Esas No: 2014/11675
Karar No: 2014/11675
Karar Tarihi: 24/11/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ENGİN KENGER BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/11675) |
|
Karar Tarihi: 24/11/2016 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Nuri
NECİPOĞLU |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ |
Raportör Yrd. |
: |
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU |
Başvurucu |
: |
Engin KENGER |
Vekili |
: |
Av. Murat PATIR |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/7/2014 tarihindeyapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu tarafından 22/11/2011
tarihinde İstanbul 12. İş Mahkemesinde açılan işe iade istemli tespit davasında
İlk Derece Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli hükmü ile davanın kabulüne karar
verilmiş, temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20/5/2014
tarihli ilamı ile karar onanmış ve yargılama sona ermiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 24/11/2016 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucu makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
12. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemelerinde
açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi
olarak uyuşmazlığı karara bağlayacak davanın açıldığı tarih; sürenin sona
erdiği tarih olarak yargılamanın sona erdiği (Nesrin
Kılıç, B. No: 2013/772, 7/11/2013 § 69),
yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre
şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397,
17/11/2014, § 25).
13. İş mahkemelerinde görülen davalarda yargılama süresinin
makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç
dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu
ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin
niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin
Kılıç, §§ 57,58).
14. Bununla birlikte özellikle işe iade davalarında yargılamanın
uzaması her iki taraf için de hukuki belirsizliğin devamına sebep olduğundan bu
davaların ivedilikle sonuçlandırılması ayrı bir öneme sahiptir. Nitekim kanun
koyucu da feshe itiraz ve işe iade davalarının özel önemini dikkate alarak
diğer iş davalarına oranla daha hızlı bir şekilde karara bağlanması için 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20.
maddesinde özel hükümlere yer vermiştir (Nesrin
Kılıç, §§ 60, 61).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 2 yıl 6 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir. …”
18. Başvurucu manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 3.250 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul süre
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 3.250 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D.206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 12. İş Mahkemesine
(E.2011/867, K.2013/536)GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.