Abaküs Yazılım
İkinci Bölüm
Esas No: 2014/9850
Karar No: 2014/9850
Karar Tarihi: 16/11/2016

        Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULHALİM ÖZDEMİR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/9850)

 

Karar Tarihi: 16/11/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Recai AKYEL

Raportör Yrd.

:

Leyla Nur ODUNCU

Başvurucular

:

1) Abdulhalim ÖZDEMİR

 

 

2) Abdulhakim ÖZDEMİR

 

 

3) Abdurrahim ÖZDEMİR

 

 

4) Esham ÖZDEMİR

 

 

5) Maşallah ÖZDEMİR

 

 

6) Mehmet Zeki ÖZDEMİR

 

 

7) Nazime ÖZDEMİR

 

 

8) Emine AKÇEKAYA

 

 

9) Hadice AKÇEKAYA

 

 

10) İdris AKÇEKAYA

 

 

11) Mehmet Ali AKÇEKAYA

 

 

12) Necmettin AKÇEKAYA

 

 

13) Hüseyin TUAÇ

 

 

14) Mehmet Emin TUAÇ

 

 

15) Zeynep TUAÇ

 

 

16) Çekdar YILDIRIM

 

 

17) Feryal YILDIRIM

 

 

18) İzzettin DEMİR

 

 

19) Peşvar DEMİR

 

 

20) Fatım KARADENİZ

 

 

21) Güli KAYA

 

 

22) Hacice KAYA

 

 

23) Hasan KAYA

 

 

24) Hüseyin KAYA

 

 

25) Mehmet KAYA

 

 

26) Resul KAYA

 

 

27) Fasla YELBOĞA

 

 

28) Gurbet BAKIR

 

 

29) Zeynep ÇETİN

Vekilleri

:

Av. Ayşe ALKANDEMİR

 

 

Av. Cüneyt ALKANDEMİR

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurular, murislerinin faili meçhul bir şekilde öldürüldüğü şikâyetiyle 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan başvuruların reddedilmesi sonucunda açılan davalara ilişkin yargılama işlemlerinin makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvurular, muhtelif tarihlerde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvuruların Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm ve İkinci Bölüm Komisyonlarınca, muhtelif tarihlerde başvuruların kabul edilebilirlik incelemelerinin Bölümler tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanları tarafından muhtelif tarihlerde, başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın muhtelif tarihli yazılarında Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

6. Anayasa Mahkemesi tarafından 12/1/2015 tarihinde 2014/13142 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının konu yönünden hukuki irtibatı nedeniyle 2014/9850 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile 24/3/2015 tarihinde 2014/13138 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının 2014/9861 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile 2014/13144 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının 2014/9863 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile 2014/13151 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının 2014/9867 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile 2014/13148 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının 2014/9877 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine; 2014/13142, 2014/13138, 2014/13144, 2014/13148 ve 2014/13151 numaralı bireysel başvuru dosyalarının kapatılmasına, incelemenin 2014/9850, 2014/9861, 2014/9863, 2014/9867 ve 2014/9877 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyaları üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.

7. Anayasa Mahkemesi tarafından ekli tablonun A satırında başvuru numaraları belirtilen dosyaların konu yönünden hukuki irtibatı nedeniyle 2014/9850 başvuru numaralı dosya ile birleştirilmesine, incelemenin 2014/9850 başvuru numaralı dosya üzerinden yürütülmesine ve diğer bireysel başvuru dosyalarının kapatılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucular,

 i. Abdulhakim Özdemir, Abdulhalim Özdemir, Abdurrahim Özdemir, Esham Özdemir, Maşallah Özdemir, Mehmet Zeki Özdemir ve Nazime Özdemir murisleri A.Ö.nün 21/6/1994 tarihinde Mardin ili Nusaybin ilçesinde öldürülmesinin,

 ii. Emine Akçekaya, Hadice Akçekaya, İdris Akçekaya, Mehmet Ali Akçekaya ve Necmettin Akçekaya murisleri H.A.nın 6/8/1992 tarihinde Mardin ili Nusaybin ilçesinde öldürülmesinin,

 iii. Hüseyin Tuaç, Mehmet Emin Tuaç ve Zeynep Tuaç murisleri A.T.nin 16/12/1992 tarihinde Mardin ili Nusaybin ilçesinde öldürülmesinin,

 iv. Çekdar Yıldırım ve Feryal Yıldırım murisleri M.Y.nin 29/6/1994 tarihinde Mardin ili Nusaybin İlçesinde öldürülmesinin,

 v. İzzettin Demir ve Peşvar Demir murisleri T.D.nin 3/3/1993 tarihinde Mardin ili Nusaybin ilçesinde öldürülmesinin,

 vi. Fatım Karadeniz, Güli Kaya, Hacice Kaya, Hasan Kaya, Hüseyin Kaya, Mehmet Kaya ve Resul Kaya murisleri M.K.nın 6/7/1994 tarihinde Mardin ili Nusaybin ilçesinde öldürülmesinin,

 vii. Fasla Yelboğa, Gurbet Bakır ve Zeynep Çetin murisleri İ.Y.nin terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen yol kesme eylemi sonucu kaçırılarak alıkonulması ve bir müddet sonra 3/5/1997 tarihinde cesedinin bulunmasının

terör eylemlerinden veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerden kaynaklandığını ve bu olaylar nedeniyle zarara uğradıklarını iddia etmişlerdir.

10. Başvurucular, ekli tablonun C satırında belirtilen tarihlerde 5233 sayılı Kanun kapsamına giren zararlarının karşılanması talebiyle Mardin Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvurmuşlardır.

11. Ekli tablonun D satırında tarih ve sayıları belirtilen Komisyon kararlarında başvurucuların taleplerinin reddine karar verilmiştir.

12. Belirtilen ret işlemleri aleyhine ekli tablonun E satırında belirtilen tarihlerde başvurucular tarafından açılan iptal davalarında, ekli tablonun F satırında tarihleri gösterilen Mardin İdare Mahkemesi kararları ile işlemlerin iptaline, başvurucuların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, hükmedilen tazminat miktarlarının başvurucuların Komisyona başvuru tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte miras payları oranlarında başvuruculara ödenmesine hükmedilmiştir.

13. Davalı idarenin temyizi üzerine ekli tablonun G satırında gösterilen tarihlerde Danıştay Onbeşinci Dairesi ilamları ile kararların usul ve hukuka uygun olduğu, kararların bozulmasını gerektirecek bir sebebin bulunmadığı belirtilerek hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

14. Başvurulardan bir kısmı karar düzeltme talebinde bulunmuş, ekli tablonun H satırında belirtilen tarihlerde karar düzeltme talepleri Danıştay Onbeşinci Dairesinin ilamı ile reddedilmiştir.

15. Başvurucular, açtıkları davalar temyiz incelemesinde derdest iken muhtelif tarihlerde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

B. İlgili Hukuk

16. 5233 sayılı Kanun’un 1., 2., 4., 6., 7., 8., geçici 1., geçici 3., geçici 4. maddeleri; 24/6/2013 tarihli ve 2013/5034 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Ek Karar’ın 1. maddesi; Danıştay Onuncu Dairesinin 30/12/2008 tarihli ve E.2008/4141, K.2008/9584 sayılı kararı; Danıştay Onuncu Dairesinin 31/12/2008 tarihli ve E.2008/5548, K.2008/9733 sayılı kararı; Danıştay Onuncu Dairesinin 20/2/2009 tarihli ve E.2008/6679, K. 2009/1227 sayılı kararı ( Celal Demir, B. No: 2013/3309, 6/2/2014, §§ 15-28).

17. 5233 sayılı Kanun’un 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik 9. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:

 “Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde (7000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan miktarın;

 a) Yaralananlara altı katı tutarını geçmemek üzere yaralanma derecesine göre,

 b) Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından üçüncü derece olarak tespit edilenlere dört katından yirmidört katı tutarına kadar,

 c) Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından ikinci derece olarak tespit edilenlere yirmibeş katından kırksekiz katı tutarına kadar,

 d) Çalışma gücü kaybı, yetkili sağlık kuruluşları tarafından birinci derece olarak tespit edilenlere kırkdokuz katından yetmişiki katı tutarına kadar,

 e) Ölenlerin mirasçılarına elli katı tutarında,

 Nakdî ödeme yapılır.

 

 Birinci fıkranın (e) bendine göre belirlenen nakdî ödemenin mirasçılara intikalinde 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun mirasa ilişkin hükümleri uygulanır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 16/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

19. Başvurucular, murislerinin faili meçhul bir şekilde öldürüldüğünü, söz konusu ölüm olayları nedeniyle uğradıkları zararların karşılanması istemiyle 5233 Kanun kapsamında yapılan taleplerinin reddedildiğini, anılan ret işlemine karşı açtıkları davada idare mahkemesinin işlemin iptali ve maddi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde karar verdiğini, yerel Mahkeme kararının temyiz edildiğini ve dava dosyalarının karmaşık bir yapıda olmamasına, başvuruculara isnat edilebilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen bireysel başvuru tarihi itibariyle dosyalarının beş yıldır temyiz aşamasında derdest olduğunu, dolayısıyla yaptıkları başvurular hakkında yürütülen işlemlerin makul sürede sonuçlandırılmadığını belirterek Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişler ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

a. Başvurucu Güli Kaya’nın Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

20. Başvurucu 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurunun ve akabinde açtığı davanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

21. Anayasa’nın 148. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”

23. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü ve 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkese Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla medeni haklara sahip gerçek ve tüzel kişiler bireysel başvuru yönünden dava ehliyetine sahiptir (Büğdüz Köyü Muhtarlığı, B. No: 2012/22, 25/12/2012, § 24).

24. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sözleşme’nin 34. maddesinde yer alan “mağdur” kelimesi ile ihtilaf konusu eylem ya da ihmalden doğrudan etkilenen kişinin kast edildiğini belirtmiş (Brumarescu/Romanya [BD], B. No: 28342/95, 28/10/1999, § 50); hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda mağdurluk durumunun ortadan kalkması nedeniyle hukuken bir başkasının ölen kişi adına bireysel başvuruda bulunamayacağına karar vermiştir (Davut Kaya, Zöhre Polat/Türkiye, B. No: 2794/05, 40345/05, 21/10/2008).

25. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.”

26. 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 43. maddesi şöyledir:

“Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona erer.

Bu hüküm, bir tüzel kişiliğin sona ermesi durumunda da uygulanır.

Tarafların karşılıklı kişisel hakları saklıdır.”

27. 6098 sayılı Kanun’un 513. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:

 Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur.”

28. 4721 sayılı Kanun’un 28. maddesine göre gerçek kişiler hakkında sağ doğmakla başlayan kişilik ölümle sona ermekte olup ölüm ile kişiliği sona erenler için artık hak ve fiil ehliyetine sahip olduklarından söz etmeye olanak bulunmamaktadır. 6098 sayılı Kanun’un anılan hükümlerinden anlaşıldığı üzere ise hukuki işlemden doğan vekâlet veren ile vekil arasında temsil yetkisine dair sözleşme,aksi kararlaştırılmadıkça veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça taraflardan birinin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflası ile hiçbir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden son bulacaktır (Abdurrehman Uray, B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 28). Bu bakımdan müvekkilin ölümü ile davaya vekâlet son bulduğundan, müvekkilin sağlığında düzenlediği vekâletname ile yetkili kıldığı vekili (avukatı), müvekkilin ölümünden sonra onun adına dava açamaz.

.

29. Başvuru konusu olayda, Mardin İdare Mahkemesinde açılan davanın temyiz incelemesi sırasında 13/8/2010 tarihinde başvurucu vefat etmiş, başvuru tarihi itibarıyla temyiz incelemesinde derdest olan dosya hakkında anılan yargılamada başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla 23/6/2014 tarihinde vekil tarafından bireysel başvuru yapılmıştır.

30. Bu durumda, başvuru tarihinden önce vefat eden başvurucu adına aksi bir kanıya varılacak durum bulunmadığından, vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan bireysel başvuruda, başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edildiği iddiasının değerlendirilmesi söz konusu olamayacaktır.

31. 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi şöyledir:

 “Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında, ayrıca ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasına hükmedilebilir.”

32. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 83. maddesi şöyledir:

 “Başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında, ilgilinin ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.”

33. İlgili düzenlemeler vasıtasıyla genel hukuk teorisinde bir kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının, bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve Mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy, [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).

34. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).

35. Başvuru konusu olayda başvurucu Güli Kaya 5/10/2004 tarihinde Avukat Cüneyt Alkandemir’e vekâlet vermiştir. Başvurucu, nüfus kayıtlarına göre 13/8/2010 tarihinde vefat etmiştir. Başvurucu vekili tarafından 23/6/2014 tarihinde başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılmış, başvuru formunda başvurucunun öldüğü konusunda bir bilgiye yer verilmediği gibi başvuru sonuçlanana kadar da bir bildirimde bulunulmayarak Mahkemeyi yanıltıcı bir davranışın ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.

36. Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından bireysel başvuru yapma imkânı kural olarak bulunmamaktadır (Abdurrehman Uray, § 30).

37. Açıklanan nedenlerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş başvurucu adına vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.

38. Bu durumda Avukat Cüneyt Alkandemir aleyhine, Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca takdiren 2.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.

b. Başvurucu Esham Özdemir’in Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

39. Başvurucu 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurunun ve akabinde açtığı davanın makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

40. 6216 sayılı Kanun’un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel, kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.”

41. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar” başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için iki temel ön koşul bulunmaktadır. Bunlardan birincisi başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı “güncel bir hakkının ihlal edilmesi” ve bunun sonucunda başvurucunun kendisinin “mağdur” olduğunu ileri sürmesi, ikincisi ise bu ihlalden dolayı kişinin “kişisel olarak ve doğrudan” etkilenmiş olması gerekir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42).

42. Bu iki temel koşula ilave olarak 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Anayasa Mahkemesine ancak Anayasa"da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin ihlal edildiği iddiasıyla başvurulabilir. Buradan çıkan sonuca göre Anayasa"da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, AİHS ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamında bir hakkı doğrudan etkilenmeyen kişi “mağdur” statüsü kazanamaz (Onur Doğanay, § 43).

43. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bir hakkın ihlaline karar verilebilmesi için mağdurluk statüsünün ve/veya başvuruya konu olan kamu gücü kullanımına dayalı temel nedenlerin başvurunun yapıldığı anda mevcut olması ve başvuru hakkında karar verileceği zamana kadar devam etmesi gerekir. Mağdurluk statüsünün varlığı konusunda değerlendirme yapılırken başvurucunun şikâyet ettiği hususların gerçekleşip gerçekleşmediği, hâlâ mevcut olup olmadığı ve muhtemel hak ihlalinin etkilerinin giderilip giderilmediği incelenmelidir (Zübeyit Kaya, B. No: 2013/7674, 21/5/2015, § 36).

44. Başvurucu Esham Özdemir tarafından, başvuruya konu dava dosyasında Mardin İdare Mahkemesinin 3/7/2009 tarihli ve E.2007/1727, K.2009/1072 sayılı kararının temyiz incelemesinde derdest olduğu beyan edilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmüştür. Başvurucunun adı bireysel başvuru formunda başvurucular arasında belirtilmekle beraber başvurucunun, başvuru dosyasındaki muris A.Ö.nün veraset ilamında mirasçılar hanesinde bulunmadığı, Komisyona başvuruda bulunan kişiler arasında yer almadığı ve İdare Mahkemesinde açılan davada başvurucunun taraf kaydının mevcut olmadığı tespit edilmiştir.

45. Açıklanan nedenlerle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri süren başvurucunun, başvuru konusu yargılama dosyasında taraf veya müdahil sıfatı bulunmadığı, bu açıdan başvuruya konu yapılan yargılama faaliyeti nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkının doğrudan etkilenmediği anlaşıldığından başvurucu Esham Özdemir’in başvurusunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

c. Diğer Başvurucuların Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

46. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun bu kısmının kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

47. Başvurucular, 5233 sayılı Kanun kapsamında ileri sürdükleri giderim talebinin değerlendirilmesi hususundaki yargılama süreçlerinin, dava dosyalarının karmaşık bir yapıda olmamasına ve başvuruculara isnat edilebilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen makul sürede sonuçlandırılmaması nedeniyle Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.

48. 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan müracaatlarda idari yargı makamları nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda verdiği kararlarında, komisyon ve yargılama aşamalarında geçen süreler ile davanın tüm koşulları, karara bağlanan başvuru sayısı ve yargılama sürecinde komisyon ve yargılama makamlarınca yapılan işlemler dikkate alınarak uyuşmazlığın karara bağlanması konusunda kamu otoritelerine ve özellikle yargılama organlarına atfedilebilecek bir gecikmenin olmadığı ve toplamda sekiz yılın altında gerçekleşen başvuruların karara bağlanma süresinin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline yol açmadığı sonucuna ulaşılmıştır (Sabri Çetin, B. No: 2013/3007, 6/2/2014, §§ 61-69; Mahmut Can Arslan, B. No: 2013/3008, 6/2/2014, §§ 60-68; Mehmet Gürgen, B. No: 2013/3202, 6/2/2014, §§ 58-66; Celal Demir, B. No: 2013/3309, 6/2/2014, §§ 58-66). Başvurunun kesin olarak karara bağlanmasının daha uzun bir sürede gerçekleştiği ve bu durumun başvuruculara atfedilebilecek bir kusurdan kaynaklanmadığı durumlarda ise makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (İsmet Kaya, B. No: 2013/2294, 8/5/2014, §§ 46-70).

49. Somut davalara bir bütün olarak bakıldığında Komisyona başvuru tarihleri (Ekli tablonun C satırı)ile nihai karar tarihleri (Ekli tablonun G ve H satırları) arasında geçen ve ekli tablonun I satırında her bir başvuru için ayrı ayrı toplam süreleri belirtilen yargılama süreçlerinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

50. Açıklanan nedenlerle başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

51. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. …

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

52. Başvurucular, her bir başvurucu için 40.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

53. Mevcut başvuruda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği tespit edilmiş olması nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ekli tablonun J satırında gösterilen net manevi tazminat miktarlarının ödenmesine karar verilmesi gerekir.

54. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206.10 TL başvurucu harcından ibaret yargılama giderinin,

i. Başvurucular Abdulhalim Özdemir ve Nazime Özdemir’e müştereken,

ii. Başvurucular Abdulhakim Özdemir, Abdurrahim Özdemir, Maşallah Özdemir ve Mehmet Zeki Özdemir’e müştereken,

iii. Başvurucular Hadice Akçekaya ve Mehmet Ali Akçekaya’ya müştereken,

iv. Başvurucular Emine Akçekaya, İdris Akçekaya ve Necmettin Akçekaya’ya müştereken,

v. Başvurucular Hüseyin Tuaç ve Mehmet Emin Tuaç’a müştereken,

vi. Başvurucu Zeynep Tuaç’a münferiden,

vii. Başvurucu Çekdar Yıldırım’a münferiden,

viii. Başvurucu Feryal Yıldırım’a münferiden,

ix. Başvurucular İzzettin Demir ve Peşvar Demir’e müştereken,

x. Başvurucular Hacice Kaya ve Hüseyin Kaya’ya müştereken,

xi. Fatım Karadeniz, Hasan Kaya, Mehmet Kaya ve Resul Kaya’ya müştereken,

xii. Başvurucular Fasla Yelboğa, Gurbet Bakır ve Zeynep Çetin’e müştereken

ayrı ayrı iadesine karar verilmesi gerekir.

55. 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucular Esham Özdemir ve Güli Kaya hariç olmak üzere diğer başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Diğer başvurucuların makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

 2. Başvurucu Esham Özdemir’in makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının başvurucular Güli Kaya ve Esham Özdemir dışında diğer başvurucular açısından İHLAL EDİLDİĞİNE,

.

C. 1. Başvurucu Güli Kaya yönünden yapılan başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,

 2. Başvurucular Güli Kaya ve Esham Özdemir dışında diğer başvuruculara, ekli tablonun J satırında gösterilen miktarlarda net MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

D. Başvurucular Güli Kaya ve Esham Özdemir adına yapılan yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,

E. Başvurucular tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen;

i. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Abdulhalim Özdemir ve Nazime Özdemir’e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

ii. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Abdulhakim Özdemir, Abdurrahim Özdemir, Maşallah Özdemir ve Mehmet Zeki Özdemir’e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

iii. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Hadice Akçekaya ve Mehmet Ali Akçekaya’ya MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

iv. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Emine Akçekaya, İdris Akçekaya ve Necmettin Akçekaya’ya MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

v. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Hüseyin Tuaç ve Mehmet Emin Tuaç’a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

vi. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucu Zeynep Tuaç’a MÜNFERİDEN ÖDENMESİNE,

vii. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucu Çekdar Yıldırım’a MÜNFERİDEN ÖDENMESİNE,

viii. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucu Feryal Yıldırım’a MÜNFERİDEN ÖDENMESİNE,

ix. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular İzzettin Demir ve Peşvar Demir’e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

x. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Hacice Kaya ve Hüseyin Kaya’ya MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

xi. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Fatım Karadeniz, Hasan Kaya, Mehmet Kaya ve Resul Kaya’ya MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

xii. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucular Fasla Yelboğa, Gurbet Bakır ve Zeynep Çetin’e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

F. 3.600 TL vekâlet ücretinin başvurucular Güli Kaya ve Esham Özdemir dışında diğer başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

G. 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 83. maddesi uyarınca 2.000 TL disiplin para cezasının Avukat Cüneyt Alkandemir’den TAHSİLİNE,

H. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemelerde gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

İ. Kararın bir örneğinin Mardin Barosuna GÖNDERİLMESİNE,

J. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 16/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

Sıra

1

2

3

4

5

6

7

A

Başvuru

Numarası

2014/9850

2014/9850

2014/9850

(2014/13142)

2014/9850

(2014/13142)

2014/9850

(2014/13142)

2014/9850

(2014/13142)

2014/9861

B

Başvurucu

ve

T.C.

Kimlik No

Abdulhalim ÖZDEMİR

 

Nazime ÖZDEMİR

 

Abdulhakim ÖZDEMİR

 

Abdurrahim ÖZDEMİR

 

Maşallah ÖZDEMİR

 

Mehmet Zeki ÖZDEMİR

 

Emine AKÇEKAYA

 

C

Komisyona Başvuru Tarihi ve Dosya Kayıt Numarası

27/1/2005

3.546

27/1/2005

3.546

27/1/2005

3.546

27/1/2005

3.546

27/1/2005

3.546

27/1/2005

3.546

24/2/2005

3.972

D

Komisyon Karar Tarihi ve Numarası

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3720

6/10/2006

2006/5-3714

E

Dava

Tarihi

2/2/2009

2/2/2009

2/2/2009

2/2/2009

2/2/2009

2/2/2009

3/2/2009

F

Yerel Mahkeme

Karar Tarihi

3/7/2009

3/7/2009

3/7/2009

3/7/2009

3/7/2009

3/7/2009

6/11/2009

G

Temyiz Yolu Karar Tarihi

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

 

15/10/2015

15/10/2015

 

15/10/2015

15/10/2015

 

H

Karar Düzeltme Yolu Karar Tarihi

-

-

-

-

-

-

-

I

İdari ve Yargısal

Süreçte Geçen Toplam Süre

10 yıl

8 ay

10 yıl

8 ay

10 yıl

8 ay

 

10 yıl

8 ay

10 yıl

8 ay

 

10 yıl

8 ay

10 yıl

7 ay

 

J

 

 Hükmedilen

NET Manevi Tazminat

(TL)

10.000

10.000

10.000

 

10.000

10.000

 

10.000

10.000

 

 

 

Sıra

8

9

10

11

12

13

14

A

Başvuru

Numarası

2014/9861

(2014/13138)

2014/9861

2014/9861

(2014/13138)

2014/9861

2014/9863

(2014/13144)

2014/9863

(2014/13144)

2014/9863

B

Başvurucu

ve

T.C.

Kimlik No

Hadice AKÇEKAYA

 

İdris AKÇEKA-YA

 

Mehmet Ali AKÇEKA- YA

 

Necmettin AKÇEKA-YA

 

Hüseyin TUAÇ

 

Mehmet Emin TUAÇ

 

Zeynep TUAÇ

 

C

Komisyona Başvuru Tarihi ve Dosya Kayıt Numarası

24/2/2005

3.972

24/2/2005

3.972

24/2/2005

3.972

24/2/2005

3.972

27/1/2005

3.542

27/1/2005

3.542

27/1/2005

3.542

D

Komisyon Karar Tarihi ve Numarası

6/10/2006

2006/5-3714

6/10/2006

2006/5-3714

6/10/2006

2006/5-3714

6/10/2006

2006/5-3714

6/10/2006

2006/5-3717

6/10/2006

2006/5-3717

6/10/2006

2006/5-3717

E

Dava

Tarihi

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

F

Yerel Mahkeme

Karar Tarihi

6/11/2009

6/11/2009

6/11/2009

6/11/2009

26/12/2008

26/12/2008

26/12/2008

G

Temyiz Yolu Karar Tarihi

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

 

15/10/2015

10/9/2015

 

10/9/2015

10/9/2015

 

H

Karar Düzeltme Yolu Karar Tarihi

-

-

-

-

-

-

-

I

İdari ve Yargısal

Süreçte Geçen Toplam Süre

10 yıl

7 ay

10 yıl

7 ay

10 yıl

7 ay

 

10 yıl

7 ay

10 yıl

7 ay

 

10 yıl

7 ay

10 yıl

7 ay

 

J

Hükmedilen

NET Manevi Tazminat

 (TL)

10.000

10.000

10.000

 

10.000

10.000

 

10.000

10.000

 

 

 

Sıra

15

16

17

18

19

20

21

A

Başvuru

Numarası

2014/9867

(2014/13151)

2014/9867

2014/9872

2014/9872

2014/9877

(2014/13148)

2014/9877

2014/9877

(2014/13148)

B

Başvurucu

ve

T.C.

Kimlik No

Çekdar YILDIRIM

 

Feryal YILDIRIM

 

İzzettin DEMİR

 

Peşvar DEMİR

 

Fatım KARADE-

NİZ

 

Hacice KAYA

 

Hasan KAYA

 

C

Komisyona Başvuru Tarihi ve Dosya Kayıt Numarası

28/1/2005

3.549

28/1/2005

3.549

26/7/2005

11.120

26/7/2005

11.120

24/2/2005

3.923

24/2/2005

3.923

24/2/2005

3.923

D

Komisyon Karar Tarihi ve Numarası

6/10/2006

2006/5-3722

6/10/2006

2006/5-3722

18/5/2007

2007/5-5851-3746

18/5/2007

2007/5-5851-3746

6/10/2006

2006/5-3725

6/10/2006

2006/5-3725

6/10/2006

2006/5-3725

E

Dava

Tarihi

2/2/2009

2/2/2009

12/2/2009

12/2/2009

6/2/2009

6/2/2009

6/2/2009

F

Yerel Mahkeme

Karar Tarihi

3/7/2009

3/7/2009

31/12/2009

31/12/2009

30/6/2009

30/6/2009

30/6/20091

G

Temyiz Yolu Karar Tarihi

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

 

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

 

H

Karar Düzeltme Yolu Karar Tarihi

-

-

-

-

26/5/2016

26/5/2016

26/5/2016

I

İdari ve Yargısal

Süreçte Geçen Toplam Süre

10 yıl

8 ay

10 yıl

8 ay

10 yıl

2 ay

 

10 yıl

2 ay

11 yıl

3 ay

 

11 yıl

3 ay

11 yıl

3 ay

 

J

 

 Hükmedilen

NET Manevi Tazminat

 (TL)

10.000

10.000

8.000

 

8.000

10.000

 

10.000

 

10.000

 

 

 

Sıra

22

23

24

25

26

27

 

A

Başvuru

Numarası

2014/9877

2014/9877

(2014/13148)

2014/9877

(2014/13148)

2014/9882

2014/9882

2014/9882

B

Başvurucu

ve

T.C.

Kimlik No

Hüseyin KAYA

 

Mehmet KAYA

 

Resul KAYA

 

Fasla YELBOĞA

 

Gurbet BAKIR

 

Zeynep ÇETİN

 

C

Komisyona Başvuru Tarihi ve Dosya Kayıt Numarası

24/2/2005

3.923

24/2/2005

3.923

24/2/2005

3.923

27/7/2005

13.421

27/7/2005

13.421

27/7/2005

13.421

D

Komisyon Karar Tarihi ve Numarası

6/10/2006

2006/5-3725

6/10/2006

2006/5-3725

6/10/2006

2006/5-3725

8/5/2007

2007/5-5626

8/5/2007

2007/5-5626

8/5/2007

2007/5-5626

E

Dava

Tarihi

6/2/2009

6/2/2009

6/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

3/2/2009

F

Yerel Mahkeme

Karar Tarihi

30/6/2009

30/6/2009

30/6/2009

15/1/2009

15/1/2009

15/1/2009

G

Temyiz Yolu Karar Tarihi

15/10/2015

15/10/2015

15/10/2015

 

8/10/2015

8/10/2015

 

8/10/2015

H

Karar Düzeltme Yolu Karar Tarihi

26/5/2016

26/5/2016

26/5/2016

-

-

-

I

İdari ve Yargısal

Süreçte Geçen Toplam Süre

11 yıl

3 ay

11 yıl

3 ay

11 yıl

3 ay

10 yıl

2 ay

10 yıl

2 ay

 

10 yıl

2 ay

J

 

 Hükmedilen

NET Manevi Tazminat

 (TL)

10.000

10.000

10.000

8.000

 

8.000

8.000

 

 

AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi