorumluluğunu belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, itirazın iptaline ilişkindir. Davacı icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. İİK’nin 67/2 maddesi hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarının belli, sabit veya belirlenmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinebilir olması, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesinin mümkün olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece, bu kalem istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi