Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2014/1739
Karar No: 2014/1739
Karar Tarihi: 29/9/2016

        Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDURRAHMAN SÜSLÜ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/1739)

 

Karar Tarihi: 29/9/2016

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör Yrd.

:

Leyla Nur ODUNCU

Başvurucu

:

Abdurrahman SÜSLÜ

Vekili

:

Av. Ahmet KURT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, terör olaylarından dolayı köyü terk etmeye mecbur kalınması neticesinde 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan başvurunun reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve eşitlik ilkesinin; ret işlemine karşı açılan davaya ilişkin yargılama işlemlerinin makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 3/2/2014 tarihinde Batman İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonu 30/10/2015 tarihinde, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar vermiştir.

4. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonu 30/10/2015 tarihinde, makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddiası dışında kalan diğer iddiaların kabul edilemez olduğuna; makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddiasının kabul edilebilirlik ve esas yönünden incelenmesi için dosyanın Bölüme gönderilmesine karar vermiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, Siirt ili Kurtalan ilçesi Erdurağı köyünde ikamet etmekteyken terör olaylarından kaynaklanan güvenlik kaygısı nedeniyle 1995 yılında yerleşim yerini terk etmek zorunda kaldığını iddia etmiştir.

8. Başvurucu, 5233 sayılı Kanun kapsamına giren zararlarının karşılanması talebiyle Siirt Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvurmuştur.

9. Komisyonun 10/3/2006 tarihli ve 2006/339 sayılı kararında, terörden zarar görüldüğüne dair yeterli bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle eksikliklerin giderilmesi için 6/6/2005 tarihinde başvurucuya bildirimde bulunulduğu, başvurucunun bu bildirime karar tarihine kadar herhangi bir cevap vermediği belirtilerek başvurunun reddine karar verilmiştir. Bu karar 28/8/2006 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir.

10. Başvurucu 29/5/2008 tarihinde, 5233 sayılı Kanun kapsamında Komisyona yeniden başvuruda bulunmuştur.

11. 11/7/2008 tarihli ve 2193 sayılı Komisyon kararı ile başvurucunun önceki başvurusunun reddedildiği ve bu ret kararının başvurucu vekiline tebliğ edildiği gerekçesi ile ikinci başvurunun da reddine karar verilmiştir.

12. Başvurucu tarafından belirtilen ret işlemi aleyhine 14/8/2008 tarihinde Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinde iptal davası açılmıştır.

13. Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin 10/7/2009 tarihli ve E.2008/1992, K.2009/1515 sayılı kararı ile başvurucunun daha önce aynı konuda yapılan başvurusunun Komisyon tarafından reddedildiği ve mükerrer başvuru yapıldığından bahisle başvurucunun talebinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

14. Başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Onbeşinci Dairesinin 14/11/2013 tarihli ve E.2011/9072, K.2013/8534 sayılı ilamı ile kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu karar başvurucuya 10/1/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

15. Başvurucu 3/2/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 29/9/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı talebin ve akabinde açtığı davanın makul sürede sonuçlanmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme

18. Başvurucu, 5233 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen giderim talebinin değerlendirilmesi hususundaki idari süreç ve yargılama prosedürünün makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

19. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamalar ile hukuk sisteminde yer alan mevzuat hükümleri gereğince kamu hukuku alanına dâhil olan ancak sonucu itibarıyla medeni haklar ve yükümlülükler üzerinde belirleyici olan uyuşmazlıkları konu alan davaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar, daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olduğu kabul edilerek bir davadaki yargılama süresinin makul olup olmadığının tespitinde davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususların dikkate alınacağı belirtilmiştir (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 34-64; Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 54-60).

20. Başvuruya konu davanın, terör olayları kapsamında oluştuğu iddia edilen zararların karşılanması talebiyle yapılan başvurunun reddedilmesi akabinde anılan kararın iptali istemini konu alan bir uyuşmazlık olduğu görülmektedir. Medeni hak ve yükümlülükleri konu alan davalarda yargılama faaliyetinin makul süre değerlendirilmesi için başlangıç, kural olarak uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı tarihtir (Güher Ergun ve diğerleri, § 50). Ancak idari yargıda dava açılabilmesi için öncelikle idari makamlara başvurulmasının zorunlu olduğu durumlar ile idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılmasını sağlamak amacıyla idari makamlara yapılan başvurular üzerine açılan davalar bakımından sürenin başlangıcı idareye başvuru tarihi olup somut başvuru açısından bu tarih 29/5/2008’dir.

21. Sürenin bitiş tarihi ise çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir (Güher Ergun ve diğerleri, § 52). Somut başvuru açısından bu tarih, Danıştay tarafından onama kararının verildiği 14/11/2013’tür.

22. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesi neticesinde 29/5/2008 tarihinde tazminat istemiyle ikinci kez Komisyona başvurulduğu, istemin reddi üzerine Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinde açılan iptal davasında Mahkemenin 10/7/2009 tarihli kararıyla davanın reddine karar verildiği, temyiz üzerine Danıştay Onbeşinci Dairesince 14/11/2013 tarihinde İlk Derece Mahkemesi kararının onandığı anlaşılmıştır.

23. 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan müracaatlarda idari yargı makamları nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda verdiği kararlarında, komisyon ve yargılama aşamalarında geçen süreler ile davanın tüm koşulları, karara bağlanan başvuru sayısı ve yargılama sürecinde komisyon ve yargılama makamlarınca yapılan işlemler dikkate alınarak uyuşmazlığın karara bağlanması konusunda kamu otoritelerine ve özellikle yargılama organlarına atfedilebilecek bir gecikmenin olmadığı hâllerde başvuruların karara bağlanma süresinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline yol açmadığı sonucuna ulaşılmıştır (Sabri Çetin, B. No: 2013/3007, 6/2/2014, §§ 61-69; Mahmut Can Arslan, B. No: 2013/3008, 6/2/2014, §§ 60-68; Mehmet Gürgen, B. No: 2013/3202, 6/2/2014, §§ 58-66; Celal Demir, B. No: 2013/3309, 6/2/2014, §§ 58-66).

24. Anayasa Mahkemesi yukarıdaki paragrafta belirtilen kararlarında komisyonlara yapılan başvurularda ve akabinde açılan davalarda öngörülemeyecek düzeyde meydana gelen geçici ve olağanüstü artışı da dikkate alarak 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvurularda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları incelerken kullanacağı ilkeleri oluşturmuştur.

25. Başvurunun değerlendirilmesi sonucunda Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddialarını incelerken kullandığı genel ilkelerin uygulanmasının yanında somut başvurunun kendine özgü şartlarının da incelenmesi gerektiği sonucuna varılmış; her ne kadar Komisyon tarafından yaklaşık iki ay içinde karar verilmiş olsa da yargılama aşamasında geçen 5 yıl 3 aylık sürenin (dava tarihi olan 14/8/2008 ile kararın kesinleştiği tarih olan 14/11/2013 arasında geçen süre) başvuruya konu davanın açıldığı tarih ve yargılamanın devam ettiği süre olduğu dikkate alındığında başvurucunun davasının, 5233 sayılı Kanuna dayalı taleplere ilişkin meydana gelen öngörülemeyecek düzeydeki geçici ve olağanüstü artışın gerçekleştiği sürece tekabül ettiği anlaşılmıştır.

26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”

27. Somut davaya bir bütün olarak bakıldığında Komisyona başvuru tarihi (29/5/2008) ile nihai karar tarihi (14/11/2013) arasında geçen 5 yıl 5 aylık sürede uyuşmazlığın karara bağlanması konusunda kamu otoritelerine ve özellikle yargılama organlarına atfedilebilecek bir gecikmenin olduğu tespit edilemediğinden yargılama süresinin makul olduğu sonucuna varılmıştır.

28. Açıklanan nedenlerle başvurucunun makul sürede yargılanma hakkına yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 29/9/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi