Esas No: 2014/14597
Karar No: 2014/14597
Karar Tarihi: 24/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ALPAY BOZKUŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/14597) |
|
Karar Tarihi: 24/11/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör Yrd. |
: |
Gökçe
GÜLTEKİN |
Başvurucular |
: |
1. Alpay
BOZKUŞ |
|
: |
2. Oktay
BOZKUŞ |
|
: |
3. Mustafa
BOZKUŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 27/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı
verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia
yönünden başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. 27/10/2016 tarihinde 2014/14598 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyasının, 28/10/2016 tarihinde ise 2014/14596 numaralı bireysel
başvuru dosyasının aralarındaki hukuki bağlantı nedeniyle 2014/14597 numaralı
bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2014/14597 başvuru
numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, hırsızlık,
resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından Ümraniye 1. Sulh Ceza
Mahkemesinin 24/5/2007 tarihli kararıyla tutuklanmışlardır. Üsküdar 1. Ağır
Ceza Mahkemesinin 7/6/2011 tarihli kararıyla başvurucuların hapis cezasıyla
cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Temyiz üzerine karar Yargıtay 21. Ceza
Dairesinin 27/5/2016 tarihli ilamıyla başvurucular yönünden onanmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 24/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
12. Başvurucular her ne kadar bireysel başvuru harç ve
masraflarını karşılama imkânlarının bulunmadığını belirterek adli yardım
talebinde bulunmuşlar ise de başvuru formu ekinde yer alan bilgi ve belgelerin
incelenmesi neticesinde 27/8/2014 tarihinde başvuru harçlarının yatırıldığı
anlaşıldığından başvurucuların talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
14. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak
suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34)
15. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık dokuz yıllık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
19. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde
bulanmamışlardır.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harcın
başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 206,10 TL harcın BAŞVURUCULARA AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza
Mahkemesine (E.2007/339, K.2011/173) GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
24/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.