Esas No: 2014/15207
Karar No: 2014/15207
Karar Tarihi: 23/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEHMET ÖVET BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/15207) |
|
Karar Tarihi: 23/11/2016 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör Yrd. |
: |
Gökçe
GÜLTEKİN |
Başvurucu |
: |
Mehmet ÖVET |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 2/9/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar
verilmiştir.
5. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı
verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia
yönünden başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu hakkında 30/10/2000 tarihli iddianameyle canavarca
hisle ve eziyet çektirerek insan öldürmek suçundan kamu davası açılmış, Uşak
Ağır Ceza Mahkemesinin 6/3/2006 tarihli kararıyla başvurucunun hapis cezasıyla
cezalandırılmasına karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar bozulmuş, bozmaya
uyularak yürütülen yargılamada Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
(Kapatılan) İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK mülga 250. madde ile görevli)
8/12/2010 tarihli kararıyla başvurucunun beraatine
karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar bozulmuş, bozmaya uyularak yürütülen
yargılamada İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 3/10/2012 tarihli kararıyla başvurucunun
hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay
1. Ceza Dairesinin 6/5/2014 tarihli ilamıyla karar onanmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 23/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak
suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34)
14. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 13 yıl 7 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
18. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında -yargılamadaki taraf sayısı da dikkate alınarak- başvurucuya net
13.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,.
C. Başvurucuya net 13.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme
olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre
için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin (kapatılan) İzmir 8. Ağır Ceza
Mahkemesine (CMK mülga250. madde ile görevli) (E.2011/269, K.2012/252)
GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
23/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.