Esas No: 2014/2648
Karar No: 2014/2648
Karar Tarihi: 23/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEHMET NURİ KIRAN VE MAŞALLAH YAĞAN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/2648) |
|
Karar Tarihi: 23/11/2016 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör Yrd. |
: |
Gökçe
GÜLTEKİN |
Başvurucular |
: |
Mehmet Nuri
KIRAN |
|
|
Maşallah
YAĞAN |
Vekili |
: |
Av. Mehmet
ERBİL |
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 25/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4.12/8/2015 tarihinde, 2014/2648 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyasının aralarındaki hukuki bağlantı nedeniyle2014/2652 numaralı
bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine; incelemenin 2014/2648 başvuru
numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9.Başvurucular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının
7/4/2008 tarihli iddianamesi ile silahlı örgüte üye olmak, örgüt amacının
propagandasını yapmak ve 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet suçlarından (kapatılan) İstanbul 11. Ağır Ceza
Mahkemesinde (CMK mülga 250. madde ile görevli) dava açılmıştır. Başvurucu
Maşallah Yağan 14/7/2008 tarihinde, başvurucu Mehmet Nuri ise 17/7/2008
tarihinde yakalanmıştır. Mahkemenin 9/12/2011 tarihli kararıyla başvurucuların
hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar
kısmen bozulmuştur. Bozmaya uyularak yürütülen yargılamada İstanbul 18. Ağır
Ceza Mahkemesinin 17/3/2015 tarihli kararıyla başvurucu Mehmet Nuri Kıran
yönünden kovuşturmanın ertelenmesine, başvurucu Maşallah Yağan yönünden ise
davanın reddine karar verilmiş; karar kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 23/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirilmesi veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih, sürenin sona erdiği tarih olarak
ise suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği; yargılaması devam eden
davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili
kararını verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34)
14. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29)
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 6 yıl 11 aylık
yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
18. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında her bir başvurucuya net 6.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harcın ayrı
ayrı ve 1.800 TL vekâlet ücretinin müşterek olarak başvuruculara ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 6.000 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harcın BAŞVURUCULARA AYRI AYRI ve 1.800 TL vekâlet
ücretinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2014/136, K.2015/82) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
23/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.