Esas No: 2014/6973
Karar No: 2014/6973
Karar Tarihi: 17/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ADEM SEVEN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/6973) |
|
Karar Tarihi: 17/11/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
Mehmet Sadık
YAMLI |
Başvurucu |
: |
Adem SEVEN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ek tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun
reddi üzerine ret işleminin iptali istemiyle açılan davanın bazı illerde aynı
birim ve aynı görevlendirme belgeleriyle görev yapan personele ek tazminat
ödendiği hâlde reddedilmesi nedeniyle Anayasa"nın 10. maddesinde düzenlenen
eşitlik ilkesinin ve 55. maddesinde düzenlenen ücrette adaletin sağlanması
ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 21/5/2014 tarihinde Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 27/4/2014 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 30/10/2014 tarihinde, başvurunun
kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Başvurunun belgelerinin bir örneği görüş bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 27/11/2014 tarihinde Anayasa
Mahkemesine sunmuştur.
6. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş
8/12/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın
görüşüne karşı beyanlarını 22/12/2014 tarihinde ibraz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8.Başvurucu, jandarma astsubay statüsünde 16/7/2012 tarihinden
itibaren Şırnak İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Müdürlüğü emrinde analiz ve takip tim komutanı olarak görev ifa etmeye
başlamıştır.
9. Başvurucu, Şırnak İl Jandarma Komutanlığının emriyle Ağustos
2012 ile Mart 2013 tarihleri arasında her ay değişik tarihlerde Cizre, Uludere,
Silopi ve İdil ilçelerindeterör, kaçakçılık ve
organize suçlarla mücadele kapsamında koordinede bulunmak, faaliyet icra etmek,
yol kontrol ve aramalarına destek vermek maksadıyla görevlendirilmiştir.
10. Başvurucu, özel harekat ve
operasyon tazminatı ödenmesini düzenleyen ""Başbakanlık oluru""na ekli (3) sayılı cetvele göre ilave ek tazminat ödenmesi içinmüracaatta bulunmuş; Şırnak İl Jandarma Komutanlığının
14/1/2013 tarihli işlemiyle başvurusu reddedilmiştir.
11. Başvurucunun söz konusu işlemin iptali istemiyle açtığı
dava, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Üçüncü Dairesinin 12/12/2013 tarihli
ve E.2013/1511, K.2013/1540 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Kararın ilgili
kısımları şöyledir:
"Özel Harekat ve Operasyon Tazminatının
ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen 375 sayılı KHK.nın
28/A maddesi "sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edilen bölgeler veya
Millî Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken belirlenecek kritik
yörelerde özel harekat ve operasyon timi olarak görev yapan; Emniyet Genel
Müdürlüğü emniyet hizmetleri sınıfı kadrolarında bulunanlar ile sözleşmeli uçuş
personeline, subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara ve
operasyonları fiilen sevk ve idare eden karargah ve bürolardan bu fıkra
uyarınca alınacak Başbakan onayında belirtilenlerden görevlendirilen personele fiilen
görev yapıldığı sürece ve bu sure ile orantılı olarak ek tazminat, B fıkrasında
yer alan tazminata ilave olarak ayrıca ödenir." düzenlemesini içermektedir
375 sayılı KHKnın
28/A maddesi 2"nci paragrafında da tazminat ödenecek yerleşim birimleri,
tazminat miktarı ve tazminatın ödenmesine ilişkin usul ve esasların İçişleri ve
Milli Savunma Bakanlığının teklifi ve Maliye
Bakanlığının görüşü üzerine Başbakan onayı ile tespit edileceği belirtilmiştir.
02.11 2011 tarih ve 28103 sayılı Resme
Gazetede yayımlanan 666 sayılı KHK"nın 5"inci maddesinin (r) bendi ile 375
sayılı KHK njn 28’inci maddesinin (A) fıkrasının
4"üncü paragrafından sonra gelmek üzere eklenen 5"inci paragrafta “Emniyet
Genel Müdürlüğü ... yapanlar ile, terörle
yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığınca
belirlenen birliklerde fiilen görev yapan subay, astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere, (10.750) gösterge rakamının memur
aylıklarına uygulanan katsayı i1e çarpımı sonucu bulunacak aylık miktarı
geçmemek üzere fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süre ile orantılı olarak bu
fıkra uyarınca ödenen tazminata ilave ek tazminat ödenebilir. Yerleşim birimi,
fiilen yapılan görevin riski, zorluğu, önemi gibi kriterler birlikte ve ayrı
ayrı dikkate alınmak suretiyle günlük veya aylık olarak hesaplanmak üzere
ödenecek ilave ek tazminatın miktarı, ödenme usul ve esasları ile hangi hallerde
kesileceği Millî Savunma ve İçişleri Bakanlığının müşterek teklifi ve Malîye
Bakanlığının görüşü üzerine Başbakan onayı ile tespit edilir."
düzenlemesine yer verilmiştir.
375 sayılı KHK"nm
28/A maddesinin 5"inci paragrafı uyarınca ödenecek ilave özel harekat ve operasyon tazminatını düzenleyen Başbakanlık
oluru 01.12.2011-31.12.2014 tarihleri arasında uygulanmak üzere 16.03.2012
tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
...
Söz konusu Başbakanlık oluruna ekli (3) sayılı
cetvelinde de fiilen görev süresi ile orantılı olarak gün başına ödeme
yapılacak personel;
a) Terörle yaygın ve yoğun bir şekilde
mücadeleye yönelik olarak fiilen görev yapan ve (2) sayılı cetvel dışında kalan
birliklerden;
1. Kışlasından çıkarak iç
güvendik operasyonu, yol emniyeti görevi, arama görevi, pusu görevi, keşif,
gözetleme veya emniyet görevi, patlayıcı madde imhası ve mayın temizleme
görevi, arama/kurtarma görevine ilişkin operasyonel
faaliyetlere fiilen iştirak eden birlik personeli (bu faaliyetleri destekleme
maksadıyla kışlasından araziye çıkan Muh. Des. ve Muh.
His. Des. birimleri dahil).
2. Muharebe görev uçuşuna
fiilen katılan personel ve operasyonu desteklemek maksadıyla hava aracında
fiilen görev yapan personel ile ambulans helikopterleri sağlık personeli.
3. İstihbarat ve terörle
mücadele birimlerinin kadrolarında görevli olup fiilen haber kaynağında bulunan
personele yapılan görev süresi ile orantılı olarak gün başına ödeme yapılacağı
gösterilmiştir.
Özel harekât ve operasyon tazminatının
ödenmesini düzenleyen esasların 4/ç maddesinde ekli (3) sayılı cetvele göre
yapılacak ödemelerde harekât ve operasyonun terörle mücadele dışındaki genel
kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen mutat ve asli işlem
niteliğindeki görevleri kapsayacak ve tüm personele teşmil edilecek şekilde
kullanılamayacağı, bulundukları birlik ve birimlerin dışına çıkarak fiilen
operasyona iştirak etmeyen personele ekli (3) sayılı cetvele göre ek tazminat
ödenmeyeceği belirtilmiştir.
666 sayılı KHK’nın 5"inci maddesinin (r) bendi
ile 375 sayılı KHK’nın 28/A maddesine eklenen ilave ek tazminat ödenmesine
ilişkin düzenleme, terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik
olarak keşif, gözetleme, mayın temizleme, patlayıcı madde imhası,
arama/kurtarma ve özel harekât ve operasyon görevi ile görevlendirilen birlik
ve personele terörle mücadele görevinin etkinliğini artırma amacına yönelik
olarak ilave ödeme yapılmasını öngören dar kapsamlı bir düzenlemedir. Söz
konusu tazminatın aynı fıkra kapsamındaki mevcut ek tazminattan ayrı olarak
düzenlenmesinin sebebi de budur.
Her ne kadar davacı (3) sayılı cetvelin 1"inci
maddesine göre kendisine ilave ek tazminat ödenmesinin gerektiğini ileri sürmüş
ise de; (3) sayılı cetvelin 1"inci maddesinde belirtilen faaliyetler 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunun 1"inci maddesinde belirtildiği gibi cebir,
şiddet, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit yöntemleri kullanılarak
Devletin güvenliğini tehlikeye atan bölücü terör örgütü eylemlerine karşı
doğrudan mücadeleye yönelik faaliyetler kapsamında görev alan birlik
personeline yöneliktir. (3) sayılı cetvelde kaçakçılık ve organize suçlarla
mücadele görevine ilave ek tazminat ödenecek faaliyetler kapsamında
sayılmamıştır. Genel kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen mutat
faaliyetlerin terörle mücadele kapsamında kabul edilerek ilave ek tazminat
ödenecek birlik ve personelin kapsamının genişletilmesi mümkün değildir.
Davacının mutat görevi olan kaçakçılık ve
organize suçlarla mücadele görevini icra ettiği, terör örgütünün devletin
güvenliğini tehlikeye düşüren eylemleri ile mücadeleye yönelik (3) sayılı
cetvelin 1"inci maddesi kapsamında doğrudan bir görev icra etmesinin söz konusu
olmadığı, davacıya (3) sayılı cetvele ilave ek tazminat ödenmemesine ilişkin
işlemde hukuka aykırılı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır."
12. Bu karara yapılan düzeltme istemi de aynı Dairenin 17/4/2014
tarihli ve E.2014/571, K.2014/526 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
13. Karar, başvurucuya 5/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir
14. Başvurucu 21/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
15. 30/6/1989 tarihli Resmî Gazete"de
yayımlanarak yürürlüğe giren 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar
Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 Sayılı T. C. Emekli
Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı
ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkındaki 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname"nin 28. maddesinin (A) fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“A) Sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edilen bölgeler veya Milli
Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken belirlenecek kritik yörelerde
özel harekat ve operasyon timi olarak görev yapan; Emniyet Genel Müdürlüğü
emniyet hizmetleri sınıfı kadrolarında bulunanlar ile sözleşmeli uçuş
personeline, subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş
ve erlere ve operasyonları fiilen sevk ve idare eden karargah ve bürolardan bu
fıkra uyarınca alınacak Başbakan onayında belirtilenlerde görevlendirilen
personele 9000, erbaş ve erleregösterge rakamının
memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık tutarı
geçmemek üzere, fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süre ile orantılı olarak ek
tazminat, (B) fıkrasında yer alan tazminata ilave olarak ayrıca ödenir.
Tazminat ödenecek yerleşim birimleri, aylık
veya günlük olarak ödenecek tazminat miktarları, tazminatın ödenme usul ve
esasları, hangi hallerde kesileceği Milli Savunma ve İçişleri Bakanlarının
müşterek teklifi, Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Başbakan onayı ile tespit
edilir.
Bu görevler nedeniyle meydana gelen engellilik
ve yaralanmalarda tedavi süresince, hastalanmalarda ise hastanede geçen tedavi
süresince (yedeksubay, erbaş ve erler terhis
edilseler bile) fiilen görev yapma koşulu aranmaksızın ödeme yapılmaya devam
edilir. Ancak bu hallerdeki ödemeler hiçbir şekilde 24 ayı geçemez ve 3.11.1980
tarihli ve 2330 sayılı Kanun ile 28.2.1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun
uyarınca ödenecek tazminat konusunda avans verilmesi dışında kesin bir işlem
yapılması halinde de sona erer.
Devletin aktif istihbarat görevlilerinden bu
yerleşim birimlerinde emniyet ve asayişe yönelik olarak fiilen aktif istihbarat
görevi yapanlar hakkında da görevin risk ve zorluğuna göre bu fıkra hükümleri
uygulanır. Bunlara ödenecek ek tazminat miktarı emsali personele yapılan
ödemeyi geçmemek üzere doğrudan Başbakanca belirlenir.
Emniyet Genel Müdürlüğü Emniyet Hizmetleri
Sınıfı kadrolarında bulunan personelden, özel harekat kursuna katılarak özel
harekat sertifikası almış ve özel harekat birimlerinde fiilen görev yapanlar
ile terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik olarak Genelkurmay
Başkanlığınca belirlenen birliklerde fiilen görev yapan subay, astsubay, uzman
jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere, (10.750) gösterge
rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak
aylık miktarı geçmemek üzere, fiilen görev yapıldığı sürece ve bu süre ile
orantılı olarak bu fıkra uyarınca ödenen tazminata ilave ek tazminat
ödenebilir. Yerleşim birimi, fiilen yapılan görevin riski, zorluğu ve önemi
gibi kriterler birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle günlük veya
aylık olarak hesaplanmak üzere, ödenecek ilave ek tazminatın miktarı, ödenme
usul ve esasları ile hangi hallerde kesileceği Milli Savunma ve İçişleri
Bakanlarının müşterek teklifi ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Başbakan
onayı ile tespit edilir. Bu tazminat kapsam dahilinde fiilen görev yapılan
sürelere göre hesaplanır ve ay sonunda ödenir”
16. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 28. maddesinin (A)
fıkrasının beşinci paragrafı uyarınca hazırlanan ""Terörle Mücadele Kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri Personeline
Ödenecek İlave Ek Tazminata İlişkin Esaslar""ın
(Esaslar) 1. maddesi şöyledir:
"Bu Esaslar, ...terörle yaygın ve yoğun şekilde mücadeleye yönelik
olarak fiilen görev yapan personele ödenecek ilave ek tazminata ilişkin usul ve
esasları düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır.""
17.Esaslar"ın 2. maddesi şöyledir:
""Bu esaslar, terörle yaygın ve yoğun şekilde mücadeleye yönelik olan
ekli (2) ve (3) sayılı Cetvellerde sayılan birliklerde fiilen görev yapan
subay, astsubay(ları)...kapsar.""
18. Esaslar"ın (3) sayılı cetvelinin
ilgili kısmı şöyledir:
"a) Terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik olarak
fiilen görev yapan ve (2) sayılı cetvel dışında kalan birliklerden;
1.Kışlasından çıkarak iç güvenlik operasyonu,
yol emniyeti görevi, arama görevi, pusu görevi, keşif, gözetleme veya emniyet
görevi, patlayıcı madde imhası ve mayın temizleme görevi, arama/kurtarma
görevine ilişkin operasyonel faaliyetlere fiilen
iştirak eden birlik personeli (bu faaliyeti desteklemek maksadıyla kışlasından
araziye çıkan Muh. Des. ve Muh. Hiz.
Des. birlikleri dahil).
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 17/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
20. Başvurucu; Esaslar"ın eki (3)
sayılı cetvelde, terörle yaygın ve yoğun şekilde mücadeleye yönelik olarak
görev yapan ve (2) sayılı cetvel dışında kalan birliklerden ""kışlasından
çıkarak yol emniyeti görevi, (arama görevi)""
yapanların ek ödeme alacağının açıkça belirtildiğini, (1) sayılı
cetvelde de görev yaptığı Şırnak ilinin kapsama dâhil illerden sayıldığını,
başvuru dilekçesine ekli görevlendirme belgelerinde ""Terörle mücadele kapsamında, terörün finansman kaynaklarından olan
kaçakçılık suçları ile ilgili yol kontrol ve arama noktalarında arama yapmak,
görevlendirilen yol güzergahlarında yol emniyeti almak, kaçakçılık ve organize
suçlarla ilgili koordinede bulunmak, faaliyet icra etmek, arama noktalarını
baypas edecek ara yolları kontrol ederek bu noktalardan geçirilebilecek silah,
mühimmat, patlayıcı madde, kaçak eşya ile terör örgütü mensuplarının arama
noktalarını baypas ederek geçişlerine engel olmak maksadıyla" görevlendirildiğinin
belirtildiğini, açık düzenlemeye rağmen (3) sayılı cetvele göre ilave ek
tazminat ödenmediğini, diğer bazı illerde kendisiyle aynı birimde aynı
görevlendirme belgeleriyle görev yapan personelin ilave ek tazminatı almakta
olduğunu, AYİM"in Başbakanlık olurunu göz ardı ederek
karar verdiğini belirterek Anayasa"nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik
ilkesinin ve ücrette adaletin sağlanmasını düzenleyen 55. maddesinin ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
21. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları, ilave ek tazminat
ödemesi yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada verilen
kararın sonucuna ilişkin olup incelemenin bu kapsamda yapılması gerektiği
değerlendirilmiştir.
22. Bakanlık görüş yazısında, başvuru konusunun ilave ek
tazminat talebinin reddedilmesine ilişkin işlemin iptali maksadıyla AYİM"de açılan davada verilen ret kararı olduğu, başka bir
ifadeyle başvurucu iddialarının esasının AYİM tarafından ilgili düzenlemenin
yorumlanmasında isabet olmadığı ve dolayısıyla yargılamanın sonucuna ilişkin
olduğu belirtilmiş; görüş ekinde AYİM"in benzer
kararlarına yer verilmiştir.
23. Başvurucu cevap dilekçesinde başvuru formundaki iddialarını
tekrarlamıştır.
24. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi
gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
25. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun
başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
26. İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış
maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk
kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla
ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru
incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve
sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya
açık keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden
bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu
çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, derece mahkemesi
kararları bariz takdir hatası veya açık keyfîlik
içermedikçe Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati
Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
27. Başvuru konusu olayda başvurucu, jandarma astsubay
statüsünde analiz ve takip tim komutanı olarak görev yaptığı Şırnak İl Jandarma
Komutanlığının emriyle Ağustos 2012 ile Mart 2013 tarihleri arasında her ay
değişik tarihlerde Cizre, Uludere, Silopi ve İdil ilçelerinde terör, kaçakçılık
ve organize suçlarla mücadele kapsamında koordinede bulunmak, faaliyet icra
etmek, yol kontrol ve aramalarına destek vermek maksadıyla görevlendirildiğini
belirterek bu görevlendirmeler nedeniyle ilave özel harekat ve operasyon
tazminatı ödenmesini düzenleyen ""Başbakanlık oluru""na
ekli (3) sayılı cetvele göre ilave ek tazminat ödenmesi için idari müracaatta
bulunmuş; başvurusu Şırnak İl Jandarma Komutanlığı tarafından reddedilmiştir.
28. Başvurucu tarafından anılan işlemin iptali istemiyle açılan
davada AYİM Üçüncü Dairesi özetle ilave ek tazminat ödenmesine ilişkin
düzenlemenin, terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik olarak
keşif, gözetleme, mayın temizleme, patlayıcı madde imhası, arama/kurtarma ve
özel harekât ve operasyon görevi ile görevlendirilen birlik ve personele
terörle mücadele görevinin etkinliğini artırma amacına yönelik olarak ilave
ödeme yapılmasını öngördüğü, aynı fıkra kapsamındaki mevcut ek tazminattan ayrı
olarak düzenlenmesi sebebiyle dar kapsamlı bir düzenleme olup kaçakçılık ve
organize suçlarla mücadele görevinin ilave ek tazminat ödenecek faaliyetler
kapsamında sayılmadığı, genel kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde
yürütülen mutad faaliyetlerin terörle mücadele
kapsamında kabul edilerek kapsamın genişletilmesinin mümkün olmadığı,
başvurucunun mutad görevi olan kaçakçılık ve organize
suçlarla mücadele görevini icra ettiği, terör örgütünün devletin güvenliğini
tehlikeye düşüren eylemleri ile mücadeleye yönelik (3) sayılı cetvelin 1.
maddesi kapsamında doğrudan bir görev icra etmesinin söz konusu olmadığı
gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiştir.
29. Başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün
Derece Mahkemesi tarafından delillerin ve mevzuatın değerlendirilmesinde ve
yorumlanmasında isabet olmadığına, esas itibarıyla yargılamanın sonucunun
hukuka aykırılık teşkil ettiğine ilişkin bulunduğu görülmektedir.
30. Adil yargılanma hakkı bireylere, dava sonucunda verilen
kararın değil yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme
imkânı verir. Bu nedenle bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin
şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına
saygı gösterilmediği, bu çerçevede yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu
deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde
itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını sunamadığı ya
da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi
tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi mahkeme kararının
oluşumuna sebep olan unsurların değerlendirilmesinde eksiklik, ihmal ya da açık
keyfîliğe ilişkin bir bilgi ya da belge sunmuş olması
gerekir (Naci Karakoç, B. No:
2013/2767, 2/10/2013, § 22).
31. Başvurucu, yargılama sürecinin hakkaniyete aykırı olduğuna
dair bir bilgi ya da belge sunmamış olup başvurucunun Mahkemece delillerin
değerlendirilmesinin ve verilen kararın içeriğinin adil olmadığı şikâyetini
dile getirdiği anlaşılmaktadır.
32. Açıklanan nedenlerle başvurucu tarafından ileri sürülen
iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşıldığından başvurunun
diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
17/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.