23. Hukuk Dairesi 2020/7 E. , 2020/940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
K A R A R
Davacı vekilince açılan istirdat davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez Dairemiz kararına karşı davaalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 20,80 TL harç ve takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine 13.02.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ:
Taraflar arasında iletim hatlarının kullanılması için 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşması ve sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05. 2012 tarihli anlaşmalar mevcuttur. Davalı, davacının İletişim Sistemi Enerji Arz Güvenliği ve Kalite Yönetmeliğinin 11. maddesine aykırı davrandığını belirtmek suretiyle ceza uygulayarak, faturaya bağlamış ve davacıya tebliğ ederek faturaları tahsil etmiştir. Davacı, aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak fatura kesildiğini, faturaları cezai yaptırıma maruz kalmamak için ihtirazi kayıtla ödediğini, belirterek faiziyle birlikte ödediği meblağların istirdadını talep etmiştir.
Taraflar arasındaki 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasında, davalının ceza uygulayabilmesi için öncelikle davacıyı uyarması şart koşulmuştur. 21.05.2012 tarihli anlaşma da ise uyarı şartı kaldırılmıştır. Davacı tarafın ihlallerinin bir kısmı, 21.5.2012 tarihinden önceki dönemlere, bir kısmı sonraki dönemlere aittir. 21.05.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasında, ”…kullanıcının ilgili mevzuat, bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi halinde TEİAŞ aşağıda sayılan cezai uygulamayı yapar.” Hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin devamında, ihlallerin tanımı ve uygulanacak ceza miktar ve oranları belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi bağlantı sözleşmesinden çok sonra yapılan ve 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05.2012 tarihli sözleşmede, “…bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi” halinde TEİAŞ ın ceza uygulaması yapması açıkça düzenlenmiştir. 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05. 2012 tarihli anlaşmada, mevzuat, bağlantı anlaşması ve bu anlaşmanın her birinin ayrı ayrı ihlalleri halinde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabileceğini bir başka değişle anlaşmanın 9. maddesi, bizzat aynı maddedeki ihlal hallerinde de uyarı şartı aranmaksızın, bağlantı anlaşmasına gitmeden ceza uygulanabileceğini açıkça belirmiştir. Bu nedenle 21.05.2012 tarihinden sonraki ihlallerde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabilecektir. Dolayısıyla Dairemizin Sayın çoğunluğunun “bağlantı anlaşmasında “uyarı şartı” muhafaza edildiğine göre, sistem kullanım anlaşmasında “uyarı şartının” kaldırılmasının TEİAŞ’a “uyarı yapmadan” ceza uygulama imkanı vermeyeceği yolundaki görüşe katılmamız mümkün değildir.
Davacı tarafın “ihlallerin yapılmadığına” davalı tarafın ise, “uyarı yapıldığına” dair iddiaları bulunmadığına göre, dava konusu faturalar, dönemlerine göre, 21.05.2012 tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait olanlar ayrılmalı, 21.05.2012 tarihinden önceki dönemlere ait cezalar, uyarı yapılmadan tahakkuk ve tahsil edildiği için, bu dönemlere ait ödemelerin istirdat talebi kabul edilmelidir. 21.05.2012 tarihinden sonraki dönemlere ait cezalar ise, tek başına ceza uygulamaya imkan veren 21.05.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasına uygun olarak “uyarı şartı” olmaksızın uygulanabileceğinden bu cezaların istirdat talebi reddedilmelidir.
Yerel mahkeme kararı yukarıda izah ettiğimiz gerekçelerle bozulması gerekirken kararın onanmasına dair karara karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabulü gerekirken reddine dair Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.